"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2010/311 E., 2016/194 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... Genel Müdürlüğü vekili ve davalı ... mirasçıları vekili
tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, İstanbul ili Arnavutköy ilçesi İmrahor köyü çalışma alanında bulunan 768 parsel sayılı 7900,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, çayır vasfıyla dava dışı gerçek kişiler adına tespit edilmiştir.
Davacı vekili; İstanbul ili Arnavutköy ilçesi İmrahor köyü Ayazma mevkiinde kain orman sınırı içinde kalan 768 parsel nolu taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kaldığını, bu taşınmazın devlet ormanı olduğunu, özel mülkiyete konu olamayacağını beyan ederek, dava konusu taşınmazın koordinatlarla sınırlandırılmış alanla sınırlı kısımlarının tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaza müdahalenin men'ine, taşınmaz üzerindeki şerhlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili; davalı kurum tarafından 09.02.2000 tarihinde Gaziosmanpaşa Tapu Müdürlüğü'nden alınan kayıtta taşınmazın malikinin ... göründüğünü ve üzerinde orman ile ilgili herhangi bir şerh olmadığını, bu nedenle idare tarafından Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2002/963 esasla bedel tespiti ve tescil davası açıldığını, yüksek gerilim hatlarının büyük çoğunluğunun yerleşim mahalleri dışından geçmesi gerektiğinden üzerinde nakil hattı tesis edilen taşınmazın da yerleşime ve iskana uygun olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... mirasçıları vekili; İstanbul ili İmrahor köyü 768 parselde bulunan taşınmazın davalı tarafından tarla vasfı ile kayıtta hiçbir şerh olmadan satın aldığını ve tarla olarak kullandığını, taşınmazın etrafında orman bulunmadığını, derenin bulunduğunu, dere kenarında ağaç yetişmesinin normal olduğunu, davacı idarenin 1970'li yıllarda yapılan kadastroda, teslim ettiği sınır hudutnamelerinde taşınmazın şuyulandırılmasına hiçbir zaman itiraz etmediğini, bu sınırlarla ilgili dava açmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazın tapu kaydına 2/B şerhinin davacı idarenin 08.01.2009 tarih ve 382 sayılı yazıları üzerine oluştuğunu, tapu müdürlüklerinin re'sen 2/B şerhi işleme gibi bir hak ve yükümlülükleri bulunmadığını beyanla davanın 2/B şerhinin kaldırılması yönünden reddini, dava konusu taşınmaz üzerinde 2/B şerhi bulunan kısmının Hazine adına tescilini talep etmiştir.Davacı vekili; Zonguldak ili Elvanpazarcık köyü 95 parsel sayılı taşınmazının kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edildiğini, dava konusu taşınmazın bir kısmının kesinleşen orman tahdid sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğunu beyanla; Zonguldak ili Elvanpazarcık beldesi 95 parsel sayılı taşınmazın orman olan kısmının tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; dava konusu taşınmazın 1640 m²'lik bölümünün kesinleşen orman sınırlarına göre orman sayılan yerlerden olduğu, ormanların özel mülkiyete konu olamayacağı, zilyetlik ve zaman aşımı yolu ile de kazanılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, İstanbul ili Arnavutköy ilçesi İmrahor Mahallesi 768 parsel sayılı taşınmazdan 28.03.2014 tarihli koordinatlı fen bilirkişi ek raporunda (B) harfi ile gösterilen 1640 m²'lik kısmın ifrazı ile tapusunun iptaline ve orman vasfı ile Hazine adına tesciline, bu bölümde tapu kaydının beyanlar hanesinde bulunan tüm şerhlerin terkinine, bu taşınmaza davalıların müdahalelerinin men-ine, ifrazdan sonra kalan 768 parsel sayılı taşınmazın (6260 m²) beyanlar hanesinde bulunan "ormanla ilişkisi vardır ve bu parselin 1640 m²'lik kısmı orman tahdit hattı içerisinde kalmaktadır." şerhlerinin terkinine karar verilmiş; hüküm, davalı ... Genel Müdürlüğü vekili ve davalı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında belirtilen gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin ve davalı ... mirasçıları vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
615,40 TL onama harcının temyiz edenler Davalı ... Genel Müdürülüğü, davalı ... mirasçılarından ayrı ayrı alınmasına,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.