"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bafra 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen ve 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılan taşınmazın tapu kaydının iptali, olmadığı takdirde tazminat ödenmesi istemine ilişkin davadan dolayı yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Samsun ili Bafra ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında yapılan kullanım kadastrosu sonucunda, 129 ada 16 parsel sayılı taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, "taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkarıldığı, 19 yıldır eşit hisseler halinde ... evlatları ... ,... ve ... ... tarafından tarla vasfı ile kullanıldığı ve zilyet oldukları" şerhi verilmek suretiyle Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra dava tarihinden önce olacak şekilde 6292 sayılı Kanun gereği yapılan satış işlemi nedeniyle taşınmazın bir kısmı davalılar adına tapuya tescil edilmiştir.
Davacı ... ve arkadaşları vekili dava dilekçesinde özetle; Samsun ili Bafra ilçesi ... Mahallesi 129 ada 16 parsel sayılı taşınmazın kullanıcısı olarak davalıların belirlendiğini, ancak bu taşınmazın kullanıcılarının davalıların ortak murisleri ... ... ve davacıların ortak murisi ... olduğunu, taşınmazın yarısının davacıların murisine ait olduğunu ve noterde düzenlenen 18.12.2014 ve 16.12.2014 tarihli muvafakatnameler ile davalıların davacıların murisi ...'i akdi halef olarak belirlediklerini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tespitine, olmadığı takdirde taşınmazın bedelinin yasal faizi ile davalılardan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar cevap dilekçelerinde; davanın reddini savunmuşlardır.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "... davanın Kadastro Kanunun 12/3 maddesi uyarınca hak düşürücü süre içiresinde açılmadığı ve dava konusu taşınmaz 6292 sayılı Kanun gereğince satıldığının anlaşıldığı, tazminata yönelik talep yönünden ise davacı taraf yemin deliline dayandığı ve davalılar usulüne uygun yemin ettikleri ve böylelikle davacıların iddialarını ispat edemedikleri ..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Samsan Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, tapu iptal ve tescil davasının dava konusu taşınmazın 6292 sayılı Kanun gereğince ... olması nedeniyle, tazminat istemine ilişkin talebinin ise davacı tarafın yemin deliline dayandığı ve davalıların mahkeme huzurunda teklif edilen yemini ettikleri, yeminin mahiyeti gereği kesin delil olduğu ve bu durum karşısında davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle reddine karar verilmiş olup, bu hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, tapu iptali ve tescil istemli davanın 6292 sayılı Kanun gereğince satış işlemi nedeniyle tapu kaydı oluşturulduktan sonra tapu iptal ve tescil istemi ile açılan davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, tazminat talebinin ise davacıların bedel iddialarını ispat edemedikleri gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Ancak dava, 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 sayılı Kanun) kapsamında satışı yapılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın, Hazinenin mülkiyetinden çıkıp üçüncü şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra tapu kaydının iptaline ve tazminat talebine ilişkin davaların, söz konusu satış işlemi iptal edilmedikçe dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
Bölge Adliye Mahkemesince, tazminat istemine ilişkin davanın bu sebeple reddi gerekirken, işin esasına girilerek, davacının bedel iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle tazminat davasının reddine karar verilmiş oması isabetsiz ve bozmayı gerektirmekte ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ve davanın reddine ilişkin hüküm sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin belirtilen şekilde değiştirilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek halinde peşin harcın temyiz eden davacılara iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.