"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1579 E., 2023/1506 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Muğla Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2021/36 E., 2022/105 K.
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosu davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Muğla ili ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonucunda, tapuda davacı Hazine adına kayıtlı bulunan eski 1190 parsel sayılı 28,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 282 ada 7 parsel numarasıyla 33,10 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda davalı ... adına kayıtlı bulunan eski 767 parsel sayılı 276 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 282 ada 8 parsel numarasıyla 252,90 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiş, ...'in itirazı Komisyonca kabul edilerek 282 ada 8 parselin yüzölçümü 274,32 metrekare olarak değişitirilmiş ve taşınmazların beyanlar hanesine; "282 ada 7 parselin 21,43 metrekarelik kısmının 282 ada 8 parsel ile mükerrer olduğu" şerhinin yazılmasına karar verilmiştir.
Davacı Hazine vekili; uygulama kadastrosu sırasında 282 ada 7 ve 8 parsellerde sınırlandırma hatası yapıldığı ve bunun sonucunda Hazine'nin 282 ada 7 parselinin beyanlar hanesine mükerrerlik şerhi verildiğini ileri sürerek, beyanlar hanesindeki mükerrerlik şerhinin kaldırılmasını ve Hazine aleyhine yapılan uygulama kadastrosunun düzeltilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "Dava konusu 282 ada 7 ve 8 parseller arasında değişen herhangi bir sınırın olmadığı, uzun yıllardır aynı şekilde muhafaza edildiği yönündeki mahalli bilirkişi beyanları ve hüküm kurmaya yeterli teknik bilirkişi raporunda sınırlandırma çalışmalarında uyumsuzluğun olmadığı ve yapılan çalışmanın doğru olduğu yönündeki görüşleri birlikte değerlendirildiğinde 282 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin yapılan uygulama çalışmalarının ilgili Kanun ve Yönetmelik hükümlerine uygun olduğu" gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli 282 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların tapuya uygulama kadastrosu komisyon tutanaklarındaki tespit gibi tesciline karar verilmiş; davacı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "Harita bilirkişi tarafından denetime elverişli olarak hazırlanan raporda; 1987 yılında yapılan ifraz sonucu oluşan eski 767 yeni 282 ada 8 nolu parselin doğu sınırının teknik belgelerine göre A-B hattına dayandığı, bu sınırda beton duvar ve tel örgü bulunduğu, 2000 yılında yapılan ifraz işleminde eski 769 numaralı parselin batıya doğru hatalı olarak 1.80 metre kaydırılarak ifraz işlemi yapıldığı ve eski 1190 nolu parselin oluşturulduğu, krokide siyah taralı alan eski 767 parsel kapsamında olmasına karşın 2000 yılındaki hatalı ifraz sonucu eski 1190 numaralı parsel olarak tescil edildiği, bu alanın mükerrer tescil edilen alan ve eski 767 yeni 282 ada 8 numaralı parselin tescilinden sonra tescil edilen bir alan olduğu, 3402 Sayılı Yasa'nın 22/2-a maddesi ve ilgili mevzuat kapsamında yapılan çalışmalarda çekişmeli taşınmazların sınırlandırmasında bir uyumsuzluğa rastlanılmadığı, uygulama çalışmalarının ve beyanlar hanesinde yapılan mükerrerlik belirtmesinin mevzuata uygun olduğu" gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve işbu karar, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.