Logo

8. Hukuk Dairesi2024/737 E. 2024/5009 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu Hazine adına kayıtlı taşınmazın yüzölçümünün azalması nedeniyle kadastro işleminin iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Tesis ve uygulama kadastrosu kayıtları, hava fotoğrafları ve bilirkişi incelemeleri sonucunda uygulama kadastrosu işleminde hata olmadığı ve sınır tespitinin doğru yapıldığı gözetilerek Hazine vekilinin temyiz talebi reddedilmiş ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında karar verilmesine,

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosu davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında karar verilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Muğla ili Kavaklıdere ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonucunda, tapuda davacı Hazine adına kayıtlı bulunan eski 2709 parsel sayılı 5790,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 278 ada 21 parsel numarasıyla 5362 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda davalı ... adına kayıtlı bulunan eski 2693 ve 1160 parsel sayılı sırasıyla 10260,46 ve 4142,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, 264 ada 2 ve 4 parsel numarasıyla 11900,24 , 4234,56 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında Hazine'ye ait 278 ada 21 parsel sayılı taşınmazın yözülçümünün azaldığını, bu azalmanın 264 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazlardan kaynaklandığını ileri sürerek, uygulama kadastrosunun iptalini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "Dava konusu 264 ada 2, 4 ve 278 ada 21 parsel sayılı taşınmazlar arasındaki sınırın değişmediği, uzun yıllardır aynı şekilde muhafaza edildiği yönündeki mahalli bilirkişi beyanları ve teknik bilirkişinin; sınırlandırma çalışmalarında uyumsuzluğunun olmadığı ve yapılan çalışmanın doğru olduğu yönündeki görüşleri birlikte değerlendirildiğinde uygulama kadastrosunun ilgili Kanun ve Yönetmelik hükümlerine uygun olduğu" gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli 264 ada 2, 4 ve 278 ada 21 parsel sayılı taşınmazların uygulama kadastrosu komisyon tutanaklarındaki tespit gibi tesciline karar verilmiş; hükme karşı, davacı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "Mahkemece yapılan keşfe katılan harita mühendisi bilirkişi tarafından bilimsel ve teknik veriler içeren, tesis kadastrosu ve uygulama kadastrosu sırasında düzenlenen teknik evrakın ve 2015 tarihli ortofoto ile tesis kadastrosuna en yakın tarihli 1972 yılı hava fotoğrafının uygulanması ile düzenlenen, dava konusu taşınmazlar ile bu taşınmazlar arasında bulunan arkın (kanalın), ara sınırını sabit sınır tipinde belirleyen, bu sınırda tesis kadastrosunda ölçü ve sınırlandırma hatası yapıldığını, komisyon kararı ile bu hatanın giderildiğini, uygulama kadastrosu tespitinde hata bulunmadığını tespit eden denetime elverişli bilirkişi raporu ve mahalli bilirkişi beyanlarına itibar edilerek; dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak yapılan uygulama kadastrosu çalışmalarında, ilgili Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre bir hata bulunmadığı gerekçesiyle, davanın davalı ... ile dava konusu taşınmazlar arasındaki ark (kanal) tesisini yapan mülga Muğla İl Özel İdaresinin yetki ve sorumluğundaki işlerin dahili davalı ... Belediyesine devredilmesi nedeniyle dahili davalı ... ve ... yönünden, davalı 264 ada 2 ve 4 parseller nedeniyle davalı ... yönünden davanın esastan reddi ile dava konusu taşınmazların uygulama kadastrosu komisyon kararındaki tespit gibi tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte; uygulama kadastrosu öncesinde davalı taşınmazın eski tapu malikleri olan ... ile ...'ın, mahkeme ara kararı doğrultusunda sehven davaya dahil edilmelerinin kendilerine taraf sıfatı kazandırmayacağının gözetilmesi ile anılan dahili davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken, anılan dahili davalıları da kapsar şekilde davanın esastan reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı" gerekçesiyle davacı Hazine vekilinin istinaf itirazlarının açıklanan yönlerden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dahili davalılar ... ile ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... ile dahili davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine, çekişmeli 264 ada 2, 4 ve 278 ada 21 parsel sayılı taşınmazların uygulama kadastrosu komisyon tutanaklarındaki tespit gibi tesciline karar verilmiş ve işbu karar, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.