Logo

8. Hukuk Dairesi2024/777 E. 2024/7685 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı adına kayıtlı taşınmazların Hazine adına tescilini isteyen davacının tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davalıların mülkiyetinin dayanağı olan tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm kayıtlarını incelememesi, revizyon durumunu araştırmaması, ipotek hak sahiplerini davaya dahil etmeden eksik inceleme yapması ve benzer nitelikteki diğer davalarla birleştirme yapmaması gibi hususlar gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/85 E., 2019/809 K.

KARAR : Davanın reddine

KARAR DÜZELTME

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 31.10.2023 tarihli ve 2021/12581 Esas, 2023/5679 Karar sayılı ilamı ile İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı ... vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... vekili, asıl dosyada 102 ada 179, birleşen 2010/770 Esas sayılı dosyada 102 ada 190, birleşen 2010/768 Esas sayılı dosyada ise 102 ada 192 parsel sayılı taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşlık, kayalık ve çalılık yerlerden olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesince ilk olarak davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesi tarafından eksik inceleme sebebiyle bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak devam eden yargılama neticesinde, dava konusu taşınmazın zemine uygulanan Mayıs 1951 tarihli ve 22 nolu tapu kaydı içerisinde yer aldığı, tapu malikleri ile Mayıs 1951 tarihli ve 22 sayılı tapu kaydı maliki ... ile davalılar arasında mirasçılık bağının bulunduğunun mahalli bilirkişi beyanları ile ispatlandığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 31.10.2023 tarihli ve 2021/12581 Esas, 2023/5679 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır.

Dairemizin yukarıda belirtilen onama ilamına karşı, davacı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Dava, tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Üçtepe köyü 102 ada 179 parsel sayılı 4.911,81 m2 m², 190 parsel sayılı 4.769,71 m2, 192 parsel sayılı 4.602,27 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, tarla/zeytinlik ve harnupluk niteliği ile Mayıs 1951 tarihli ve 22 nolu tapu kaydı ile davalılar adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşlık, kayalık ve çalılık yerlerden olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescil davası açmıştır. İlk Derece Mahkemesince her ne kadar dava konusu taşınmazların Mayıs 1951 tarihli ve 22 sayılı tapu kaydı kapsamında kaldığı ve tapu kayıt maliki ... ile davalılar arasında mirasçılık bağının bulunduğunun mahalli bilirkişi beyanları ile ispatlandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.

Şöyle ki; davalı tarafından dayanılan tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile getirtilerek dosya arasına alınmadığı, revizyon durumunun Tapu Müdürlüğü'nden sorularak belirlenmediği ve revizyon gördüğü parsellerin kayıtlarının dosyaya getirtilmediği ve eksik tapu kayıt uygulaması ile yetinilerek karar verildiği anlaşılmıştır.

Öte yandan; dava konusu taşınmazlar ile aynı yörede olan ve Dairemizce aynı gün karar düzeltme incelemesi yapılan 102 ada 220 parsele ilişkin 2024/6626 Esas, 102 ada 222 parsele ilişkin 2024/847 Esas sayılı dosyalar bulunduğu ve bu dosyalarda da davalı tarafların aynı tapuya dayandıkları, ayrıca daha önce Dairemizden temyiz/karar düzeltme incelemelerinden geçen ve İlk Derece Mahkemesine bozularak gönderilen 102 ada 237, 238 parsellere ilişkin dosyalarda da davalı tarafların aynı tapu kaydına dayandığı ve yörede benzer nitelikli açılan ve aynı tapu kaydı kapsamında tespiti yapılan yahut yargılamada davalı tarafça aynı tapuya dayanılan dosyalar olabileceği, Mayıs 1951 tarihli ve 22 nolu tapu kaydı gayri sabit hudutlu olup, miktarı ile geçerli olduğu halde İlk Derece Mahkemesince bu dosyalar araştırılmadan karar verilmiştir.

Bundan ayrı; tapu kayıtlarının incelenmesinde, dava konusu 102 ada 179 parselde Ziraat Bankası A.Ş.'nin, 102 ada 192 parselde Erdemli Tarım Kredi Kooperatifi'nin ipotek rehni alacaklısı konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bahsi geçen ipoteklerin devam edip etmediği araştırılarak, devam etmesi durumunda husumet yaygınlaştırılarak ipotek rehni alacaklılarının da davaya dahil edilmesi ve açılan dava hakkında diyeceklerinin sorulması varsa delillerinin toplanması gerekirken, bu yönde inceleme yapılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir.

O halde İlk Derece Mahkemesince Mayıs 1951 tarihli ve 22 nolu tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin Tapu Müdürlüğü'nden istenmesi, dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının edinme sebebinde söz konusu tapu kaydının bir bütün halinde 102 ada 65, 67, 82 ila 113, 173, 175 ila 179, 187 ila 195, 217, 220 ve 538 parsel sayılı taşınmazları kapsadığının yazıldığı da belirtilerek, Tapu Müdürlüğü'nden Mayıs 1951 tarihli ve 22 nolu tapu kaydının revizyon gördüğü parsellerin bulunup bulunmadığının sorulması, varsa bu parsellerin kadastro tutanaklarının, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıtlarının, tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise karar örneklerinin, bu parsellere ilişkin kesinleşmiş davalar var ise karar örneklerinin, derdest davalar var ise dava dosyalarının celbedilmesi ve aynı yörede benzer nitelikli açılan, yine Mayıs 1951 tarihli ve 22 nolu tapu kaydı kapsamında tespit edilen veya aynı tapu kaydına dayanılan dava dosyalarının birleştirilmesi gerektiğinin düşünülmesi, aynı tapu kaydı kapsamında tespit edilen 102 ada 173, 175 ve 217 parsellerin Kadastro Mahkemesinde davalı olduğunun da dikkate alınması ve gayrisabit hudutlu olup miktarı ile geçerli olan tapu kaydının miktarını etkileyeceğinden sonucunun beklenmesi; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında bir fen elemanı, bir harita ve jeodezi mühendisi, bir orman mühendisi ve bir ziraat mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılması, yapılacak keşifte 3402 sayılı Kanun'un 20/C maddesine göre tapu kaydı değişir sınırları içerdiğinden miktarına itibar edilerek teknik bilirkişi eliyle uygulanması, tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesinin istenilmesi; bilirkişilerin gösteremediği sınırlar için taraflara tanık dinletme imkanının sağlanması; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmesi, bilirkişi ve tanıklarca gösterilen sınırların fen bilirkişisi tarafından kroki üzerinde işaretlenmesi, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığının duraksamasız şekilde saptanılması; fen bilirkişisinden keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınması, tanık ve yerel bilirkişi ifadelerinin bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, tapu kaydının en son malikleri ile davalılar arasındaki ırsi veya akdi illiyet bağının açıklığa kavuşturulması gerekir.

Yukarıda belirtildiği şekilde yöntemince yapılacak tapu uygulaması sonucunda; gayrisabit hudutlu olup miktarı ile geçerli olan tapu kaydının miktarından fazla kısmın davalılara verilemeyeceği dikkate alınarak, tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazlar yönünden davanın reddine; kapsam dışında kalan taşınmazlar yönünden ise eldeki dosya kapsamına toplanan delillere ve incelenen hava fotoğraflarına göre eldeki dosyada davalılar lehine tespit tarihinden geriye doğru kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından davaların kabulüne karar verilmesi; tapu kapsamı dışında kalan birleşecek dosyalar yönünden ise tespit tarihinden geriye zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği (daha önce Yargıtay incelemesinden geçen ve zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleşmediği belirtilen taşınmazlar hariç) değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması gereğine işaret edilerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekirken sehven onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davacı ... vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Davacı ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 31.10.2023 tarihli ve 2021/12581 Esas, 2023/5679 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.