"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun kabullü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle davanın kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asilye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının, davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sonucu, İstanbul ili Sultanbeyli ilçesi... ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 140 ada 2 parsel sayılı 466,13 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine, " 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve kullanım kadastrosuna tabi tutulduğu, bahçe olarak 15 yıldan beri MEB'in fiili kullanımında bulunduğu " şerhi verilmek suretiyle 29.07.2010 tarihinde Hazine adına tapuya tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; müvekkili olan davacı Vakfın, İstanbul ili Sultanbeyli ilçesi... ... Mahallesi 140 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 31 yıldır zilyedi olduğunu, taşınmazın kullanım kadastrosu çalışmalarında Hazine adına tespit edilerek, zilyedin ... yazıldığını, taşınmaz üzerinde davacı vakfın kiracısı Bahtiyar Koleji bulunduğunu ileri sürerek, söz konusu kullanım şerhinin iptali ile davacı Vakıf lehine şerh verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 2/B arazisi olup, Hazine adına tescil edildiğini, bu nedenle taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini, tespite itiraz edilmediğini, davacının hakkı olmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı Hazine vekili cevabında; taşınmazın 6831 sayılı Kanun' un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunu, Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ve ... lehine şerh verildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; " ... nizalı taşınmazın davacı Vakfa bağışlandığı, bağışlayanın da vakfın temsilcisi olduğu, üzerine inşaa edilen binanın onbeş yaşında bulunduğu, davacı vakfa ait olduğu ve halen özel eğitim kuruluşunca ilköğretim okulu olarak kullanıldığı ..." gerekçesiyle, davanın kabulüne, İstanbul ili Sultanbeyli ilçesi... Mahallesi Mahallesi 140 ada 2 parsel 403 m² taşınmaz üzerinde ... kullanımında olduğuna ait şerhin iptaline, davacı ... tarafından fiili kullanımında olduğu şerhinin verilmesine, yargılama giderlerinin davalı taraftan tahsiline, davacı lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmiş; davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince; " ... davalı Hazinenin yasal hasım olması nedeniyle aleyhine vekalet ücreti hükmedilemeyeceği " gerekçesi ile davalı Hazine vekilinin istinaf talebinin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ve iş bu karar, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Davalı ... vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı, davalı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulmamış olup, davalı Hazinenin istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmak suretiyle diğer yönler aynen tekrar edilerek davalı Hazine aleyhine yargılama giderine hükmedilemeyeceğine karar verilmiştir.
Kural olarak; İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmayan tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz hakkı bulunmamaktadır. Zira, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurmada hukuki yararın bulunması gerekmektedir (HMK mad. 361/2) İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmayan taraf yönünden, verilen karar kesinleşeceği için artık bu tarafın temyiz yoluna başvurmasında hukuki yararı bulunduğundan söz edilemez.
Ancak, davanın taraflarından birisinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden karar verilmesi ve bu yeni kararla aleyhine hukuki bir durum yaratılması durumunda, İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmayan taraf, bu yeni kararı temyiz edebilecektir.
Somut uyuşmazlıkta; davalı ..., İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmadığından ve Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle esasa ilişkin yeni bir karar verilmek suretiyle aleyhine yeni bir hukuki durum yaratılmadığından, davalı ...' nın Bölge Adliye Mahkemesi kararını müstakilen ya da katılma yoluyla temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Aksi düşüncede istinaf başvurusunda bulunmayan tarafa İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf kanun yolunu atlayarak temyiz etme hakkı tanınmış olur ki, bu durum 6100 sayılı HMK ile hayata geçirilen üç kademeli yargılama sistemini iki kademeli yargılama sistemine dönüştürür ve istinafın devre dışı bırakılmasına yol açar.
Bu itibarla; İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen davalı ...' nın Bölge Adliye Mahkemesinin kararını temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığından, temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incilenmesine gelince; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesince ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan sebeplerle, davalı ...' nın temyiz dilekçesinin REDDİNE;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının, yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.