"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
KARAR : Davanın açılmamış sayılmasına, taşınmazın hüküm yerinde gösterilen payları oranında Tahsin Canveren ve müşterekleri
adına tapuya kayıt ve tesciline
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleştikten sonra, davalı Tapu Müdürlüğü'nün talebi üzerine, İlk Derece Mahkemesince verilen 11.10.2023 tarihli ek kararla; davanın açılmamış sayılmasına, taşınmazın hüküm yerinde gösterilen payları oranında Tahsin Canveren ve müşterekleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, bu ek kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 68 ada 11 parsel ... 267,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kayıtları nedeniyle 2/24'er payı Tahsin Canveren, Aziz Güçen, Zehra Güçen ve 6/24 payı ise ... adına tespit edilmiş; Ocak 334 tarihli ve 31 sıra numaralı tapu kaydı ile 12/24 pay sahibi olan Seyit ... ve Esma'nın paylarına isabet eden ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen bölümün, Ekim 1961 tarihli ve 54 sıra numaralı tapu kaydı ile ... adına mükerrer kayıtlı olduğu, bu yere ilişkin aynı kuvvet ve mahiyette iki tapu kaydının bulunduğu ve tapu kayıtlarından birinin mahkeme kararıyla iptal edilebileceği belirtilerek, taşınmazın 12/24 payının malik hanesi açık bırakılmak suretiyle ve beyanlar hanesinde krokisinde (A) harfi ile gösterilen bölüm ile bu yerde bulunan ahırın ...'e ait olduğu gösterilmek suretiyle komisyon kararıyla tespit edilmiştir.
Davacı ...; çekişmeli taşınmazın sınırları belirtilen ve üzerinde ahır ve arsası bulunan bölümünün tapuda adına kayıtlı olduğunu ve uzun zamandan beri de zilyetliğinde bulunduğunu, kadastro komisyon kararıyla taşınmaz bölümüne uyduğu belirtilen Ocak 334 tarihli ve 31 sıra numaralı tapu kayıt malikleri olan Seyit ... ve Esma'nın meçhul ve kim olduklarının bilinemediğini, bu kişiler adına kayıtlı tapu kaydının hukuki kıymetini yitirdiğini ileri sürerek, Ocak 334 tarihli ve 31 sıra numaralı tapu kaydının iptali ile dava konusu taşınmazın boş bırakılan mülkiyet hanesinin adına tapuya tescil edilmek suretiyle doldurulması istemiyle dava açmıştır.
Davalı Hazine; dava konusu taşınmazın yapılan idari tahkikat neticesinde 20 yıldan fazla süredir davacının zilyetliğinde bulunduğunu, mütegayyip şahıs malı olmadığını, öncelikle her iki tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyup uymadığının tespit edilmesi, her iki tapu kaydının aynı yere uyduğunun tespiti halinde ise Ocak 334 tarih ve 31 sıra numaralı tapu kayıt maliklerinin ölüm tarihleri ve mirasçılarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacı ... mirasçıları ve davalı idareler vekilinin 27.09.1978 tarihli duruşmada davayı takip etmeyeceklerini beyan edip bu beyanlarını imzaları ile tevsik etmiş bulunmaları sebebiyle davanın aynı tarihte işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davanın bir yıl içinde yenilenmemesi nedeniyle HUMK'un 409/5 nci maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve kayıtların bu şekilde kapatılmasına karar verilmiş; hüküm, temyiz edilmeksizin 12.11.1996 tarihinde kesinleşmiştir.
Bu kez, davalı Tapu Müdürlüğü tarafından mahkemeye sunulan 29.09.2023 tarihli dilekçe ile, Tekirdağ Kadastro Mahkemesinin 1967/792 Esas ve 1979/455 Karar ... kararıyla dava konusu taşınmazın bakiye kalan ve davalı olan payının ne şekilde tescil edileceği hususunda tereddüt hasıl olduğunu belirterek, mahkeme kararının ne şekilde infaz edileceği hususunda talimat verilmesini talep etmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince verilen 11.10.2023 tarihli ek kararla; "7521 ... Kanun'un 27 inci maddesi ile 6100 ... Kanun'a 305 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen hükmün tamamlanması başlıklı madde 305/A–(1) maddesi gereğince; "taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.” hükmünün yer aldığı, 13.11.1967 tarihli kadastro komisyon kararında, taşınmazın 2/24 hissesinin Rasim oğlu Tahsin Canveren, 2/24 hissesinin ... oğlu Aziz Güçen, 2/24 hissesinin ... kızı Zehra Güçen, 6/24 hissesinin Mehmet oğlu ... adlarına kayıtlı olmasına rağmen tasarruf krokisinde (A) harfi ile gösterilen ve Seyit ... ile Esma'nın 12/24 hissesine tekabül eden kısmının Ekim 1961 tarih ve 54 sıra numaralı tapu kaydıyla ... adına ayrıca ve mükerreren kayıtlı bulunduğu, aynı yer ile ilgili mevcut kayıtların birinin iptali için mahkeme kararına bağlı olduğunun belirtildiği ve bu hissenin açık bırakılması üzerine ... tarafından dava açıldığı ve yapılan yargılama sonunda davanın açılmamış sayılmasına ve kayıtların bu şekilde kapatılmasına karar verildiği, kararda taşınmazdaki tescil edilecek hisse durumuna ilişkin bir hüküm kurulmadığı, HMK.'nin 305/A maddesi uyarınca mahkemece kendiliğinden hükme geçirilmesi zorunlu olan tescil hükmünün kurulmadığı" gerekçesiyle davacı ... mirasçıları ve davalı idareler vekilinin 27.09.978 tarihli duruşmada davayı takip etmeyeceklerini beyan edip bu beyanlarını imzaları ile tevsik etmiş bulunmaları sebebiyle davanın aynı tarihte işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve bu tarihten başlıyarak bir yıl içinde yenilenmediğinden HUMK'un 409/5 nci maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına, dava konusu 68 ada 11 parsel ... taşınmazın belirtilen nitelik ve yüzölçümü ile kadastro komisyon kararındaki gibi 2/24 payının Rasim oğlu Tahsin Canveren, 2/24 payının ... oğlu Aziz Güçen, 2/24 payının ... kızı Zehra Güçen, 6/24 payının Mehmet oğlu ..., 8/12 payının Aşık ... ... oğlu Seyit ..., 4/12 payının ise Seyit ... kerimesi Esma adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; bu ek karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, 6100 ... Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararındaki gerekçe dikkate alındığında temyizen incelenen 11.10.2023 tarihli ek karar usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 3402 ... Kadastro Kanunu'nun (3402 ... Kanun) 1 inci maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak ve taşınmaz hakkında sicil oluşturmaya elverişli şekilde karar vermek zorunda olup, İlk Derece Mahkemesince hüküm yerinde çekişmeli taşınmazın 12/24 payının tespit malikleri adına tesciline karar verilmiş ise de dava konusu taşınmaza ilişkin UYAP'tan alınan tapu kaydından, davaya konu olmayan bu payların tespit malikleri adına tapuya tescil edildiği, intikal ve satışlarla tespit malikleri dışındaki kişiler adına devirlerin yapıldığı anlaşıldığı halde, bu hususun infaz aşamasında dikkate alınması gerektiğinin göz ardı edilmesi; ayrıca taşınmazın davaya konu olan diğer 12/24 payından 4/12 payının, taşınmazın tespitine esas tapu kaydındaki malikleri karıştırılmak suretiyle infazda tereddüt oluşacak şekilde Aşık ... ... kerimesi Esma yerine, Seyit ... kerimesi Esma adına tapuya tesciline karar verilmesi isabetsiz ve bozmayı gerektirmekte ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 ... Kanun'un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesinin ek kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi ek kararının (2) numaralı bendinin beşinci satırında yer alan "4/12 hissesinin Seyit ... kerimesi Esma adlarına" cümlesinin hükümden çıkarılarak yerine "4/12 hissesinin Aşık ... ... kerimesi Esma adlarına" ibaresinin eklenmesine ve anılan bendin son satırındaki "tesciline" ibaresinden sonra gelmek üzere "dava konusu taşınmazın tespit maliklerinden olan Tahsin Canveren, Aziz Güçen, Zehra Güçen ve ... paylarının tapuya tescil edildiği, intikal ve satışlarla tespit malikleri dışındaki kişiler adına devirlerin yapıldığı anlaşıldığından bu hususun infaz aşamasında dikkate alınmasına" cümlesinin eklenmesine; bu suretle 11.10.2023 TARİHLİ EK KARARIN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 1086 ... Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.