Logo

8. Hukuk Dairesi2024/984 E. 2024/4216 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 6292 sayılı Kanun kapsamında satışı yapılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Hazine’nin mülkiyetinde olup 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılan taşınmaz üzerindeki kullanım iddiasına dayanarak, davalıya karşı tapu iptal ve tescil davası açmasının mümkün olmadığı ve 6292 sayılı Kanun gereği satış işlemi nedeniyle tapu kaydı oluşturulduktan sonra tapu iptali istemiyle açılan davanın dinlenemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesince verilen davanın usulden reddine ilişkin karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2005 E., 2023/1354 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine, İlk Derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın usulden reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/429 E., 2023/292 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında yapılan yargılama sonunda Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla davanın reddine karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine, re’sen kamu düzenine aykırılık nedeniyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın usulden reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kocaeli ili Kandıra ilçesi ... Mahallesinde kain bahçe vasıflı taşınmaz 251 ada 36 parsel sayılı, 1.317,02 m2 alanlı taşınmaz 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 sayılı Kanun) kapsamında 12.02.2018 tarihinde davalıya satılarak devredilmiştir.

Davacı vekili dava dilekçesinde; 251 ada 36 parsel sayılı taşınmazın hukuka aykırı olarak davalıya satıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiş, davalı davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davacının taşınmazdaki hakkının miras payından ibaret olduğu, miras payından fazlasına yönelik talebinin hukuka uygun olmadığı, miras payına yönelik talebinin ise davacının iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olan ... terekesine dahil olduğu sabit görülen taşınmazda payı oranında adına tapu iptal ve tescil istemini diğer mirasçılar aleyhine açabilir ise de terekeye karşı üçüncü kişi durumundaki kişiler aleyhine miras payına yönelik olarak dava açamayacağı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf sebeplerinin reddiyle, taşınmazda mülkiyet ... sahibi Hazinenin dava tarihinden önce taşınmazı 6292 sayılı Kanun uyarınca satarak kullanıcı olarak belirlenen davalı adına tapuya tescil edildiği, davacının kullanım iddiasından kaynaklanan şahsi hakkına dayanarak mülkiyet ... sahibi Hazineden satın alma nedeniyle kayden malik olan davalıya karşı tapu iptali davası açması mümkün olmadığı gibi 6292 sayılı Kanun gereği satış işlemi nedeniyle tapu kaydı oluşturulduktan sonra tapu iptali istemiyle açılan davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gözönünde bulundurularak davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesince davanın diğer usul sebeplerinden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle kamu düzenine aykırılık sebebiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava 6292 sayılı Kanun kapsamında satışı yapılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili isteğine ilişkindir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.