"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 1983/25 E., 1988/38 K.
KARAR : Davanın kabulüne
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının ... vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle duruşma istemi davanın niteliği itibarıyla reddedilmiş; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında Kilis ili Merkez ilçesi Çörten köyü çalışma alanında bulunan 121 parsel sayılı 29.250 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, irsen intikal, taksim, ifraz, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ... adına tespit ve tescil edilmiş, bilahare kayden satış yoluyla 01.09.1987 tarihinde ... adına tescil edilmiş, daha sonrasında davacı ...'in davalı ... aleyhine açtığı davada Kilis Kadastro Mahkemesinin 10.03.1988 tarihli ve 1983/25 Esas, 1988/38 Karar sayılı ilamına binaen 12.09.1988 tarihinde 4.800 metrekare yüzölçümüyle ... adına tescil edilmiştir.
Davacı ..., ... aleyhine sunduğu dava dilekçesinde; Kilis ili Merkez ilçesi Çörten köyü çalışma alanında bulunan 120 parselin tespit maliki olduğunu, bu taşınmaza ait olan bir kısım taşınmazın komşu 121 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bırakıldığını belirterek mezkur kısmın adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davacıya ait 120 parselin bir kısmının yanlış ölçüm neticesinde 121 parselde kaldığının teknik rapor ile belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan davada esastan hüküm kurulamaz. Somut olayda; dava konusu olan 121 parsel hakkındaki kadastro tutanağının usulsüz olarak kesinleştirilmesi nedeniyle sicil kaydının oluştuğu ve usulsüz oluşan kayıt üzerinden intikal ve satış işlemlerinin yapıldığı dosya kapsamıyla sabittir. Ne var ki Mahkemece taraf teşkilinin sağlanması konusunda gereğine tevessül edilmediği gibi usulsüz olarak ölü kişiye yapılan tebligata dayalı kesinleştirme işlemi yapılması da isabetsizdir.
Hal böyle olunca öncelikle, Mahkemece öncelik tapu kayıt maliki tüm kişilerin yöntemince davaya dahil edilmeleri sağlanmalı ve yöntemince taraf teşkili sağlandıktan sonra 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 12/son maddesi koşulları da tartışılmalı, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm beyanları değerlendirilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
24.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.