"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2019/20 E., 2023/25 K.
KARAR : Davanın usulden reddine, Mahkemenin görevsizliğine
Taraflar arasında görülen kullanım kadastrosuna itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine, Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı duruşma istemli olarak davacılar ..., ... vekili, davacı ... ... vekili, davacılar ... ve arkadaşları vekili, duruşma istemli olarak davacı ... vekili (ikinci temyiz dilekçesi ile), müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.09.2024 Salı gününde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Duruşma için tayin edilen günde temyiz eden davacılar ... ve müşterekleri vekili Avukat...karşı taraftan davalı Hazine vekili Avukat ......., davalı ... İdaresi vekili Avukat ... davalılar ... ve müşterekleri vekili Avukat ... ... davalılar ... ve müşterekleri vekili Avukat ... davalı ... vekili Avukat .... davalı ... vekili Avukat ..., davalılar ..., ... ve ... geldi. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
Kullanım Kadastrosu sırasında Beykoz, Gümüşsuyu Mahallesi, 1868 ada 9,13,8,1 parsel, 1870 ada 5,6,7,9,10 ila 14 parsel, 1871 ada 8,9 parsel, 1872 ada 1 ila 34 parsel, 1873 ada 1 ila 31 parsel, 1908 ada 1 ila 8 parsel, 1909 ada 1 ila 8 parsel, 1874 ada 1 ila 12 parsel, 1888 ada 2, 3, 4, 6 ila 14 parsel, 1889 ada 36, 33, 35, 37 parsel, 1858 ada 19, 24, 25, 27, 26, 28, 30, 36, 31, 29 parsel, 1900 ada 8, 9, 7, 6, 2, 82, 1, 3, 4, 5, 47, 49, 46, 77, 48, 50, 52, 51, 53, 55, 56, 57, 58, 63, 64, 65, 71, 70, 74, 75, 73, 69, 68, 67, 59, 60, 61, 81, 80, 79, 78, 72, 20, 21, 22, 23, 66, 66, 62 parsel ve 1891 ada 1 ila 5 parsel sayılı parsel sayılı yüzölçümleri tutanaklarında yazılı taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve isimleri tutanaklarında yazılı kişiler adına kullanım şerhi yazılarak Maliye Hazinesi adına tespit edilmişlerdir. Davacılar tapu kaydına dayanarak ve taşınmazların kendi fiili kullanımlarında olduğu iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır.
İlk Derece Mahkemesinin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, uyulan bozma ilamında özetle; “davacılar ... ve arkadaşları vekili 02.08.2010 tarihinde askı ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde kullanım kadastrosuna itiraz davası açtıklarını, Beykoz Kadastro Mahkemesinin 23.02.2012 tarihli ve 2010/1611 Esas, 2012/281 Karar sayılı ilâmla dava edilen yerde kadastro çalışması yapılmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vererek dosyayı Asliye Hukuk Mahkemesine göndermiş ise de kök 318 ada 1 sayılı parselin hükmen orman yapılıp daha sonra 2/B uygulaması ile orman rejimi dışına çıkarılan 101.704 metrekare yüzölçümlü kesiminde 2010 yılında kullanım kadastrosu yapılmış sonuçları 06/07/2010-05/08/2010 tarih aralığında ilân edildiğini, Beykoz Kadastro Mahkemesinde 02.08.2010 tarihinde açılan davanın; kök 318 ada 1 sayılı parselin 2/B uygulaması ile orman rejimi dışına çıkarılan 101.704 metrekare yüzölçümlü kesiminde 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosu sırasında kadastro tespit tutanağı düzenlenen taşınmazların beyanlar hanesindeki şerhlere yönelik olduğunu, bu durumda askı ilân süresi içinde açılan kullanım kadastrosuna itiraz davasının Kadastro Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında, taraflarca ileri sürülmese dahi re'sen gözönünde bulundurulması gerektiği, davacılardan ... ve arkadaşları ile katılma dilekçesi veren ... ve ... vekilleri kullanım kadastrosunun askı ilan süresinden sonra sadece tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuşlar ise de çoğun içinde azda vardır kuralı uyarınca anılan isteğin ayrıca beyanlar hanesindeki şerhlere de ilişkin bulunduğu, askı ilân süresinden sonra açılan davaların 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince Kadastro Mahkemesinde süresinde açılan davaya katılma niteliğinde olduğu gözetilerek bu kişiler yönünden de görevsizlik kararı verilmesi gerektiği” gereğine değinilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; Beykoz, Gümüşsuyu Mahallesi,1868 ada 9, 13, 8, 1 parsel, 1870 ada 5, 6, 7, 9, 10 ila 14 parsel, 1871 ada 8, 9 parsel, 1872 ada 1 ila 34 parsel, 1873 ada 1 ila 31 parsel, 1908 ada 1 ila 8 parsel, 1909 ada 1 ila 8 parsel, 1874 ada 1 ila 12 parsel, 1888 ada 2, 3, 4, 6 ila 14 parsel, 1889 ada 36, 33, 35, 37 parsel, 1858 ada 19, 24, 25, 27, 26, 28, 30, 36, 31, 29 parsel, 1900 ada 8, 9, 7, 6, 2, 82, 1, 3, 4, 5, 47, 49, 46, 77, 48, 50, 52, 51, 53, 55, 56, 57, 58, 63, 64, 65, 71, 70, 74, 75, 73, 69, 68, 67, 59, 60, 61, 81, 80, 79, 78, 72, 20, 21, 22, 23, 66, 66, 62 parsel ve 1891 ada 1 ila 5 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili davanın 6100 sayılı HMK. 114/1-b maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmaması (idari yargının görevli olması) nedeniyle, HMK.115/2 nci maddesi uyarınca davanın usulden reddine, Mahkemenin görevsizliğine, müdahil ...’in davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ..., ... vekili, davacı ... ... vekili, davacılar ... ve arkadaşları vekili, davacı ... vekili (ikinci temyiz dilekçesi ile), müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dava konusu 1868 ada 9, 13, 8, 1 parsel, 1870 ada 5, 6, 7, 9, 10 ila 14 parsel, 1871 ada 8 parsel, 1872 ada 1 ila 34 parsel, 1873 ada 1 ila 31 parsel, 1908 ada 1 ila 8 parsel, 1909 ada 1 ila 8 parsel, 1874 ada 1 ila 12 parsel, 1888 ada 2,3,4,6 ila 14 parsel, 1889 ada 37 parsel, 1858 ada 19, 24, 25, 27, 26, 28, 30, 36, 31, 29 parsel, 1900 ada 8, 9, 7, 6, 2, 82, 1, 3, 4, 5, 47, 49, 46, 77, 48, 50, 52, 51, 53, 55, 56, 57, 58, 63, 64, 65, 71, 70, 74, 75, 73, 69, 68, 67, 59, 60, 61, 81, 80, 79, 78, 72, 20, 21, 22, 23, 66, 66, 62 parsel ve 1891 ada 1 ila 5 parsel sayılı hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İlk Derece Mahkemesince, davanın 6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun'un (6292 Sayılı Kanun) 7 nci maddede düzenlenen bedelsiz iadeye ilişkin idari işlemlerin icrasına yönelik olup işin esasının da idare hukuku ilkelerine göre incelemeye uygun olduğu; davanın kökeninde, çözüme kavuşturulmamış mülkiyet, kadastro vs. gibi hukuki bir ilişkinin bulunmadığı kabul edilerek davanın 6100 sayılı HMK.nın 114/1-b maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmaması (idari yargının görevli olması) nedeniyle, HMK.nın 115/2 nci maddesi uyarınca davanın usulden reddine, Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun bulunmamaktadır.
İlk Derece Mahkemesince Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre, bozma ilamında işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi zorunludur. Hükmüne uyulan bozma ilamında, davacılar ... ve arkadaşları vekilinin, Beykoz Kadastro Mahkemesinde 02.08.2010 tarihinde açılan dava; kök 318 ada 1 sayılı parselin 2/B uygulaması ile orman rejimi dışına çıkarılan 101.704 metrekare yüzölçümlü kesiminde 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosu sırasında kadastro tespit tutanağı düzenlenen taşınmazların beyanlar hanesindeki şerhlere yönelik olduğu, ayrıca davacılardan ... ve arkadaşları ile katılma dilekçesi veren ... ve ... vekilleri kullanım kadastrosunun askı ilan süresinden sonra sadece tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuşlar ise de çoğun içinde azda vardır kuralı uyarınca anılan isteğin ayrıca beyanlar hanesindeki şerhlere de ilişkin bulunduğu açıklanarak, eldeki davanın, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi ile eklenen ek 4 üncü maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin olduğu açıklanmıştır.
O halde İlk Derece Mahkemesince; dava, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi ile eklenen ek 4 üncü maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğuna göre, öncelikle, husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi gerektiği nazara alınarak taraf teşkilinin sağlanması ve davacıların davası hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu yönde araştırma ve inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup hükmün bozulması gerekmiştir.
2.Dava konusu 1871 ada 9, 1889 ada 33, 35 ve 36 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hüme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dava konusu 1871 ada 9 parsel sayılı taşınmazın dosya içerisinde bulunan tapu kayıt örneğine göre 03.09.2018 tarihinde, UYAP sisteminden alınan tapu kayıt örneklerine göre dava konusu 1889 ada 33, 35 ve 36 parsel sayılı taşınmazların ise muhtelif tarihlerde 6292 sayılı Kanun gereği satışa konu oldukları ve şahıslar adına tapuya tescil edildikleri anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında; şerhe yönelik eldeki davanın bu taşınmazlar yönünden dinlenme olanağı kalmamıştır. Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince, davanın, bu taşınmazlar yönünden açıklanan gerekçe ile usulden reddine karar verilmesi gerektiği dahi gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle; davacılar ..., ... vekili, davacı ... ... vekili, davacılar ... ve arkadaşları vekili, müdahil ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 17.100,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalılara verilmesine,
Peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadelerine,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.