"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı ... İdaresi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kamu düzeni gereği kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın usulden reddine ilişkin yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
1956 yılında yapılan tapulama çalışmalarında Kulalı Köyü/Mahallesi 162 parsel, senetsizden, 45.125 m2 yüzölçümü, tarla vasfı ile ... kızı ... adına tespit edilmiş, Orman İdaresinin çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek itirazda bulunması üzerine Gördes Arazi Kadastro Mahkemesinin 1956/1390 Esas, 1958/47 Karar ... ilamı ile davanın reddi ile taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiştir.
Davacı ... İdaresi çekişmeli taşınmazın 1995 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında orman sınırları içerisinde kaldığını ve bu durumun kesinleştiğini belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince kesin hüküm nedeniyle davanın reddine dair verilen karar, davacı ... İdaresi vekili tarafından istinaf edilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince "davacı ... İdaresi'nin tapu iptali ve tescil istemli davasını, açıkça kimlik bilgilerini belirtmek suretiyle tapu maliki olmayan yanlış kişiye karşı açtığı, husumetin tapu maliki olmayan, yanlış kişiye yöneltilmesi nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiği, kaldı ki isim benzerliği nedeniyle davacı ... idaresinin haklı bir yanılgıyla hasımda yanlışlık yaptığının kabulü halinde dahi, tapu maliki davalı ... kızı ...'nun dava tarihinden önce 11.09.1983 tarihinde vefat ettiği ve ölü kişiye karşı dava açılmasının mümkün bulunmadığı anlaşıldığından, belirtilen gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmesi zorunlu olup, kamu düzeni prensibi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, 6100 ... Kanunun 353/(1)-b/2 ve 355. maddeleri gereğince karar kaldırılarak, davanın usulden reddine dair yeniden hüküm kurulmasına" karar verilmiş olup; hüküm, davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Öncelikle; 6100 ... Kanun'un 124 üncü maddesinde “(1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. (2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. (3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. (4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder” yönünde düzenlemeye yer verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar davacı ... İdaresinin husumeti tapu maliki olmayan, yanlış kişiye yöneltmesi nedeniyle davanın usulden reddi gerektiği, kaldı ki isim benzerliği nedeniyle davacı ... İdaresinin haklı bir yanılgıyla hasımda yanlışlık yaptığının kabulü halinde dahi, tapu maliki davalı ... kızı ...'nun dava tarihinden önce 11.09.1983 tarihinde vefat ettiği ve ölü kişiye karşı dava açılmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmiş ise de 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 124 üncü maddesindeki düzenleme göz önüne alındığında varılan sonuca katılma olanağı bulunmamaktadır.
Şöyle ki; her ne kadar, gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği, 4721 ... Türk Medeni Kanun'un (4721 ... Kanun) 28 inci maddesinin buyurucu nitelikteki hükmüyle açıklanmış ve yine 04.05.1978 tarihli ve 4/5 ... İnançları Birleştirme Kararı gereğince de ölü kişi aleyhine dava açılması mümkün olmadığı gibi ıslahla dahi hasım değiştirilemeyeceği ve ölenin mirasçılarının davaya dahil edilerek çekişmenin çözümlenmesine hukuken olanak bulunmayacağı belirtilmiş ise de, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 ... Kanun'un 124 üncü maddesi ile, usul ekonomisi düşünülerek değişik durumlara göre taraf değiştirilmesine olanak sağlanmıştır.
Bu itibarla; eldeki davada, çekişmeli 162 parsel ... taşınmazın tapu kaydında, kayıt malikinin ölü olduğuna dair bir şerh bulunmadığına göre, davacı ... İdaresinin dava dilekçesinde ölü kayıt malikini davalı gösterecekken, isim benzerliği sebebiyle, haten farklı bir kişiyi davalı göstermesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı değerlendirilerek, yargılama sırasında mirasçılarının davaya katılımları sağlanarak, taraf teşkilinin tamamlandığı da gözetilmek suretiyle, işin esasına girilmesi ve tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın, yanlış hasma ve ölü kişiye karşı açıldığı gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.