"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1517 E., 2023/1647 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/335 E., 2022/504 K.
Taraflar arasındaki 6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 Sayılı Kanun) 12. maddesi uyarınca yapılan satış sonucu oluşan tapu kaydının yolsuz olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın, davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında Bilecik ili Söğüt ilçesi Kızılsaray Köyünde bulunan 1113 parsel sayılı 14.488,00 metrekare yüzölçümündeki (uygulama kadastrosu sonucunda 149 ada 9 parsel sayılı 14.792,59 metrekare) taşınmaz, tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, bilahare 28.02.2017 tarihinde 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış sonucunda davalı ... adına, ardından kayden satışlar yoluyla sırasıyla 25.07.2017 tarihinde dava dışı ... ..., 26.03.2020 tarihinde dava dışı ... ve 10.11.2020 tarihinde son kayıt maliki dava dışı ...adına tescil edilmiştir.
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; 149 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satıldığını ancak satış işleminin aynı Kanun ve 355 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği'ne aykırı olduğunu belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tapu iptali ve tescili taleplerinin kabul edilmemesi halinde 6098 sayılı Kanun'un 77 ve devamı maddeleri uyarınca sebepsiz zenginleşme nedeniyle belirlenecek tazminat tutarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, "taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taşınmaz üzerinde davalının, 6292 sayılı Kanunun 12 nci maddesi gereğince hak sahipliğinin bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu, Hazine'ye ait tarım arazilerinin 31.12.2011 tarihi itibariyle en az 3 yıldan beri tarımsal amaçla kiralayanlar veya tarımsal amaçla kullananların hak sahibi olduğu, Söğüt Milli Emlak Şefliği tarafından davalının hak sahipliği şartlarını taşıyıp taşımadığı hususunda yeterli araştırmanın yapılmadığı, bu hususun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bakanlık Müfettişliği tarafından hazırlanan 07.05.2021 tarihli müfettiş raporu ile tespit edildiği, taşınmazların satış bedellerine dair kıymet takdirlerinin yapılması maksadıyla mahallinde gerekli keşiflerin yapılmadığı, tarımsal kullanım olup olmadığının yeterince ve usulüne uygun olarak incelenmediği, 355 sıra numaralı Milli Emlak Genel Tebliği'nde satış kapsamı dışında tutulması gereken Hazine'ye ait tarım arazilerinin belirtildiği ve söz konusu taşınmazlara sahip kurumlarla bu taşınmazların satışa konu olup olmayacağı hususunda gerekli yazışmaların yapılmadığı, idarenin kendi kusuru ile üçüncü kişilere zarar verdiğinin tespit edildiği, mahkemece aldırılan bilirkişi raporu ile de taşınmazın 31.12.2011 tarihinden geriye 3 yıldan beri tarımsal amaçlı kullanılıp kullanılmadığı konusunda kesin bulguların bulunmadığı ve davanın açılış tarihi dikkate alındığından dava konusu olayın üzerinden 10 yılı aşkın sürenin geçtiği ve dava konusu döneme dair taşınmaz üzerinde tarım yapılıp yapılmadığının bugün itibariyle anlaşılmasının mümkün olmadığı ve ispat yükü üzerinde bulunan davacının davasını ispat edemediği" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, "çekişmeli taşınmazın, 6292 Sayılı Kanun uyarınca davalıya satılarak bu kişi adına tescil edildiği, taşınmazın davalı adına tesciline esas olan hukuki işlem aynı Kanun uyarınca Hazinenin satışına dayanan idari bir işlem olduğu, aynı Kanun'un 11/4. maddesinde; iş bu kanun kapsamında kalan taşınmazlardan hak sahiplerine satılmaması, ilgililerine devredilmemesi veya iade edilmemesi gerektiği halde bu tasarruflara konu edilenlerden; satılanların satış bedelinin kanuni faiziyle iade edileceği, devir ve iade edilenlerin ise bedelsiz olarak geri alınacağı düzenlemesinin mevcut olduğu, taşınmazın hak sahiplerine satılmaması, ilgililerine devredilmemesi veya iade edilmemesi gereken yerlerden olduğunun değerlendirilmesi halinde bu madde kapsamında idari işlemin iptal edilmesi ile satışın geri alınmasının mümkün olduğu, aynı Kanun uyarınca Hazine'nin satışına dayanan idari işlem ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazine'nin satışı idarece geri alınmadıkça ve satışın iptali kesinleşmedikçe bu davanın adli yargıda görülme olanağından bulunmadığı, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararının usul ve kanuna uygun olduğu" gerekçesiyle davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 nci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına ve 6292 sayılı Kanun'un 12 nci maddesi uyarınca yapılan satışlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda "Adli Yargı" görevli ise de taşınmazın devrine esas olan hukuki işlem (satış işlemi), idari işlem mahiyetinde olup idari işlem ortadan kaldırılmadıkça başka bir anlatımla idari işlem niteliğindeki Hazine'nin satış işlemi idare tarafından geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe satış işlemi sonucunda oluşan tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olduğu iddiasıyla açılan davaların dinlenemeyeceği ancak satış işleminin idare tarafından geri alınmasının ya da idari yargıda iptalinin kesinleşmesinden sonra davanın esasına yönelik karar verilebileceğine göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.