Logo

8. Hukuk Dairesi2024/184 E. 2024/4870 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vakıf senedinde başkanlık seçimine ilişkin özel bir düzenleme bulunmayan vakıfta, mevcut başkanın azledilmesinden sonra yeni başkan olarak seçilen davacının, eski başkanın yetkilerini kullanmaya devam etmesi nedeniyle açılan tespit davasında davacının dava açma ehliyetinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın, vakıf yöneticisinin görevden alınması talebi değil, vakıf idare heyeti başkanının kim olduğunun tespiti talebi olduğu ve idare heyeti üyesi olan davacının bu davayı açma ehliyetinin bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin aktif husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülen vakıf yöneticisinin tespiti davasında yapılan yargılama sonunda Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla davanın reddine karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı dava dilekçesinde; kendisinin ve davalının ... Eğitim ve ... Vakfının idare heyeti üyesi olduğunu, vakıf senedinde üyelerin seçimi ve görev süresine ilişkin özel düzenlemeler bulunmakla birlikte, idare heyeti başkanının seçimi için özel bir düzenleme bulunmadığını, davalının 22.10.2014 tarihinde vakıf idare heyeti başkanı olarak seçildiğini, 8 yıldır başkan seçimi yapılmadığını, vakıf idare heyetinin toplanamaz ve karar alamaz duruma gelmesi nedeniyle vakıf idare heyetince 25.03.2022 tarihinde alınan kararla kendisinin başkan olarak seçildiğini, 20.04.2022 tarihli karar ile de davalının vakıf idare heyeti başkanlığı görevinden azledildiğini ve bu durumun kendisine bildirildiğini, davacının başkan olarak seçilmesine rağmen davalının vakfa ait defter ve belgeleri teslim etmediğini ileri sürerek, davalının başkanlık yetkilerini kullanmasının tedbiren durdurulmasını, azilnamenin davalıya tebliğinden sonra yapılan tüm işlemlerin geçersiz olduğunun tespitini, davacının vakıf idare heyeti başkanı olduğunun tespitini, vakıf belgelerinin davacıya teslimini, olmadığı takdirde Mahkemece verilecek ara kararla vakıf idare heyeti başkanı seçilmek üzere idare heyeti toplantısı yapılmasını, ... Vakfı'nın idare heyeti başkanının kim olduğuna dair muazarının giderilmesini ve ... kayıtlarının buna uygun olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiş, davalı vekili davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; vakıf yöneticilerinin mahkeme kararı olmaksızın görevlerinden uzaklaştırılamayacağı hükmünden dolayı eldeki davayı açma yetkisinin münhasıran vakfın denetim makamı olan ...'ne ait olduğu, davacının dava açma yetkisi ve dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin bulunmaması gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf isteği Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiş, davacı vekili temyize gelmiştir.

04.06.1958 ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak kanun hükümlerini tespit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir.

İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince; davada ileri sürülen talep, vakıf yöneticisinin görevden alınması olarak değerlendirilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki, dava dilekçesinde açıkça dava konusu Vakfın senedinde vakıf idare heyeti başkanının seçimine ilişkin düzenleme bulunmadığı, davalının idare heyeti başkanlığı devam ederken vakıf idare heyetince alınan kararla azledildiği ve davacının başkan seçildiği ancak davalının sözkonusu kararları tanımayarak gereklerini yerine getirmediği, vakıf idare heyeti toplantılarının yapılamadığı ve Vakfın yönetilemez duruma geldiği ileri sürüldüğüne göre; dava, dava konusu ... Eğitim ve ... Vakfı’nın idare heyeti başkanının tespitine dair oluşan muazaranın giderilmesine ilişkin olup, dava konusu Vakfın idare heyeti üyesi sıfatını haiz davacının eldeki davayı açmakta aktif husumeti bulunmaktadır. Buna göre; İlk Derece Mahkemesince işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf isteğinin esastan reddine dair kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373/1 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun

maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi