Logo

8. Hukuk Dairesi2024/1953 E. 2024/5270 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tespit edilen taşınmazın davacı tarafından zilyetlik yoluyla mülkiyet edinilip edinilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve murislerinin dava konusu taşınmazı tespit tarihinden 50 yıldan fazla bir süredir malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız kullandıkları, taşınmazın orman tahdit sınırı dışında, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup kamu hizmetine tahsis edilmediği ve köy yerleşim alanında yol boşluğu olarak tescil harici bırakıldığı, bu sebeple 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde düzenlenen zilyetlik yoluyla mülkiyet edinme şartlarının davacı lehine gerçekleştiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulüne

İLK DERECE MAHKEMESİ : Milas Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, muhdesat şerhi verilmesine karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili ve davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Hazine vekilinin başvurusunun esastan reddine davacı vekilinin başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 8 nci maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmaları sırasında Muğla ili Bodrum ilçesi ... Mahallesi 240 ada 89 parsel sayılı taşınmaz 256,56 metrekare yüzölçümlü olarak, tarla vasfıyla, edinme sütununda ... ... oğlu ... ceddinden intikalen ve taksimen 20 yıldır zilyetliğinde olduğu belirtilerek Hazine adına tespit edilmiştir.

Davacı ... vekili, dava konusu taşınmazın 20 yıldan fazla zamandan beri davacı ve murisleri tarafından komşu ve tapulu 240 ada 74 parselle birlikte bir bütün olarak nizasız fasılasız malik sıfatıyla ev ve avlusu olarak kullanılmasına ve davacı lehine mülkiyet edinme şartlarının gerçekleşmesine rağmen kadastro tespit çalışmaları sonunda davalı adına tespit edildiğini, tespitin hatalı olduğunu belirterek, dava konusu taşınmazın davalı adına yapılan kadastro tespitinin iptali ile davacı adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın tespit tarihinden geriye doğru yaklaşık 50 yıldan fazla zamandan beri ev, avlu ve bahçe olarak davacı ve murisleri tarafından nizasız, fasılasız malik sıfatıyla kullanıldığı, orman tahdit sınırları dışında, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve köy yerleşim alanında yol boşluğu olarak tescil harici bırakılan dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde düzenlenen zilyetlik yoluyla mülkiyet edinme şartlarının davacı lehine gerçekleştiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne, taşınmazın davacı adına tesciline, davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir..

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi