"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında, Nevşehir ili Gülşehir ilçesi ... köyü çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 125 ada 194 parsel sayılı 8.585,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada ve parsel numarasıyla ve 8.059,48 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 125 ada 205 parsel sayılı 58.966,72 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise aynı ada ve parsel numarasıyla ve 60.682,11 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
İtirazı kadastro komisyonunca reddedilen davacı ... vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında Hazine adına kayıtlı taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini, eksikliğin davalıya ait taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek, dava açmıştır.
Davalı ...; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "çekişmeli taşınmazların güncelleme çalışmaları kapsamında tespit edilen sınırlarının 1981 yılından beri aynı biçimde kullanıldığı, sınırlarında değişiklik olmadığı, bilirkişi raporunda (A) harfi olarak gösterilen alanın 125 ada 205 parsel sayılı taşınmaz ile bir bütün halinde kullanıldığı, dava konusu sınırların sabit sınır olduğu ve uzun yıllar bu şekilde kullanıldığı, güncelleme kadastrosu çalışmalarının usulüne uygun yapıldığı" gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli taşınmazların kadastro güncelleme tespiti gibi tescillerine karar verilmiş; hükmün, davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "dava konusu parsellerde pafta ve dayanağı olan bilgi ve belgelerin zemine uygulama kabiliyetinin bulunmamasından dolayı uygulama niteliğini kaybettiği, yapım tekniği ve uygulama niteliği kısmi yeterli olan paftalarda ise hatalı sınırlandırma çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan sebeplerle paftalar arasındaki sınırlar ile kadastro sırasında belirlenen ve zeminde değişmemiş sınırlar arasında yanılma sınırını aşan miktarlarda farklar bulunduğu, paftalardaki sınırların zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği, bu nedenle 22/a uygulaması yapıldığı, kadastro tespitindeki parsellerin yüzölçümlerinin sayısallaştırma ile hesaplandığında uygulama kadastrosunda belirlenen kırmızı çizgilere ulaşıldığı, yapılan inceleme ve araştırmanın uyuşmazlığı çözümlemeye ve sonuca ulaşmaya elverişli olduğu, 1996 yılındaki tesis kadastrosuna yakın 1981, 1983 ve 1988 tarihli hava fotoğraflarında da çekişmeli kısmın davalı parselde kaldığı, mahkemece verilen kararın ve dolayısıyla uygulama kadastrosunun usul ve kanuna uygun olduğu" belirtilerek, istinaf başvurusu esastan reddedilmiş; Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
S O N U Ç : Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.