Logo

8. Hukuk Dairesi2024/2153 E. 2024/5513 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu taşınmazın bir kısmının komşu parsele eklenmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, kadastro sınırlarının belirlenmesinde maliklerin rızasıyla yapılan ifraz işleminin dikkate alınıp alınmaması hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Maliklerin rızasıyla yapılan ifraz işleminin uygulama kadastrosunda dikkate alındığı, tesis kadastrosunda da taşınmaz sınırlarının sabit sınır esas alınarak belirlenip belirlenmediğinin tespit edilemediği ve ifraz işlemindeki koordinatların yenileme kadastrosundaki sınırlarla uyuştuğu gözetilerek yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/881 E., 2024/66 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/595 E., 2023/63 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... ve arkadaşları vekili dava dilekçesinde; Giresun ili ... ilçesi ... Köyünde kain 320 parsel sayılı taşınmazın kök muris ...'dan davacıların miras bırakanı olan ...'a kaldığını, uygulama kadastrosu sonucunda taşınmazın bir kısmının komşu taşınmaz olan 319 (ifraz sonucu 337) parsel sayılı taşınmaza eklendiğini, taşınmazın fiilen ilk tapulama sınırlarına uygun kullanıldığını ileri sürerek, taşınmazın komşu taşınmaza eklenen kısımlarının tapusunun iptali ile davacıların murisine ait taşınmaza dahil edilmesi suretiyle tapuya tescilini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "... davanın yenileme kadastrosunun usulüne uygun yapılmadığı iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davası olduğu, dosyaya kazandırılan bilirkişi raporlarında hava fotoğrafında sabit sınır tespit edilemediği, tesis kadastrosu ile davacılar tarafından iddia olunan sınırların uyuştuğu, 1994 yılında dava konusu taşınmaz maliklerinin muvafakat vermesiyle ifraz işleminin yapıldığı, çekişme konusu taşınmazın yenileme kadastrosunda ifraz işleminin esas alındığı, ifrazdaki koordinatların yenileme kadastrosundaki sınırlarla uyuştuğunun tespit edildiği yönünde görüş bildirildiği, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile bilirkişi raporlarından tesis kadastrosunda taşınmazın sınırlarının sabit sınır esas alınarak belirlenip belirlenmediğinin tespit edilemediği, sınırların 1994 yılındaki ifraz işleminde maliklerin rızasıyla belirlendiği ..." gerekçesiyle davanın reddine kesin olarak karar verilmiş; hükme karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmakla, İlk Derece Mahkemesinin 13.03.2023 tarihli ek kararıyla, " dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığı " gerekçesiyle istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiş ve asıl karar ve ek kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince; "... uygulama kadastrosuna itiraz davalarının Kadastro Kanunu'nun Ek-6 ncı maddesi kapsamında kalan, mülkiyete ilişkin olmayan, hak düşürücü süreye tabi bulunmayan dava olması sebebiyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve 362 nci maddelerindeki kesinlik sınırlarına bağlı kalınmayan dava türü olduğu, bu sebeple ek kararın hatalı olduğu, esasa yönelik yapılan inceleme sonucunda, dava konusu taşınmazların bütün olduğu ve maliklerin rızasıyla ifraz edildiği, uygulama kadastrosunda da maliklerin rızasıyla ifrazen oluşan sınırların esas alınmış olduğu ..." gerekçesiyle, ilk derece mahkemesinin ek kararının kaldırılmasına ve davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar karar verilmiş ve iş bu karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ:Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Davacılar tarafından yatırılan 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.