"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/897 E., 2023/1038 K.
DAVA TARİHİ : 22.03.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : (Kapatılan)... 1. Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2021/4 E., 2021/39 K.
Taraflar kadastro tespitine itiraz arasındaki davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı; babalarının hayatta olduğunu, toplamda 10 kardeş olduklarını, ... ilçesi ... köyünde kain 2078, 2079 ve 1846 parsel sayılı taşınmazların babası tarafından kendilerine hibe edildiğini, ancak çekişme konusu taşınmazlarda davacının adının yazılmadığını ileri sürerek, beyanlar hanesindeki kadastro tespitlerinin iptali ile hisseler oranında beyanlar hanesine adlarının kayıt ve tescilini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; '' .... dava konusu taşınmazların bulunduğu köyde 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı kanunla değişik 2/b madde uygulamasının yapıldığı, dava konusu 294 ada 2078, 2079, 1846 numaralı parsellerin de Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılarak beyanlar hanesine davalılar lehine kullanım şerhi düşüldüğü, nizalı parselleri uzun yıllar tarafların babası ...'in tarla olarak tasarruf ettiği, 2010 yılında ise parselleri ... dışındaki çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile davacı ...'a hibe ederek kullanımını devrettiği, ...'e ise dava dışı başka parseller kaldığı, keşifte dinlenen davalı kardeşlerden ... ile ...'ın, tanık olarak dinlenen baba ... ile dava dışı kardeş ...'in, dinlenen tüm mahalli bilirkişilerin ve tespit bilirkişilerin de bu durumu doğruladığı anlaşılmakla tarafların babası ...'in dava konusu parselleri zilyet ve tasarrufunda bulundururken 2010 yılında davacı da dahil olmak üzere ... dışındaki tüm çocuklarına hibe ederek parsellerin kullanım ve tasarruf haklarını çocuklarına devrettiği, davada taraf olmayan ...'in de keşif mahallinde alınan beyanında babasının kendisi dışındaki kardeşlerine nizalı parselleri hibe ettiğini, kendisine ise dava dışı yerden taşınmaz bıraktığını doğruladığı anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, dava konusu taşınmazların tespit gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazların beyanlar hanesinin iptali ile taşınmazların Hazine adına orman dışına çıkarıldığının, taşınmazların ve üzerlerindeki meyve ağaçlarının davacı ile davalıların 1/9'ar eşit hisselerle müştereken kullanımlarında olduğunun beyanlar hanesine şerh edilmesine; kadastro tespit tutanağında vasfı yol olarak belirtilen 2078 numaralı parselin ise her ne kadar yol vasfında olmadığı, kadastro tespit gününden öncesinde, kadastro tespit gününde, ziraat bilirkişi raporunda vasfının tarla olduğu belirtilmiş olduğu ve keşif gününde de halen tarla olarak kullanılmakta olduğu gözlemlenmiş ise de, eldeki dava resen araştırmaya tabi davalardan olmadığından mahkemece resen vasıf tayini yapılamayacağından taşınmazın vasfı değiştirilmeden tespitteki gibi bırakıldığı...'' gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hükme karşı, davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; ''.. dava konusu taşınmazların bulunduğu köyde 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı kanunla değişik 2/b madde uygulamasının yapıldığı, dava konusu 294 ada 2078, 2079, 1846 numaralı parsellerin de Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılarak beyanlar hanesine davalılar lehine kullanım şerhi düşüldüğü, nizalı parselleri uzun yıllar tarafların babası ...'in tarla olarak tasarruf ettiği, 2010 yılında ise parselleri ... dışındaki çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile davacı ...'a hibe ederek kullanımını devrettiği, ...'e ise dava dışı başka parseller kaldığı, keşifte dinlenen davalı kardeşlerden ... ile ...'ın, tanık olarak dinlenen baba ... ile dava dışı kardeş ...'in, dinlenen tüm mahalli bilirkişilerin ve tespit bilirkişilerin de bu durumu doğruladığı anlaşılmakla tarafların babası ...'in dava konusu parselleri zilyet ve tasarrufunda bulundururken 2010 yılında davacı da dahil olmak üzere ... dışındaki tüm çocuklarına hibe ederek parsellerin kullanım ve tasarruf haklarını çocuklarına devrettiği, davada taraf olmayan ...'in de keşif mahallinde alınan beyanında babasının kendisi dışındaki kardeşlerine nizalı parselleri hibe ettiğini, kendisine ise dava dışı yerden taşınmaz bıraktığını doğruladığı anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, dava konusu taşınmazların tespit gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazların beyanlar hanesinin iptali ile taşınmazların Hazine adına orman dışına çıkarıldığının, taşınmazların ve üzerlerindeki meyve ağaçlarının davacı ile davalıların 1/9'ar eşit hisselerle müştereken kullanımlarında olduğunun beyanlar hanesine şerh edilmesine dair ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Öte yandan, eldeki davada davacı lehine karar verildiğinden davalı hazine lehine vekalet ücreti verilmemesi isabetli olup, davalı yanın istinaf isteminin reddi gerekmiştir. Yapılan istinaf incelemesinde, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda vicdani kanaatin oluştuğu, duruşma sürecinin yansıtan tutanaklar, kararın dayandığı deliller ile kanuni sebepler ve gerekçe içeriğine göre, davanın esası ile ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı..'' gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
S O N U Ç : Yukarda açıklanan nedenlerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.