"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1085 E., 2024/273 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2021/116 E., 2021/182 K.
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında, Mersin ili Mezitli ilçesi Kuyuluk Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 846 parsel sayılı 16,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 12361 ada 1 parsel numarasıyla ve 13,46 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına kayıtlı taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve sınırının yanlış belirlendiğini ileri sürerek, dava açmıştır.
Davalı ... vekili; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "dava konusu taşınmazın komşu taşınmazlarla sabit sınırının bulunmadığı, bu nedenle taşınmazlar arasındaki sınırların geçerli sınır olarak alınması gerektiği, taşınmazdaki yüzölçümü eksikliğinin tesis kadastrosunda kullanılan ölçü tekniği ve alan hesaplama yönteminin teknik yetersizliğinden kaynaklandığı, uygulama çalışmalarında sınırlandırma ve ölçünün doğru yapıldığı" gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli taşınmazın uygulama tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "incelenen 1955, 1961 ve 1975 tarihli hava fotoğraflarında, dava konusu taşınmazın sınırında bulunan yolun işaretli ve mevcut olduğu, bu sebepler yapılan 22/a uygulamasının doğru olduğu, 22/a sonrası oluşan alanların ilk tesis kadastrosundan yalnızca 2,54 metrekare farklı olmasının, ilk tesis kadastrosunda yapılan takeometrik ölçü ve bu ölçülerin elle paftasına aktarılması ve paftasına aktarılan bu parsellerin alan hesabının pafta üzerinden planimetrik hesap yöntemi kullanılarak elle hesaplanması, bu ölçü ve hesap yöntemlerinin çok kaba olmasından kaynaklanabileceğinin belirtilmesi ve taşınmazın yüzölçümünde başka bir parsel lehine azalma olmadığı, yenileme kapsamında belirlenen sınırın hava fotoğraflarında görülen sınır ile uyumlu olduğu tespit edilerek davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu" belirtilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, temyiz edenin sıfatına, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
427,60 TL davacı tarafından yatırılan peşin harcın onama harcına mahsubuna,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.