"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/321 E., 2021/490 K.
KARAR : Asıl ve birleşen davanın reddine,
Taraflar arasındaki kadastro tespiti iptali talepli açılan davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Verilen kararın; davalılardan ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince karar bozulmuştur. Yeniden yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Verilen karar davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1959 yılında yapılan tapulama çalışmasında Giresun ili Merkez ilçesi ... Köyünde bulunan 825 parsel sayılı 29.280,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz; tapu kaydı, vergi kaydı uygulanarak ... Yayla ve arkadaşları adına tespit edilmiştir. Gerçek kişilerce tapulama tespitine itiraz edilmesi üzerine Giresun Tapulama Mahkemesinde devam eden yargılamada Orman İdaresi taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmış, Mahkemece 21.10.1974 tarihli ve 1960/170-1974 Esas Karar sayılı kararıyla davacı gerçek kişilerin ve asli müdahil Orman İdaresinin taleplerinin reddine, 825 nolu parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, karar kesinleşmekle tapuya aktarılmıştır. 2004 yılında yenileme çalışması yapılmış, taşınmaz 125 ada 184 parsel numarası 29.371,23 m2 yüzölçümü ile işlem görmüştür.
Davacı ... İdaresi vekili Kadastro Mahkemesinde 20.07.2004 havale tarihli dava dilekçesiyle taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu, 3116 sayılı Kanun kapsamında orman sayılan, 4785 sayılı Kanun kapsamında devletleştirilen 5658 sayılı Kanun kapsamında iadeye tabi olmayan yerlerden olup orman parselleri ile bütünlük arzettiğini ileri sürerek tespitin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini istemiştir. Kadastro Mahkemesince hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, Orman İdaresince hükmün temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07.07.2005 tarihli ve 2005/4849-9290 Esas ve Karar sayılı kararıyla davanın mülkiyet değişikliğini gerektirir tapu iptali ve tescil davası olduğu ve bu davalarda genel görevli mahkemeler olduğuna değinilerek hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, Orman İdaresince süresinde karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine Dairenin 06.12.2005 tarihli ve 2005/11451-14893 Esas ve Karar sayılı kararıyla karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiş, Kadastro Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş, dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemenin 2007/77 Esas 2007/80 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı ... İdaresi tarafından davalılar ölü ... mirasçıları ve ... Yayla mirasçıları aleyhine aynı taşınmaza ilişkin olarak tapu iptal davası açıldığı, işbu dava dosyası ile arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşıldığından dosyaların birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince; davanın kabulüne, taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına orman vasfı ile kayıt ve tesciline karar verilmiştir, verilen karar Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 01.10.2018 tarihli ve 2016/9604 Esas, 2018/6158 Karar sayılı ilamıyla " eski 825 parsel sayılı taşınmazın Giresun Tapulama Mahkemesinin 1960/170 Esas sayılı dava dosyasında davalı olduğu ve mezkur davada Orman İdaresinin asli müdahil olduğu ve Mahkemenin 21.10.1974 tarihli ve 1960/170-1974 Esas ve Karar sayılı kararıyla Orman İdaresinin davasının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Anılan kararın aslı dosya içerisine alınmıştır, ancak önceki hükmün eldeki dava bakımından kesin hüküm teşkil edip etmeyeceği değerlendirilmemiştir. Dava konusu taşınmaz ile Giresun Tapulama Mahkemesinin 1960/170 Esas sayılı davasına konu taşınmazın, her iki davanın taraflarının ve dava sebeblerinin aynı olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; değinilen yönde inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden bozulmasına" karar verilmiştir. Mahkemesince bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Yeniden yapılan yargılama sonunda Mahkemesince; dava konusu taşınmaza ilişkin davalı İdare tarafından Giresun Tapulama Mahkemesinin 1960/170 Esas ve 1974/78 Karar sayılı dosyasında dava açıldığı, Mahkemenin davanın esasına girerek davanın reddine karar verildiği, davacının talebinin mahkeme dosyasındaki talep ile aynı olduğu ve yine yapılan inceleme neticesinde dosyada davalıların veya murislerinin bahis mevzu dosyada taraf oldukları yapılan inceleme neticesinde anlaşıldığından, davanın kesin hüküm sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından; 20.07.2004 tarihinde Giresun Merkez Erikliman Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda Giresun Kadastro Müdürlüğünce yapılan 125 ada 184 parsel nolu taşınmazın davalılar adına tespitinin yapıldığı, İdarelerince yapılan inceleme raporuna göre orman olduğu anlaşıldığından dava açıldığı, dolayısıyla açılan davanın yapılan kadastro çalışmaları sonucunda açıldığı, Giresun Tapulama Mahkemesinin 1960/170 Esas ve 1974/78 Karar sayılı kararı kesin hüküm yönünden şartları taşımadığı, Giresun Tapulama Mahkemesinin 1960/170 Esas ve 1974/78 Karar sayılı kararında orman yönünden bir irdeleme ve keşif yapılmadan, Tarım Bakanlığının 19.09.1964 tarihli ve 5877-452 sayılı cevabi yazılarına göre davalarının reddine karar verildiği, ayrıca kararın İdareye tebliğ edilip edilmediği ve orman yönünden kesinleşip kesinleşmediği ile ilgili Mahkemece yeterince araştırılmadığından İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması talebiyle temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararındaki gerekçe dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan sebeplerle; temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
7139 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.