"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece (İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk) Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... Mahallesi çalışma alanında 07.10.2010 tarihinde yapılan tesis kadastrosu sonucunda, 135 ada 8 parsel sayılı 247,28 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra 6292 sayılı Kanun kapsamında yapılan 04.12.2013 tarihli satış ile davalı ... adına tescil edilmiş, akabinde 20.12.2017 tarihli satış ile 1/3'er hisse ile davalılar ..., ... ve ... adına tescil edilmiş; 135 ada 21 parsel sayılı 194,722 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise 07.10.2010 tarihli tesis kadastrosu ile Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra 6292 sayılı Kanun kapsamında yapılan 13.03.2014 tarihli satış işlemiyle davacı ... adına tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; taraflara ait taşınmazlar arasındaki sınırın yanlış belirlendiğini, davacının kullanımında bulunan bir kısım yerin davalılara ait parsel içinde kaldığını ileri sürerek, davalılara ait İstanbul ili Sancaktepe ilçesi Veysel Karani Mahallesi 135 ada 8 parsel sayılı taşınmazdan davacıya ait kısmın çıkarılmasına ve bu bölümün davacıya ait 135 ada 21 parsele eklenmek suretiyle davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevabında; davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; " dava konusu ... Mahallesi 135 ada 21 parsel sayılı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden önce davalılardan ...'e satıldığı, bilahare tüm davalılar adına devir ve tescil edildiği, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesineki şerhe yönelik davanın ve tapu iptal tescil istemine ilişkin davaların dinlenebilmesi için davanın 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satışı işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılması gerektiği, taşınmazı satın alanlar adına tapuya tescil edilip mülkiyet belirlendikten sonra, şahsi hak niteliğindeki şerhe yönelik olarak açılacak davaların dinlenme olanağının bulunmadığı " gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.03.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.