"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2023/26 E., 2024/20 K.
KARAR : Davanın reddine
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen uygulama kadastrosuna itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Sivas ili Merkez ilçesi Hanlı köyü çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca 2020 yılında yapılan uygulama kadastrosu sırasında, tapuda Hazine adına kayıtlı bulunan eski 212 ada 2 parsel sayılı 5.092,72 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada ve parsel numarasıyla 4.430,95 metrekare yüzölçümlü olarak ve ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 212 ada 4 parsel sayılı 4.260,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, aynı ada ve parsel numarasıyla 5.009,60 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacı ... vekili, uygulama kadastrosu sırasında Hazine'ye ait 212 ada 2 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve eksikliğin davalılara ait 212 ada 4 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek, davalılar adına yapılan hukuka aykırı miktar fazlası tescilin iptali ile Hazine adına kayıt ve tesciline, bunun mümkün görülmemesi halinde ise aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle Hazine adına tesciline, yenileme, sınırlandırma, güncelleme, yüzölçümü hatalarının giderilmesine ve düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, 15.09.2021 tarihli ve 2020/121 Esas, 2021/166 Karar sayılı karar ile, davanın reddine, 212 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazların uygulama kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükme karşı davacı ... vekili tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi'nin 02.06.2022 tarihli ve 2022/767 Esas, 2022/753 Karar sayılı kararı ile başvuru esastan reddedilmiş, Hazine vekilinin temyiz talebi üzerine, Dairenin 02.05.2023 tarihli ve 2022/4876 Esas, 2023/2618 Karar sayılı ilamı ile ''...Bölge Adliye Mahkemesince, uygulama kadastrosunun yönetmelik hükümlerine uygun şekilde yapıldığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki; taşınmazların uygulama kadastrosu tutanağında, taşınmazlar arasındaki ara sınırda sınırlandırma hatası olup ara sınırın sabit sınır niteliğinde olduğu belirtilmiştir. İlk Derece Mahkemesince mahallinde yapılan keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişiler ise, taşınmazlar arasında kadim tump olduğunu ve sınırlarda değişiklik bulunmadığını beyan etmişlerdir. Alınan fen, harita ve ziraat mühendisi bilirkişi raporlarında da, davalı tarafa ait parselde sınırlandırma, ölçü ve tersimat hatasının olduğu ve taşınmazın kuzey sınırının zeminde mevcut olup sabit sınır niteliğinde olduğu gibi aynı zamanda mahalli bilirkişinin gösterdiği sınırında, hava fotoğrafları ve tesis kadastrosundaki sınırlarla uyumlu olduğu belirtilmiştir. Şu halde, taşınmaza ilişkin tesis ve uygulama kadastrosunda yapılan paftaları ve mahalli bilirkişi beyanı ile bilirkişi raporlarına ekli olan fotoğraflara göre, taşınmazlar arasında sabit nitelikte her hangi bir sınır bulunmamaktadır. Ancak bilirkişi raporunda, tesis kadastrosu sırasında sınırlandırma, tersimat ve ölçü hatasından söz edilmekle beraber, rapor içeriğinde bu husus denetime elverişli şekilde açıklanmamış; taşınmazın 1973 tarihli hava fotoğraflarına göre sınırlarının belirgin olduğu belirtilmesine rağmen, bu sınırların, tesis kadastrosu sınırları ile mi yoksa uygulama kadastrosu sınırları ile mi örtüştüğü belirtilmemiştir. Ayrıca rapor içeriğinde, taşınmazın tesis paftası ile toprak tevzii paftasında tam olarak çakışmanın olmadığı, fakat uygulama kadastrosunun zemindeki sınırlara göre yapıldığı belirtilmiş olup, tesis paftası ile uygulama kadastrosunun çakıştırılması neticesinde, çakışmayan kısımlar yönünden teknik belgelere neden itibar edilmediği hususu da gerekçeli bir şekilde açıklanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, yukarıda belirtilen belge, harita ve fotoğraflardan eksik olanların dosya arasına getirilmesi sağlanmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra da mahallinde harita ya da jeodezi mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan; yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılması istenmeli, ayrıca taşınmazların tesis kadastrosu sırasında belirlenen ve kesinleşen sınırlarını ve uygulama kadastrosu sırasında belirlenen sınırlarını bir arada ve farklı renkli kalemlerle gösteren, krokili, denetime elverişli, gerekçeli ve ayrıntılı rapor alınmalı, özellikle önceki tarihli rapor içeriği de tartışılarak, tesis kadastrosu paftası ile uygulama kadastrosu paftasında taşınmazlar arasındaki ara sınırın da çakışmadığı dikkate alınarak, tesis kadastrosu sırasında tersimat, ölçü ve sınırlandırma hatası yapılıp yapılmadığı ve hataların hangi teknik verilerle açıklandığı, taşınmazlar arasındaki ara sınırın tespitinde tesis kadastrosundaki sınırlara dönülmesi gerekip gerekmeyeceği gibi hususlar tartışılarak denetime elverişli şekilde ve çakışmayan kısımlar arası harflendirilmek ve bu kısımların yüzölçümleri tespit edilmek suretiyle ortaya konulmalı ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir..." gereğine değinilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, bozmaya uyma kararı verilerek, yeniden yapılan yargılama neticesinde, zemin ile pafta mukayese edildiğinde tesis kadastrosuna ait paftanın kıvrımlarının ölçülmeden düz bir hat olarak birleştirildiği, tesis kadastrosu ile güncel yüzölçümü farkının; uygulama kadastrosu sırasında teknolojik imkanlardan yararlanılarak taşınmazların kıvrımları tam ve eksiksiz ölçülmüş böylelikle eski ile yeni arasında yüzölçüm farkı oluştuğu, yüzölçüm farkının kaynağının tespit edildiği, taşınmazların herhangi bir taşınmazdan yer kazanmadıkları gibi herhangi bir taşınmazın lehine yer kaybetmediklerinin tespit edildiği, uygulama kadastrosunun yönetmelik hükümlerine uygun olduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararın ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
25.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.