Logo

8. Hukuk Dairesi2024/3752 E. 2024/7901 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen taşınmaz sınırlarının davacıya ait taşınmazın alanını haksız olarak azaltıp azaltmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporlarına göre, hava fotoğrafları ve kadastral paftalar üzerinde yapılan incelemelerde, taşınmazın kuzey sınırının yol ile olan ayrımının belirgin olduğu, uygulama kadastrosu ile tespit edilen sınırın fiili kullanıma ve geometrik yapıya uygun olduğu ve herhangi bir tersimat hatası bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/177 E., 2024/744 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ordu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/324 E., 2023/194 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonucunda, Ordu ili Gülyalı ilçesi Alibey Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 2579 parsel sayılı 1.660,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 308 ada 2 parsel numarasıyla ve 1.727,57 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı ... ve arkadaşları vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında müvekkilleri adına kayıtlı bulunan taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini, eksikliğin sınırında bulunan yoldan kaynaklandığını ileri sürerek, dava açmıştır.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın husumet, zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle, aksi durumda esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın yetki, görev, husumet, zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle, aksi durumda esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın husumet, zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle, aksi durumda esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "13.04.2023 tarihli bilirkişi raporunda; incelenen hava fotoğraflarına göre davalı taşınmazın çoğunlukla fındık bahçesi vasıflı yeşil örtü ile kaplı alana isabet ettiği, dava konusu taşınmaz ile kuzeyinde mevcut yol arasında belirgin bir ayrım gözlendiği, rapora ekli krokide A, B ve C harfleri ile gösterilen kısımların hava fotoğraflarında parselin kuzeyindeki yol üzerine isabet ettiği, fotoğraflar üzerindeki fiili kullanım ve geometrik yapıya göre, dava konusu parselin yol ile olan sınırının uygulama kadastrosu ile tespit edilen sınır ile uyumlu olduğu, uygulama çalışmalarında bir hatanın bulunmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, çekişmeli taşınmazlara yönelik tesis kadastro tespitinin 1977 yılında yapıldığı, 14.11.2022 tarihli teknik bilirkişi raporunda; paftaların klasik- takeometrik yöntem ile üretildiğini, davacıya ait 308 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kuzeyindeki dava konusu yol sınırında tersimat hatası bulunmadığının açıklandığı, 13.04.2023 tarihli raporda; 1973, 1984 ve 2004 tarihli hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik olarak yapılan değerlendirmede hava fotoğraflarına göre, dava konusu taşınmaz ile kuzeyinde mevcut yol arasında belirgin bir ayrım gözlendiği, rapora ekli krokide A, B ve C harfleri ile gösterilen kısımların parselin kuzeyindeki yol üzerine isabet ettiği, fotoğraflar üzerindeki fiili kullanım ve geometrik yapıya göre, dava konusu parselin yol ile olan sınırının uygulama kadastrosu ile tespit edilen sınır ile uyumlu olduğunun belirtildiği, dolayısı ile mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı" belirtilerek, istinaf başvurusu esastan reddedilmiş; Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Yukarda açıklanan nedenlerle;

Temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Davacıların yatırmış olduğu 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.