"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/608 E., 2023/2928 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şile 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/229 E., 2020/60 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil ve müdahalenin önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili ve bir kısım davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun reddine, bir kısım davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne yönelik yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili ve bir kısım davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine vekili, dava konusu İstanbul ili Şile ilçesi ... mahallesi 134 ada 22 parsel sayılı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, ayrıca imar-ihya ve zilyetlikle kazanım şartlarının da gerçekleşmediğini belirterek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile belirlenecek niteliği ile Hazine adına tesciline ve vaki müdahalenin men'ine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince; "dava konusu taşınmazın eski tarım arazisi olduğu, 1990'lı yıllara kadar tarla vasfında olduğu, ... mahallesi sınırlarının 29.07.1980 tasdikli 1/50.000 ölçekli İstanbul Metropoliten Nazım İmar Planı kapsamında kaldığı, bu hali ile 1980 tarihli imar planına alınan taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17/2 nci maddesi uyarınca Hukuk Genel Kurulunun 25.04.2001 tarihli ve 2001/20-390-396 sayılı kararı uyarınca imar ihya yoluyla zilyetlikle kazanılamayacağından davanın kabulüne ile, İstanbul ili Şile ilçesi ... mahallesi 134 ada 22 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kadastro tespitindeki diğer kayıt ve vasıflarla davacı Hazine adına tesciline, davalıların taşınmaza vaki müdahalesinin men'ine" karar verilmiş olup; hüküm, davacı Hazine vekili ve bir kısım davalı vekili tarafından istinaf edilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince; "dosya kapsamından dava konusu taşınmaz başında yapılan keşifte hakim gözlemi olarak taşınmazın yılgın kaplı olduğu, tarım yapılmadığının gözlemlendiği, dosyaya sunulan 28/06/2019 tarihli bilirkişi raporu ve rapor eki hava fotoğraflarından dava konusu taşınmazın 1990 yılından itibaren kullanılmadığı, çalılık görünümünde olduğu, en az 28 yıldır tarımsal üretim amacıyla kullanılmadığı anlaşılmakla, taşınmazın tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline yönelik İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmaz tapuda davalı adına kayıtlı olup, davalının taşınmazdaki kullanımı mülkiyet hakkına dayandığından mahkemece verilen müdahalenin men'i kararının hatalı olduğu, Hazine vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle bağlı kalınarak yapılan incelemede, dava konusu taşınmazın 1940 tarihinden kadastro tespit tarihine kadar açık arazi görünümünde olduğu, üzerinde orman ağaçlarının bulunmadığı, dosyaya sunulan bilirkişi raporuna göre taşınmazın orman niteliğinde bulunmadığı" gerekçesiyle davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun reddine; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden esasıyla ilgili olarak;
1.Davanın kısmen kabul, kısmen reddine,
2.Dava konusu İstanbul İli, Şile İçesi, ... Mahallesi 134 ada 22 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tapudaki niteliği ile tesciline,
3.Davalılar ... ve ...'nin kullanımı tapu kaydına dayandığından davacının müdahalenin menine yönelik talebinin bu davalılar yönünden reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı Hazine vekili ve bir kısım davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali, tescil ve müdahalenin önlenmesi istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 21.02.1991 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/b uygulaması, 1972-1973 yıllarında yapılan arazi kadastrosu ve 2017 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesi kapsamında yapılan kadastro çalışması mevcuttur.
3402 sayılı Kanun'un Geçici 8 inci maddesi kapsamında yapılan çalışmada dava konusu İstanbul ili Şile ilçesi ... mahallesi, 134 ada 22 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak, 2.160,32 metrekare yüzölçümü, tarla niteliği ile davalılar adına tespit ve sonrasında tescil edilmiştir.
1. Davacı Hazine vekilinin tüm ve bir kısım davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının incelenmesinde; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına,
yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin ve bir kısım davalı vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2. Bir kısım davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; her ne kadar davalılar lehine zilyetlikle kazanım şartlarının oluşmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ise de, davalı tarafın tapu kaydına dayandığı ancak dayanılan tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmeden ve yöntemince uygulaması yapılmadan karar verildiği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, davalı tarafa dayandıkları tapu kayıt maliki ile aralarındaki akdi-ırsi ilişkiyi kanıtlamaları için süre verilmeli, kayıt maliki ile aralarında akdi veya ırsi bağ bulunduğunun saptanması halinde dayanılan kaydın tüm tedavülleri varsa haritaları ve dayanağı olan belgeler ile birlikte dosyaya getirtilmeli, bu kayıtların revizyon görüp görmediği sorulup saptanarak, revizyon görmüşlerse revizyon gördüğü taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri ve dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların tutanak örnekleri ve varsa oluşumundan itibaren dayanakları olan kayıtlar dosya arasına alınmalı, bu şekilde dosya keşfe hazır ... getirildikten sonra mahallinde, yerel bilirkişi kurulu, tespit bilirkişileri, tarafların gösterecekleri tanıklar ve teknik bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmak suretiyle, 3402 sayılı Kanun'un 20 nci maddesi gözönüne alınarak, tapu kaydının sınırları ve kapsamı varsa haritası uygulanmak suretiyle, haritasının bulunmaması ya da uygulanma kabiliyetinin olmaması halinde kayıtların sınırlarına göre tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanmalı, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağı tanınmalı, tapu kaydının gayrisabit sınırlı olduğu belirlenirse miktarına itibar edilmesi gerektiği düşünülmeli ve kayıtların kapsamı belirlenirken varsa dava dışı revizyon gördüğü taşınmazlar gözönüne alınmalı ve fen bilirkişisinden, yapılan keşfi ve tapu kayıt uygulamasını takibe ve denetlemeye imkan veren rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: (1) no.lu bentte açıklanan sebeplerle davacı Hazine vekilinin tüm ve bir kısım davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine;
(2) no.lu bentte açıklanan sebeplerle bir kısım davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.