Logo

8. Hukuk Dairesi2024/4097 E. 2024/4956 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosu sırasında Hazine adına tespit edilen taşınmazlar üzerinde davacının kullanım hakkı iddiasına dayalı tespit itiraz davasında, davacı lehine kullanım şerhi verilip verilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporu ve kroki incelendiğinde, uyuşmazlık konusu 161 ada 1 parselin tamamının tel örgü ile çevrili olduğu ve davacı tarafından kullanıldığı, bu hususun önceki temyiz incelemesinde gözden kaçırılarak maddi hataya dayalı bozma kararı verildiği anlaşıldığından, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosu tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili ile davalı ... Tüzel Kişiliği tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 21.09.2023 tarihli ve 2022/3559 Esas, 2023/4564 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.

Dairemiz bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesince direnilmesi üzerine kararı davalı ... vekili ile davalı ... Tüzel Kişiliği tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;

K A R A R

Kullanım kadastrosu sırasında, Bartın ili Amasra ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 160 ada 1 parsel sayılı 862,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine, "6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun)2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkartıldığı, 3303 sayılı Kanun'un 3. Maddesi gereğince ... içinde olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) Ek-4 üncü maddesi gereği kadastro işlemine tabi tutularak ... Köy Tüzel Kişiliği tarafından kullanıldığı ve üzerindeki iki adet ahır ve tek katlı betonarme evin ... oğlu ...'a ait olduğu" şerhi verilerek bahçe niteliğinde; 161 ada 1 parsel sayılı 565,17 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ise, beyanlar hanesine, "6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkartıldığı, 3303 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi gereğince ... içinde olduğu, 3402 sayılı Kanun'un Ek-4 üncü maddesi gereği kadastro işlemine tabi tutularak 1960 yılından beri ... Köy Tüzel Kişiliği tarafından kullanıldığı" şerhi verilerek bahçe niteliğinde Hazine adına tespit edilmiştir.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; 160 ada 1 ve 161 ada 1 parsellerin yirmi yıldan fazla süredir müvekkili olan davacı tarafından kullanıldığını, taşınmaz üzerinde davacının tek katlı betonarme ev ve iki adet ahırının bulunduğunu, Kadastro Müdürlüğü tarafından yapılan 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi çalışmaları sonucu bu hususun kadastro tutanaklarında da belirtildiğini, her iki taşınmazı tarımsal amaçla kullandığını ve branda kaplı çadır ve tavuk kümeslerinin 17.09.2019 tarihinde Bartın İl Özel idaresince usulsüz bir şekilde yıkıldığını ileri sürerek, davalı Köy lehine verilen kullanıcı şerhinin iptali ile davacı adına kullanıcı şerhi verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin davacının davasının reddine dair 21.09.2020 tarihli kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli kararı ile, 3402 sayılı Kanun' un Ek-4 üncü ve 6831 sayılı Kanun' un 2/B maddesi uyarınca kadastro komisyonlarınca orman sınırı dışına Hazine adına çıkarılan yerlerin kullanım kadastrosu tespit tarihi itibari ile fiili durumları dikkate alınmak suretiyle varsa üzerindeki muhtesatın kime veya kimlere ait olduğu, kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı hususları kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek ve Hazine adına tescil edilmek suretiyle kadastrosunun yapılacağı, bu çalışmanın amacının, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parselleri ayırmak ve taşınmazları Hazine adına tescil ederken taşınmaz üzerinde fiili kullanımı bulunanları ve muhtesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesine göstermek olduğu, somut olayda Amasra Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/364 Esas, 2018/267 Karar sayılı ilamı, Bartın İl Özel İdaresi Encümeninin 22.01.2018 tarih ve 15 nolu yıkım kararı ve dosya kapsamına göre, 160 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı tarafından ev ve ahır yapıldığının, binaların etrafının bahçe olarak kullanıldığının, 161 ada 1 parsel sayılı taşınmazın sebzecilik ve mısır ekerek kullanıldığının, her iki taşınmazın telle çevrildiğinin, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olmadığının, davacı tarafından fiilen kullanıldığının anlaşıldığı açıklanarak, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne ve açıkça davanın reddini savunan Hazinenin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2024 tarihli kararı, davalı ... Köy Tüzel Kişiliği ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairenin 21.09.2023 tarihli ve 2022/3559 Esas, 2023/4564 Karar sayılı kararı ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine; davalı ... Tüzel Kişiliği temsilcisinin ise dava konusu 160 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının reddine, dava konusu 161 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile; " Mahallinde yapılan keşif sırasında yapılan gözlem ve bilirkişi raporlarına göre, bu taşınmazın bir kısmının tel çitle çevrilerek kullanıldığı ve bu kısım içinde sebze yetiştiriciliği ve mısır ekilmek suretiyle tarımsal faaliyette bulunulduğu, bu durum karşısında; Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu 161 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, tel çitle çevrili kısmında davacının kullanımının bulunduğu kabul edilerek, bilirkişiden bu kısmın yüz ölçümünün hesaplanmasınn ve krokisinde göstermesinin istenmesi ve çitin içinde kalan kısım yönünden davacı lehine kullanım şerhi verilmesi, kalan kısmın ise davalı ... Tüzel Kişiliği tarafından kullanıldığına dair kullanım şerhi verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamının davacının kullanımında olduğunun kabul edilmesi doğru olmadığı" belirtilerek bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu parsel yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince; "hükme esas alınan 17.02.2020 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide dava konusu 161 ada 1 parselde telle çevrili olan kısım taşınmazın sınırlarında (>) şekli ile gösterildiği, bu şeklin kadastro çalışmalarında tel örgüyü ifade ettiği, gösterilen bu şekle göre taşınmazın tamamının tel örgü ile kaplı olduğu, aynı krokide taşınmazın doğusunda ve güneyinde yol olarak gösterilen kısımların dava konusu taşınmazın sınırları içerisinde kalmadığı yani kadastro çalışmalarında ölçülen krokinin dışında kalıp sadece zemindeki mevcut yol olduğu, bu nedenle dava konusu 161 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden yeniden keşif yapılarak bilirkişiden tel çitle çevrili kısmın yüz ölçümünün hesaplanması ve krokisinde gösterilmesine gerek olmadığı" belirtilerek önceki hükümde direnilmesine ve açılan davanın kabulüne karar verilerek hüküm aynen tesis edilmiş, direnme kararına karşı davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1.Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönüyle; Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli davanın kabulüne dair kararının Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 21.09.2023 tarihli kararıyla davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verildiği, diğer davalı ... vekilinin temyiz itirazları kısmen kabul edilerek hükmün yalnızca 161 ada 1 parsel yönüyle bozulduğu, böylece davalı ... yönüyle Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli kararının kesinleştiği, Bölge Adliye Mahkemesince bozma üzerine verilen direnme kararıyla da davalı ... aleyhine ayrıca bir durum yaratılmadığı anlaşıldığından, davalı ... vekilinin Bölge Adliye Mahkemesinin kararını temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığından, temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönüyle; direnme ve temyize konu 161 ada 1 parsel sayılı taşınmazı da kapsayan daha geniş bir alanın öncesinde P.XI numarasıyla orman sınırları dışına çıkartıldığı, daha sonra yapılan kullanım kadastrosu sırasında P.XI alanının bir kısmının 161 ada 1 parsel numarasıyla ve 565,17 m2 yüzölçümlü olarak tespitinin yapıldığı, tespit sırasında oluşturulan parsel sınırlarının da (vvv) rumuzuyla (çit ile) çevrili olarak belirtildiği, P.XI numarasıyla orman sınırları dışına alanın 161 ada 1 parselin sınırlarının dışında kalan kısımlarının da kullanım kadastrosunda yol olarak bırakılmak suretiyle haritasında gösterildiği anlaşılmaktadır.

Eldeki davanın konusunun da bilirkişi raporlarında belirtilen çit ile çevrili alan olup 161 ada 1 parselin tamamını oluşturduğu, P.XI numaralı alanından geri kalan ve haritasında yol olarak bırakılan bölümlerin ise davanın konusu olmadığı, diğer bir anlatımla bilirkişi raporlarında bir kısmının çit ile çevrili alan olarak bahsedilen yerin 161 ada 1 parselin tamamı olduğu, bu nedenle; Dairece önceki hükmün temyiz incelemesi sırasında bu hususun gözden kaçırılmak suretiyle maddi hataya dayalı olarak hükmün bozulduğu anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında belirtilen gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen direnme kararı usul ve kanuna uygun olup davalı ... Köyü vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: 1.Davalı ... vekilinin yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin REDDİNE;

2.Davalı ... Köy Tüzel Kişiliği temsilcisinin, yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.