"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının adli yardım ve duruşma talepli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, adli yardım talebinin kabulüne, duruşma talebi değerden reddine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 1470 ada 7 parsel sayılı taşınmaz 17.10.2018 tarihinde 6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 Sayılı Kanun)
gereği satış işlemi ile davalı adına 64080/712001 hisse ile tapuda kayıtlıdır.
Davacı vekili, vekil edeninin 1470 ada 7 parsel sayılı taşınmazda malik olduğunu, taşınmazda ... Belediyesi tarafından 2/B parsellerinin devir ve satış işlemleri yapılırken maddi hata sonucu hak sahipleri arasındaki paylaşımın yanlış ve hatalı yapıldığını, Kemal Dinçer Hanefioğlu ve ...'nun taşınmaz üzerinde 1/20'şer hisseye sahip olmalarına rağmen 1/10'ar hisseye sahiplermiş gibi hak sahipliği sonucunun ortaya çıktığını, bu durumun davalının da bilgisinde olup müvekkiline ait olan 71,20 m²nin iadesi için ... 1. Noterliği’nin 22.06.2017 tarihli muvafakatnamesi ile müvekkiline yetki verdiğini ancak bu kapsamda yapılan başvurunun da reddedildiğini belirterek, dava konusu taşınmazda müvekkiline ait olan 71,20 m² lik kısmın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca davalı tarafa satılarak adına tescil edildiği, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın Hazinenin mülkiyetinden çıkıp 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra tapu iptaline yönelik davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, eldeki davanın 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış işleminden sonra açıldığı, davalıya ait tapu kaydı idarece yapılan satış işlemi neticesinde oluştuğu, dayanak satış işlemi iptal edilmedikçe tapu kaydının iptali ve tescil istemli dava açılamayacağı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.