"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/542 E., 2024/774 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ünye Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2022/48 E., 2023/71 K.
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama kadastrosu sırasında, ... ili ... ilçesi ... köyü/mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı adına kayıtlı bulunan eski 211 parsel sayılı ve 11.360 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 2747 ada 23 parsel numarasıyla ve 9.163,47 metrekare yüzölçümlü olarak, tapuda davalılar adına kayıtlı bulunan eski 212 parsel sayılı ve 6.838,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 2747 ada 22 parsel numarasıyla ve 6.997,81 metrekare yüzölçümlü olarak, eski 195 parsel sayılı ve 9.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 2747 ada 24 parsel numarasıyla ve 8.823,14 metrekare yüzölçümlü olarak, eski 196 parsel sayılı ve 8.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 2747 ada 25 parsel numarasıyla ve 8.702,75 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir
Davacı vekili, vekil edeninin maliki olduğu eski 211 parsel (yeni 2747 ada 23 parsel) sayılı taşınmazının yüzölçümünde, davalılara ait olan yeni 2747 ada 22, 24 ve 25 parsel sayılı taşınmazlar lehine, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan çalışmalar sonucunda azalma meydana geldiğini belirterek, taşınmazın yüzölçümünün önceki gibi düzeltilerek tesciline karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, harita mühendislerinin bilirkişi raporunda ilk tesis ölçü değerlerinin sayısallaştırılması sonucunda ilk tesis paftası ile uyumlu olduğu ve tersimat hatasının yapılmadığının tespit edildiğinin belirtildiği, bununla birlikte yine aynı raporda 2747 ada 23 nolu parselin 2747 ada 24 ve 25 parsellerle olan sınırın 1968 tarihli hava fotoğrafında tespit edilebildiği ve sabit sınır niteliğinde olduğunun görüldüğü, ilk tesis sınırlarının 1968 tarihli hava fotoğrafında tespit edilen sınırlar ile uyumlu olmadığı, zeminde mevcut olan sınırların güncelleme kadastrosunda belirlenmiş olan sınırlar ve 1968 tarihli hava fotoğrafında tespit edilen sınırlar ile uyumlu olması dikkate alındığında 2747 ada 23 nolu parselin güney sınırı olan 2747 ada 24 ve 25 parsellerle olan sınırının güncelleme kadastro çalışmalarında belirlenmiş olan sabit sınırın ilgili yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlendiği, aynı raporda 2747 ada 23 parselin 2747 ada 22 parsel ile olan sınırının, raporun 7. sayfasında bulunan şekil -4'te 1 nolu noktadan 11 nolu noktaya kadar olan kısmın ilk tesis pafta sınırları ile güncelleme kadastrosu sınırlarının uyumlu olduğu, 11 nolu noktadan 16 nolu noktaya kadar olan kısımda ise sınır hattının hava fotoğrafında belirgin olduğu ve güncelleme çalışması ile uyumlu olduğu tespit edildiğinden bu kısımdaki sınırın yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlendiğinin belirtildiği, şekil -4 de 2747 ada 22 parsel ile 23 parselin sınır hattında 2 nolu noktadan 1 nolu noktaya kadar olan kısmın ise hava fotoğrafında belirgin olmadığı, bu sebeple bu kısımda ilk tesis kadastrosu sınırlarının alınması gerektiği ilgili raporda belirtildiği, tüm bu sebeplerden dolayı davacının 2747 ada 23 parsel ile 2747 ada 24 ve 25 parsellerin sınırının yenileme kadastrosundaki tespitinin iptaline ilişkin davasının, tespitin yönetmelik ve mevzuata uygun olarak ve zemini gösterir şekilde belirlendiği anlaşıldığından reddine, 2747 ada 23 parselin 2747 ada 22 parsel ile olan sınırının ise harita mühendislerinin raporunun 7. sayfasında bulunan şekil -4 de belirtilen 2 nolu noktadan 1 nolu noktaya kadar olan kısmının ilk tesis kadastrosu tespitine göre belirlenmesi gerektiği anlaşıldığından bu sınıra ilişkin talebinin ise kabulüne karar vermek gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacının ... ili ... ilçesi ... mahallesinde kain (eski 195) yeni 2747 ada 24 parsel ve (eski 196) yeni 2747 ada 25 parsel sayılı taşınmazlara yönelik itirazın reddine, buna göre (eski 195) yeni 2747 ada 24 parsel ve (eski 196) yeni 2747 ada 25 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümlerinin uygulama (yenileme) kadastro tespitindeki gibi tapuya kayıt ve tescillerine, davacının dava konusu ... ili ... ilçesi ... mahallesinde kain (eski 211) yeni 2747 ada 23 parsel ile (eski 212) yeni 2747 ada 22 parsel arasındaki sınırın yenileme kadastrosundaki tespitine yönelik itirazının kabulüne, buna göre, (eski 212) yeni 2747 ada 22 parselin, harita mühendisleri ... ve ....'nin 21.09.2023 havale tarihli raporunun 15. sayfasında şekil -9 da (B) harfi ile gösterilen 29,15 metrekarelik kısmının iptali ile davacıya ait (eski 211) yeni 2747 ada 23 parselin yüzölçümüne eklenmesine, böylelikle (eski 211) yeni 2747 ada 23 parselin yüzölçümünün 9.192,62 metrekare olarak, (eski 212) yeni 2747 ada 22 parselin yüzölçümünün ise 6.869,66 metrekare olarak tespitleri ile tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebi esastan reddedilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, mahkeme hükmünde yeni 2747 ada 22 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 6.968,66 metrekare olmasına rağmen maddi hata sonucu 6.869,66 metrekare yazılmasının mahallinde düzeltilebilecek bir hata olmasına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.