Logo

8. Hukuk Dairesi2024/5002 E. 2025/1611 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucunda davacı vakfa ait taşınmazın yüzölçümünün azalması nedeniyle kadastro tespitinin iptali ve eski yüzölçümüyle tescili talebiyle açılan davada, uygulama kadastrosu çalışmalarının doğru yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahalli bilirkişilerin ve harita mühendisi bilirkişilerin beyanları, hava fotoğrafları ve uygulama kadastrosu sınırlarının uyumlu olduğu, yüzölçümü farkının tecviz sınırları dahilinde kaldığı ve mevzuata uygunluk gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/437 E., 2024/1214 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : (Kapatılan) Burhaniye Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2022/30 E., 2023/7 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosu davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R

Balıkesir ili Edremit ilçesi Kızılkeçili Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonucunda, tapuda ... ... Cami Vakfı adına kayıtlı bulunan eski 152 ada 80 parsel sayılı 15.642,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 435 ada 46 parsel numarasıyla 15.439,95 metrekare yüzölçümlü olarak, davalı ... Belediyesi adına kayıtlı bulunan eski 152 ada 79 parsel sayılı 15.408 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 435 ada 45 parsel numarasıyla 14.780,33 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğüne İzafeten Balıkesir Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında, ... ... Kızılkeçili Cami Vakfı adına kayıtlı eski 152 ada 80 (yeni 435 ada 46) parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığını, bu azalmanın davalı eski 152 ada 79 (yeni 435 ada 45) parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek, uygulama kadastro tespitinin iptali ile vakıf taşınmazının eski yüzölçümü ile tescilini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "Keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin dava konusu taşınmazlar arasındaki sınırın çalılıklar ve küçük bitkilerle belirgin olduğu ve bu sınırın 50 yıldır hiç değişmediği şeklindeki beyanları, harita mühendisi bilirkişilerden alınan bilirkişi raporunda 1995 ve 2021 yılları hava fotoğraflarında dava konusu 435 ada 45 ve 46 parseller arasındaki sınırların belirgin olup hava fotolarındaki belirgin sınırların uygulama kadastrosundaki sınırlar ile uyumlu olduğu, dava konusu taşınmazların müşterek sınırlarının uygulama çalışmalarında doğru tespit edildiği ve yapılan bu tespitin mevzuat hükümlerine uygun olduğunun rapor edildiği, bilirkişi heyetinin raporunun hükme esas almaya elverişli olduğu" gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli 435 ada 45 ve 46 parsel sayılı taşınmazların uygulama tespiti gibi tesciline karar verilmiş; hükme karşı, davacı Vakıf İdaresi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "Dava konusu taşınmazların tesis kadastrosu sınırlarıyla uygulama sınırlarının çakıştırılmasında kısmi farklılıklar bulunduğu anlaşılmakla birlikte mahallinde yapılan keşif neticesinde tanzim edilen bilirkişi raporunda mahalli bilirkişiler tarafından gösterilen sınırların uygulama kadastrosunda belirlenen sınırlarla uyumlu olduğunun, ayrıca tesis kadastronun yapıldığı 1992 yılına en yakın 1995 tarihli hava fotoğrafı üzerinde yapılan incelemede dava konusu taşınmazlar arasındaki sınırın belirgin olduğunun ve belirgin olan bu sınırın uygulama kadastrosu sınırlarıyla uyumlu olduğunun bildirilmesine, davacı taşınmazının yüzölçümündeki farklılığın tecviz sınırları dahilinde kaldığının anlaşılmasına göre istinaf talebinde bulunan tarafın sıfatı ve istinaf gerekçeleri de nazara alındığında İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediği" gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve işbu karar davacı Vakıf İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Vakıf idaresi vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

7531 sayılı Kanun'un 20 nci maddesi uyarınca Vakıflar Genel Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.