"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmaniye Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; 09.05.2005 tarih 2 nolu tapu kaydı kapsamında kalan ve dava dilekçesi ekinde koordinatları bildirilen taşınmazlarının yapılan orman kadastro çalışmasında orman sınırları içerisinde bırakılmasının hatalı olduğuna dayanarak orman kadastro çalışmasının iptaliyle taşınmazın belediye adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde 6831 sayılı Orman Kanunu (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi gereği orman sınırları dışına çıkartılarak belediye adına tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; taşınmazın 2/B madde uygulamasına konu edilmesi bakımından idareyi zorlayıcı dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın aktif husumet ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 23.11.1981 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman tahdidi ve 2021 yılında yapılıp kesinleşmeyen "evvelce sınırlaması yapılmış ormanların aplikasyonu, sınırlama sırasında orman olduğu halde orman sınırları dışında kalan ormanların kadastrosu ile bu ormanlarda 2/B" çalışması bulunmaktadır. Davacı tarafından çekişmeli taşınmazın 2/B kapsamına alınması için idareyi zorlayıcı dava açması mümkün değilse de 2021 yılında yapılan çalışmada da orman kadastrosu yapılmış olması nedeniyle orman kadastrosuna itiraz davasının süresinde açılıp açılmadığının değerlendirilmesi bakımından çekişmeli taşınmazın hangi çalışmada ve ne şekilde orman tahdidi içine alındığının belirlenmesinde zaruret bulunmaktadır. Buna rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazların tek tek hangi çalışmada hangi durumda olduğu, hangi tarihte yapılan çalışmada orman sınırı içine alındığı hususları irdelenmemiştir.
Hal böyle olunca İlk Derece Mahkemesince çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ilişkin orman tahdidine ilişkin tüm belge ve haritalar bulunduğu yerden getirtildikten sonra bir orman mühendisi ve bir harita mühendisi huzuruyla yapılacak keşifte çekişmeli taşınmazın kısmen veya tamamen 3302 Sayılı 31.08.1956 Tarihli ve 6831 Sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (3302 Sayılı Kanun) hükümlerine göre yapılıp 23.11.1981 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman tahdidinde mi orman sınırları içinde bırakıldığı yoksa 2021 yılında yapılıp kesinleşmeyen "evvelce sınırlaması yapılmış ormanların aplikasyonu, sınırlama sırasında orman olduğu halde orman sınırları dışında kalan ormanların kadastrosu ile bu ormanlarda 2/B" çalışmasında mı orman sınırları içine alındığının belirlenmesi, taşınmazın 2021 yılında orman kadastrosu ile orman sınırları içine alındığının anlaşılması halinde davanın orman kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu düşünülerek çekişmeli taşınmazın eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planınındaki konumları belirlenerek orman sayılan yerlerden olup olmadığının araştırılması; taşınmazın ilk tahditte orman sınırı dışındayken 2021 yılında aplikasyon sırasında orman sınırları içine alındığının anlaşılması halinde, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi çalışmaları sonucu oluşan harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği ve aplikasyonun tahdide aykırı olamayacağı da düşünülerek, dava konusu taşınmazın tahdit içinde kalıp kalmadığı kesin olarak belirlenmesi; taşınmazın ilk tahditte orman sınırları içinde bırakıldığının anlaşılması halinde ise tahdidin kesinleştiği gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ:Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
İstek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.