Logo

8. Hukuk Dairesi2024/574 E. 2024/3286 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen taşınmaz sınırlarının hatalı olduğu iddiasıyla açılan davada, kadastro mahkemesinin kararının hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Uygulama kadastrosu sonrası açılan davada, kadastro müdürlüğünün davalı gösterilmesinde bir hata bulunmadığı, bilirkişi raporlarına göre kadastro çalışmalarında değerlendirme hatası yapıldığı ve davacının taleplerinin haklı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1078 E., 2023/2391 K.

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Babaeski Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/324 E., 2019/110 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen uygulama kadastrosuna itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar Kadastro Müdürlüğü vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonucunda, temyize konu Kırklareli ili, ... ilçesi, ... Köyü çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 793 parsel sayılı 15.097,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 160 ada 226 parsel numarasıyla ve 15.056,91 metrekare yüzölçümlü olarak; 794 parsel sayılı 4.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 160 ada 228 parsel numarasıyla ve 3.952,45 metrekare yüzölçümlü olarak; 799 parsel sayılı 8.880,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 155 ada 5 parsel numarasıyla ve 8.797,77 metrekare yüzölçümlü olarak; Hayat Tarımsal Ürünler Hayvancılık İnşaat ve Pazarlama Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı bulunan 792 parsel sayılı 3.740,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 160 ada 225 parsel numarasıyla ve 3.704,21 metrekare yüzölçümlü olarak; 795 parsel sayılı 7.640,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise 160 ada 229 parsel numarasıyla ve 7.673,01 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

Davacı ... dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında adına kayıtlı taşınmazların sınırlarının fiili ve gerçek duruma aykırı şekilde belirlendiğini, bu durumun 160 ada 225 ve 229 parsel sayılı taşınmazlardan kaynaklandığını ileri sürerek, dava açmıştır.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın husumet yokluğundan usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesini 05.03.2019 tarihli ve 2017/324 Esas, 2019/110 Karar sayılı kararıyla; "uygulama kadastrosu sonucunda davacıya ait parsellerin miktarında hatalı şekilde azalmalar meydana geldiği, tarafların uzun yıllar taşınmazları zeminde olduğu şekilde kullandıkları, parsellerin sınırlarında kaymalar meydana geldiği, bu değişikliklerin de eski hesaplama yöntemlerinden kaynaklandığı" gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, temyize konu çekişmeli 160 ada 225 parsel sayılı taşınmazın 18.01.2019 tarihli rapora ekli krokide (D) harfi ile gösterilen 1.313,64 metrekarelik bölümü, 160 ada 229 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 142,98 metrekarelik bölümü ve (H) harfi ile gösterilen 793,07 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile (B) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümlerin 160 ada 226 parsel sayılı taşınmaza, (H) harfi ile gösterilen bölümün 160 ada 228 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine; aynı raporda (I) harfi ile gösterilen 607,10 metrekarelik bölümün lefeci yolundan alınarak 155 ada 5 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilmiş; hükmün, davalılar Kadastro Müdürlüğü vekili ve ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 13.10.2021 tarihli ve 2020/1351 Esas, 2021/1534 Karar sayılı kararıyla;“uygulama kadastrosu sonrasında açılan davanın niteliği itibari ile Kadastro Müdürlüğünün davalı gösterilmesinde bir hatanın bulunmadığı, ayrıca dosyada Hazinenin taraf olmamasına rağmen sehven Kadastro Müdürlüğü yerine Hazine lehine vekalet ücretine hükmedildiği, bu hükümde davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedildiğinin anlaşıldığı, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde ve hukukun uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği" belirtilerek davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davalılar Kadastro Müdürlüğü vekili ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

Dairemizin 24.01.2023 tarihli ve 2022/1276 Esas, 2023/250 Karar sayılı kararıyla; "İlk Derece Mahkemesinin kararının taraflara tebliği üzerine hükmün davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edildiği, ancak davalı ... vekilinin istinaf talebinin değerlendirilmediği, istinaf incelemesinin sadece davalı ... yönüyle yapıldığı ve istinaf talebinde bulunan davalı ... yönüyle olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği belirtilerek; Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının davalı ... vekilinin istinaf talebi yönüyle de esastan incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "istinaf sebepleri ile sınırlı şekilde yapılan inceleme bakımından, yapılan uygulama kadastrosu sonrasında açılan davanın niteliği itibari ile Kadastro Müdürlüğünün davalı gösterilmesinde bir hatanın bulunmadığı, ayrıca dosyada Hazinenin taraf olmamasına rağmen sehven Kadastro Müdürlüğü yerine Hazine lehine vekalet ücretine hükmedildiği, bu hükümde davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedildiğinin anlaşıldığı; toplanan deliller ve dosyaya sunulan 21.01.2019 havale tarihli rapor ve 04.03.2019 tarihli ek bilirkişi raporuna göre, dava konusu taşınmazların 22/2-a kadastro çalışmaları sonucunda oluşan sınırlar bakımından fotogrametrik uçuş paftası sınırları ile ortofoto paftasındaki sınırların uyumlu olmadığı, 22/2-a çalışmalarında değerlendirme hatasının yapıldığı, bilirkişi heyetince sayısallaştırılan dava konusu parsel ve komşu parsellerin snırları E18d18a nolu fotogrametrik uçuş paftası sınırları ile orto foto paftasındaki ile uyumlu olduğu, davalıya ait taşınmazın da içinde bulunduğu alan bakımından 22/2-a uygulamasının hatalı yapıldığı ve kaymaların bulunduğu, davacının taleplerinin haklı olduğu, davalı taşınmazda meydana gelecek azalma bakımdan oluşan kayma nedeni ile kendisinin de diğer taşınmaz maliklerine dava hakkının olduğu, kadastro uygulamasındaki hata nedeni ile davacının dava açmasında hukuki yararı olduğu ve süresinde açılan dava bakımından verilen karar yönü ile bir isabetsizlik bulunmamasına, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla kanuna uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde ve hukukun uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği" belirtilerek, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davalılar Kadastro Müdürlüğü vekili ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de var olmadığına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalılar Kadastro Müdürlüğü vekili ve ... vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan sebeplerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz eden davalı Hayat Tarım Ürünleri Hayvancılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketin'den alınmasına,

Kadastro Müdürlüğü harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine

14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.