Logo

8. Hukuk Dairesi2024/648 E. 2024/3352 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro hatası nedeniyle davacıya ait bir kısmın davalılar adına kayıtlı taşınmaza dahil edilmesi sebebiyle tapu iptali ve tescili davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, tarafların akrabalık ilişkisi, kadastro bilirkişi raporu, keşif ve davalıların ikrarı gibi delillerle kadastro hatasının varlığını tespit ederek, 4.357,68 m2'lik kısmın davacı adına tapuya tesciline ve davalılar adına olan tapu kaydının iptaline karar vermiş, bu karar da temyiz incelemesinde usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/990 E., 2023/1216 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/1789 E., 2023/919 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... Müdürlüğü vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı Şanlıurfa Tapu Kadastro Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava konusu 221 parsel sayılı taşınmaz, 12.000 m2 yüzölçümünde tapuda davacı adına, 220 parsel sayılı taşınmaz ise 21.500 m2 yüzölçümünde bağ niteliğinde tapuda davalılar adına kayıtlı bulunmaktadır.

Davacı vekili, müvekkilinin 221 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, dava konusu taşınmaz ile komşusu olan 220 parsel sayılı taşınmaz arasında kadastral çizim hatası olduğunu, taşınmazlar arasındaki sınırın atalarından beri kullanımının aynı olduğunu, ancak, 221 parsel sayılı taşınmaza ait olması gereken bir bölümün 220 parsel sayılı taşınmaz maliki olan davalılar adına tapuda kayıtlı olduğunu belirterek, davaya konusu taşınmazın tapuya yanlış tescil edilmiş olan yüzölçümünün düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalılar ... ve ..., davayı kabul etmiştir.

Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince, davacı ile davalıların amca çocukları oldukları, yapılan kadastro çalışması sırasında daha önceki paylaşlarımda fiilen davacı ait olan ve davacı tarafından ekilip biçilen kadastro bilirkişisi tarafından düzenlenen 26.09.2022 tarihli bilirkişi raporundan ve ekindeki kroki ve koordinat bilgilerinden da anlaşılacağı üzere dava konusu ...ilçesi ... Mahallesi 220 parselde davacı adına kayıtlı taşınmazın bilirkişi tarafından düzenlenen raporda (A) harfi ile gösterilen 4.357,68 m2'lik kısmın 220 parsel sayılı taşınmaz sınırları içinde kalması gerekirken davalılar ... ve ... adına ve 221 nolu parsetlerin sınırları içinde kaldığı, aslında buranın davacıya ait 220 parsel içinde olması gerektiği iddia, davalıların kabulü, mahallinde yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi raporları ile sabit olduğu gerekçeleri ile, davanın kabulüne, Şanlıurfa ili ...ilçesi ... Mahallesi 220 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 26.09.2022 tarihli rapor ekindeki krokide "A" harfi ile yeşil renkte gösterilen 4.357,68 m2'lik yerin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Şanlıurfa ili ...ilçesi ... Mahallesi 221 parsel sayılı taşınmazın sınırlarına dahil edilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün, Şanlıurfa Tapu Kadastro Müdürlüğü vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş; hüküm, Şanlıurfa Tapu Kadastro Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı ... Müdürlüğü vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan davacıdan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.