"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2012/596 E., 2015/1472 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulüne
Taraflar arasında görülen katılma alacağı davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27.03.2018 tarihli, 2015/22417 esas, 2018/9998 karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, davacı vekilinin karar düzeltme isteği Dairemizin 24.01.2019 tarihli, 2018/11477 esas, 2019/800 karar sayılı ilamı ile değerden reddedilmiştir. Kararın kesinleşmesi üzerine davacı vekili tarafından Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulmuş, Anayasa Mahkemesi 14.09.2023 tarihli, 2019/11785 başvuru numarası ile verdiği kararda davacının Anayasanın 36 ıncı maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir. Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde ve yargılama aşamasında sunduğu beyanlarında; davacının evlilik birliği içinde ev satın almak amacıyla ziynet eşyalarını ve takılarını sattığını, bu nedenle taşınmazın 1/2'sinde davacının da katılma alacağı hakkının olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla değer artış payı da dâhil olmak üzere 65.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili davanın reddini savunmuş, bilahare Mahkemeye sunduğu 26.11.2013 tarihli dilekçe ile vekillikten çekilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davaya konu taşınmaz yönünden 12.661,19 TL'lik alacağın karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, reddedilen tutar itibariyle 6.057,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Yargıtay Kararı
Dairemizin 27.03.2018 tarihli, 2015/22417 esas, 2018/9998 karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Yargıtay Kararı
Dairemizin 24.01.2019 tarihli, 2018/11477 esas, 2019/800 karar sayılı ilamı ile karar düzeltme isteğinin değerden reddine karar verilmiştir.
VI. ANAYASA MAHKEMESİ KARARI VE SONRAKİ SÜREÇ
A. Bireysel Başvuru
Kesinleşen karara karşı davacı ... , Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. Anayasa Mahkemesi Kararı
1. Anayasa Mahkemesinin 14.09.2023 tarihli ve 2019/11785 başvuru numaralı kararı ile;
"54. Somut olayda başvurucunun davacı konumunda olduğu katılma alacağı davasındaki yargılamada davalı tarafın başlangıçta kendisini vekille temsil ettirdiği ancak vekilinin 26.11.2013 tarihinde Mahkemeye sunduğu dilekçeyle vekillikten çekildiği, bu aşamadan sonra davalının söz konusu davayı vekilsiz olarak bizzat takip ettiği anlaşılmıştır. Diğer yandan Mahkemece 08.10.2015 tarihli kararla dava kısmen kabul edilmiş, gerekçeli kararda davalı tarafın vekili kısmında daha önce vekillikten çekilen avukatın isim ve adres bilgilerine de yer verilmek suretiyle talebin reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 6.057 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine hükmedilmiştir. Bununla birlikte kararın içeriğinde davalı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi hususunun mevcut hukuk kuralları çerçevesinde değerlendirilmesine yönelik herhangi bir gerekçeye yer verilmediği görülmüştür.
55. Başvurucu; Yargıtaya sunduğu 6/11/2015 tarihli temyiz dilekçesinde, diğer iddialarının yanı sıra davalı tarafın davasını vekille değil bizzat takip ettiği hâlde kararda daha önce vekillikten istifa eden avukatın ismine de yer verilmesinin ve buna koşut olarak davadaki talebinin reddedilen kısmı üzerinden aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüş ve kararın bozulmasını talep etmiştir.
56. Buna karşılık Yargıtayın 27.03.2018 tarihli kararında başvurucunun söz konusu iddiaları karşılanmamıştır. Bu kapsamda kararda, ilgili hukuk kuralları çerçevesinde somut olaydaki vekâlet ücretine ilişkin meselenin değerlendirilmesine yönelik herhangi bir gerekçeye yer verilmeksizin başvurucunun temyiz itirazlarının reddedilerek usul ve kanuna uygun olan hükmün onandığının belirtilmesiyle yetinildiği görülmüştür. Başvurucunun aynı iddiayla yaptığı karar düzeltme talebine ilişkin dilekçesinin ise davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin karar düzeltme incelemesi için gereken sınırın altında kaldığı gerekçesiyle Mahkemece reddedildiği, dolayısıyla karar düzeltme aşamasında da anılan hususa yönelik bir değerlendirmeye yer verilmediği anlaşılmıştır.
57. Bu itibarla yargılamanın belli bir aşamasında vekille temsil edilmiş olmakla birlikte hüküm tarihi itibarıyla vekili bulunmayan taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği meselesinin mevcut hukuk kuralları çerçevesinde nasıl değerlendirildiğine veya somut davanın kendi şartlarının bu bağlamda ne şekilde ele alındığına yönelik olarak mahkemelerce yargılamanın hiçbir aşamasında herhangi bir gerekçe gösterilmemiştir. Başvurucunun bu hususa ilişkin olarak temyiz yolunda dile getirdiği iddiaları ise karşılıksız kalmıştır. Bu durumda başvuruya konu müdahalenin kamu yararı amacı ile karşılaştırılığında başvurucuya şahsi olarak orantısız bir külfet yüklediği değerlendirilmiştir. Dolayısıyla başvurucunun mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahalenin ölçüsüz olduğu sonucuna varılmıştır." şeklindeki gerekçeyle Anayasa'nın 36 ncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma ... kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
2. Anayasa Mahkemesince ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının bireysel başvurusu sonucunda Anayasa Mahkemesince verilen karar uyarınca hak ihlalinin giderilmesine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50 inci maddesinin ilk iki fıkrası şöyledir:
"(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir. Ancak yerindelik denetimi yapılamaz, idari eylem ve işlem niteliğinde karar verilemez.
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir."
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun birinci maddesi şöyledir:
"Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir."
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:
"Temyiz olunan kararın, esas yönünden kanuna uygun olup da kanunun olaya uygulanmasında hata edilmiş olmasından dolayı bozulması gerektiği ve kanuna uymayan husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde Yargıtay, kararı düzelterek onayabilir. Esas yönünden kanuna uygun olmayan kararlar ile hâkimin takdir yetkisi kapsamında karara bağladığı edalar hakkında bu fıkra hükmü uygulanmaz."
4.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 378 inci maddesi 1 inci fıkrası şöyledir:
"Yargılamanın iadesi talebini içeren dilekçe kararı veren mahkemece incelenir."
5. 2797 Sayılı Kanunun 13 üncü maddesi şöyledir:
"1. Adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümleri ilk ve son merci olarak inceleyip karara bağlamak,
2. Yargıtay Başkan ve üyeleri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili ve özel kanunlarında belirtilen kimseler aleyhindeki görevden ... tazminat davalarına ve bunların kişisel suçlarına ait ceza davalarına ve kanunlarda gösterilen diğer davalara ilk ve son derece mahkemesi olarak bakmak,
3. Kanunlarla verilen diğer işleri görmek."
3. Değerlendirme
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; eldeki dava davacısının bireysel başvurusu sonucunda Anayasa Mahkemesince verilen kararda, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiş ise de; anılan kararda, yargılama devam ederken vekili görevden çekilen davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilirken, davalı tarafın vekalet ücretini hak edip etmediğine ilişkin herhangi bir gerekçe gösterilmemiş olması hak ihlali nedeni sayılmıştır. Buna göre, Anayasa Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, ihlal gerekçe eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla, ihlal İlk Derece Mahkemesince tesis edilen hükümdeki vekalet ücretine ilişkin bölüm bakımından gerekçe bulunmaması nedeniyle ortaya çıktığından, bu konuda ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi gerekir. Zira, yeniden yargılama ihlale neden olan önceki yagılamayı yürüten mahkemece yapılmalıdır. Bundan ayrı, az yukarıda belirtilen yasal düzenlemeden ek olarak belirtilen durumlar hariç Yargıtay'ın ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapıp hüküm kurma görevi bulunmamaktadır.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Dairemizin; İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına dair 27.03.2018 tarihli, 2015/22417 esas, 2018/9998 karar sayılı ilamı ile karar düzeltme isteğinin değerden reddine dair 24.01.2019 tarihli, 2018/11477 esas, 2019/800 karar sayılı ilamlarının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Dosyanın İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.