Logo

8. Hukuk Dairesi2025/423 E. 2025/2539 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetlik iddiasıyla Hazine adına kayıtlı taşınmazın tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların sunduğu vergi kaydının mevki olarak taşınmazla uyuşmaması, sınırlarının belirsiz olması, taşınmazla mera parseli arasında ayırıcı unsurun bulunmaması, davacıların zilyetliklerini ispatlayamamaları ve kadastro mahkemesinin bozma kararına uyularak yaptığı araştırmanın yeterli görülmesi gözetilerek mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2010/30 E., 2024/3 K.

Taraflar arasındaki davadan dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava konusu 101 ada 95 parsel sayılı 232.919,66 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliğiyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir.

Davacı ... Bilge ve müşterekleri özetle; dava konusu taşınmazın vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescilini talep etmişlerdir.

Diyadin Kadastro Mahkemesinin 02.03.2009 tarih, 2007/381 Esas, 2009/18 Karar sayılı ilamıyla; davanın kabulüne, çekişmeli 101 ada 95 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin 05.12.2008 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacı ... ve müşterekleri adlarına tesciline, bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen geriye kalan bölümünün tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 27.04.2010 tarih, 2010/3246 Esas, 2010/3454 Karar sayılı ilamıyla "... yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın niteliği ile ilgili olarak 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınmamış, davacı taraf dayanağı vergi kaydının çekişmeli taşınmazın bulunduğu köyden farklı bir köye ait olduğu hususu üzerinde durulmamış, çekişmeli taşınmaz ile komşu 2 numaralı mera parseli arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı araştırılmamış, çekişmeli taşınmazın fotoğrafı çektirilmemiş,çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve zilyetliğin süresinin yeterince araştırılmadığı..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Yapılan yargılama sonunda Mahkemece"... Dava konusu ... Köyü 101 ada 95 parsel sayılı taşınmaz komşusunda 101 ada 2 parsel olarak tespit gören meranın bulunduğu, diğer yönlerinde senetsizden kişiler adına tespit gören çayır vasfında taşınmazlarla çevrili olan bir taşınmaz olduğu, her ne kadar zilyetliğe ve davacı dayanağı vergi kaydının sınırlarına ilişkin komşu köy mahalli bilirkişileri davacıların iddialarını destekler mahiyette beyanlarda bulunmuş ise de, davacı dayanağı 1936 tarih 38 tahrir numaralı vergi kaydının mevki itibariyle taşınmazın bulunduğu mevkiye uymadığı, davalı yerin Başo mevki olup kaydın mevkisi olan Dubur mevkinin 5 km kadar uzakta bir yer olduğu, kaydın "doğusu bubu ve Tophaç sınırı, batısı Katır sırtı, kuzeyi Çay, güneyi Delihasan sınırı" olarak tarif eden sınırlarının sabit ve değişmez nitelikte olmayıp, çevrede herhangi bir yere uyabilecek değişebilir sınır niteliğinde olduğu, bu anlamda mevki itibariyle de davalı yere uymayan kayda itibar edilemeyeceği; davalı yerin 101 ada 2 parsel olarak tespit gören merayla bitişik olduğu, bu mera parseliyle aralarında ayırıcı doğal yada yapay bir sınır bulunmadığı, her iki taşınmazın da hakim bitki örtüsü ve toprak yapısı itibariyle benzer olduğu bu anlamda davalı yerin mera niteliğinde olduğunun kabulünün gerektiği, diğer yönlerde yer alan ve çayır olarak tespit gören taşınmazlarla da eğim, toprak yapısı ve bitki örtüsü itibariyle farklılık gösterdiği, ziraat ve harita bilirkişisinin raporlarında da taşınmazda zilyetliğe dair bir emarenin bulunmadığının belirtildiği, yalnızca hayvan otlatmak şeklinde zilyetlik sürdürülmüş olsa dahi bunun amaca uygun bir kullanım olmayacağı, bu anlamda Kadastro Kanunun 14/1 maddesinde belirtilen şartların oluştuğuna dair davacıların davasının sübut bulmadığı..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, iş bu karar davacılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesi gereğince ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.