Logo

8. Hukuk Dairesi2025/861 E. 2025/1955 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosuna itiraz davasında davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadastro itirazında bulunabilecek sıfatının olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davacının husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : Uygulama kadastrosuna itiraz

İLK DERECE MAHKEMESİ : Torbalı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosu tespitine itiraz istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Uygulama kadastrosu çalışmaları sonucunda, İzmir ili Torbalı ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan eski 151 parsel sayılı 8.125 m² yüzölçümündeki taşınmaz, yeni 134 ada 13 parsel numarasıyla 9.436,55 m² yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili Torbalı ilçesi ... köyü eski 151 parsel sayılı taşınmazın 1.000 m²'sinin muhtar satış senedi ile 18.09.2002 tarihinde müvekkili olan davacı ... tarafından satın alındığını, aynı tarihte 151 parsel sayılı taşınmaza bitişik olan 1.775 m² yüzölçümündeki tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın zilyetliğinin de davacıya devredildiğini ve uzun yıllardır davacı tarafından kullanıldığını, ancak 1775 m² 'lik yerin 1311 m²' lik kısmının uygulama kadastrosu ile eski 151 parsel sayılı taşınmazın içerisinde bırakıldığını, Torbalı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/214 Esas sayılı dosyası ile yeni 134 ada 13 parselde bırakılan 1.311,55 m²'lik kısmın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, yine tespit harici bırakılan 463,45 m²' lik kısmın davacı adına tesciline karar verilmesi için tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, söz konusu davada 19.08.2021 tarihli tensip zaptı ile uygulama kadastrosundan önce tescil harici alanda kaldığını ileri sürdükleri taşınmaz ile davalı ...'ya ait eski 151 (yeni 134 ada 13) parselin ara sınırını belirleyen uygulama (yenileme) kadastrosunun düzeltimi konusunda dava açmak üzere kendilerine iki haftalık kesin süre verildiğini ileri sürerek, kesinleşen uygulama (yenileme) kadastrosunun düzeltilmesini istemiştir.

Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "... dinlenen tanık beyanlarında dava konusu (A) harfi ile gösterilen kısmın 20 - 25 yıldır davacının kullanımında olduğunun ifade edildiği ..." gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş; hükmün, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince; "... davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı ..." gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın usulden reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesince ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

615,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.