"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 26. Hukuk Dairesi
...
DAVA TÜRÜ : ALACAK
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı kurumda 12/07/2007 tarihinde çalışmaya başladığını, hizmet alım sözleşmesi ile asıl işveren/alt işveren ilişkisi kapsamında ... ... İl Sağlık Müdürlüğü Arnavutköy İlçe Sağlık Müdürlüğü bünyesinde çalışmakta iken 24.12.2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Geçici 23. madde gereğince 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, müvekkilinin kadroya geçmeden önce çalıştığı döneme ilişkin ücreti, taraflarca asgari ücretin %32 fazlası olarak belirlendiğini, kadroya alınan işçilerin alt işverende aldığı ücret ve sosyal hakları ile birlikte kadroya geçirileceğinin düzenlendiğini, müvekkilinin kadroya geçişi sırasında davalı ile bireysel iş sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmede ücret kısmının boş bırakıldığını, müvekkilinin sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra 2018 Mayıs ayında Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Toplu iş sözleşmesi genelgesi yayımlandığını, bu genelge ile toplu iş sözleşmesinde işçilerin 01.01.2018 tarihinden başlayarak 31.10.2020 tarihine kadar yararlanacağı ücret zamları ile mali ve sosyal hakların türü ve miktarının belirlendiğini, müvekkilinin kadroya geçtikten sonraki zamlı ücretlerinin 2018 yılında ödendiğini, ancak 2019 yılında ise müvekkiline herhangi bir bildirim yapılmadan çıplak ücretinin düşürüldüğünü iddia ederek fark maaş alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkili kurumun asıl işveren olmadığını, ihale makamı olduğunu, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, dava konusu taleplerle müvekkili kurumun hiçbir sorumluluğu ve kusurunun olmadığını, sorumluluğun yüklenici firmalara ait olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince 05.01.2021 tarihli duruşmada davacı tarafından duruşmaya katılınmamış ve mazerette bildirmemiş olması ve davalı tarafından da dosyanın işlemden kaldırılmasının talep edilmesi sebebiyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin talebi üzerine İlk Derece Mahkemesince dosya yenilenmiş ve yeni duruşma günü verilerek bu duruşma günü taraflara tebliğ edilmiştir. Taraflarca 28.04.2021 tarihli bu duruşmaya katılınmamış, davanın ikinci kez takipsiz bırakıldığının anlaşılması üzerine İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafça yapılan istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7. maddeye göre; görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez. Tarifenin 13/2. maddesine göre ise hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
Somut olayda, davanın açılmamış sayılma kararı üzerine davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru ise de davacı kısmi dava açmış ve talebini ıslah etmemiştir. Dava ile talep edilen miktar 100.-TL’ dır. Bu durumda hükmedilecek vekalet ücreti avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/2 maddesi gereğince reddedilen 100,00-TL’ yi geçemeceğinden, davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine 100,00-TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 4.080,00-TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/8. maddesi uyarınca düzelterek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyize konu kararın 3. bendinin hükümden tamamen çıkarılarak yerine “3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,” bendinin eklenmesine hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.12.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.