"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 01.01.2013 tarihinden 06.11.2015 tarihine kadar hem kasap hem şoför olarak çalıştığını, 06.11.2015 tarihinde işyerine alınmayarak iş akdinin feshedildiğini, tazminat ve işçilik alacaklarının ödenmediğiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işverene ait araçla kaza yapıp gerçeği gizlediğini, 28.08.2015 günü işyerinde girmemesi gereken depoya girerek işletmeye ait et ürünlerini habersiz olarak aldığını, müşteriye yapılması gereken ödemeyi eksik yaptığını, yapılan alışverişlerde işyerini zarara uğratacak şekilde davrandığını, istenen savunmalara cevap vermediğini, bu nedenlerle davacının iş akdinin 25/II-e bendi gereğince haklı nedenle feshedildiğini, davacının herhangi bir tazminat ve işçilik alacaklarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Bozma İlamı ve Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemenin ilk kararının taraflarca temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi'nin 09.11.2020 tarih, 2017/19030 esas, 2020/15399 karar sayılı ilamı ile; fazla mesai ücreti hesabının hatalı olduğu ve davacının çalıştığını usulünce ispat edemediğinden ulusal bayram ve genel tatil ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyulmasına ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda) "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir.
Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz. Bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalan kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılarak karar verilemez. Zira, bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak teşkil eder.
Somut uyumazlıkta, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi'nin sayılı ilamı ile fazla mesai ücretinin hesabı konusunda, fazla mesai ücretine ilişkin hesaplamanın günlük bazda yapıldığı örneğin, Mahkemece davacının 3 gün 8.30-16.00 3 gün 8.30-18.00 olmak üzere 6 gün çalıştığının kabul edildiği dönemlerde, davacının çalışmasının haftalık 45 saati aşmamış olmasına rağmen, bilirkişi tarafından günlük bazda fazla mesai hesaplanması nedeni ile günlük 7,5 saati geçen çalışmalar yönünden o gün için bir saat haftalık 3 saat fazla mesai ücreti hesaplandığı, davacının çalışmalarının haftalık olarak değerlendirilerek fazla mesai ücretinin hesaplanması gerektiği, aynı zamanda, davacının günlük çalışmasının onbir saati geçtiği dönemler yönünden ise, haftalık 45 saati aşan çalışmanın bulunmaması halinde bile, o gün yönünden davacının 11 saati geçen çalışmalarına yönelik fazla mesai ücretinin hesaplanması gerektiği yönünde karar bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilerek ek bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkemece bozmaya uyulmasına ve davacının çalışma şekli ve mesai saatlerine ilişkin bozma yapılmamasına rağmen, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanları tekrar değerlendirilerek davacının çalışma şekli ve mesai saatlerinin önceki karardan farklı şekilde tespit edildiği ve ona göre hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Yukarıda açıklandığı şekilde bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalan bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremeyeceğinden, mahkemece yapılacak iş; ilk kararda bozma dışında kalan davacının çalışma şekli ve mesai saatleri dikkate alınarak ancak bozma doğrultusunda davacının çalışmalarının haftalık olarak değerlendirileceği hesaplama ile davacının fazla mesai ücreti alacağını hüküm altına almaktır. Davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 29.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.