"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; Davacının, 14.03.2011-10.08.2013 ile 18.12.2013-25.07.2014 tarihleri arasında davalı işyerinde dağıtıcı olarak çalıştığını, işten çıkması için baskı yapıldığı, sağlıklı çalışamayacağını düşündüğünden işi bırakmak zorunda kaldığını, kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacağının olduğunu ileri sürerek; davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, kıdem tazminatı , yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, akaryakıt alacaklarına karar verilmiştir.
Yargıtay (Kapanan) 22 Hukuk Dairesinin 2016/610 E., 2018/25632 K. Sayılı ilamı ile davacının 14.03.2011-10.08.2013 tarihleri arasındaki ilk çalışma dönemi için kıdem tazminatının ödenmiş olması nedeni ile bu dönemin tasfiye edildiği kabul edilerek talep konusu alacakların her dönem için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, temyiz dilekçesi ekinde ibraz edilen 2014 yılı ocak ve Temmuz ayları arasındaki çalışma dönemine ilişkin imzalı çalışma çizelgelerinin fazla çalışma ücretinin hesaplamasında dikkate alınması gerektiği, ibraz edilen kimi imzasız bordrolarda fazla mesai tahakkuklarının bankaya ödendiğinin anlaşılması halinde mahsubunun yapılması ve yine temyiz dilekçesi ekinde yer alan muhtasar beyannamelerde yer alan ödemelerin niteliklerinin belirlenerek fazla çalışma ücretine ilişkin olduğunun anlaşılması halinde mahsubunun yapılması yönünde bozma kararı verilmiştir.
Bozma kararına uyma kararı veren mahkeme tarafından yapılan yargılama neticesinde kıdem tazminatı ve ücret alacaklarına karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
F) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2. maddesinde de “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” şeklinde özellikle düzenlenmiştir.
Gerekçe - hüküm çelişkisi, 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olup, salt bu aykırılık bozma sebebidir.
Somut uyuşmazlıkta davacı yıllık ücretli izin alacağında bulunmuştur. Mahkeme bozmadan önceki ilk kararında davacının 42 gün karşılığı 1.961,82 TL izin alacağına karar vermiştir. Yargıtay (Kapanan) 22 Hukuk Dairesinin 2016/610 E., 2018/25632 K. Sayılı ilamı ile davacının 14.03.2011-10.08.2013 tarihleri arasındaki ilk çalışma döneminin tasfiye edilmiş olduğu ve alacakların her iki dönem için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Bozma sonrası mahkeme tarafından 26.04.2020 tarihli ek hesap raporunun hükme esas alındığı belirtilmiştir. Rapor incelendiğinde ise davacının bakiye 10 günlük yıllık ücretli izin hakkı karşılığı 485,67 TL izin ücreti alacağı hesaplandığı görülmektedir. Gerekçeli kararda davacının 10 günlük izin süresi kaldığının kabul edilmesine rağmen hüküm kısmında 42 günlük izin süresi karşılığı olan 1.961,82 TL alacağa hükmedilmiştir. Hüküm ile gerekçe arasında mevcut çelişki açık olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
G)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.