Logo

9. Hukuk Dairesi2021/8367 E. 2021/13079 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kapsam dışı personelin, toplu iş sözleşmesindeki ücret zamlarından yararlanıp yararlanamayacağına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesi ve eklerindeki düzenlemeler ile işyeri uygulaması uyarınca kapsam dışı personele de toplu iş sözleşmesindeki ücret zamlarının uygulanması gerektiği, sonraki düzenlemelerle bu hükmün kaldırılmasının 4857 sayılı Yasanın 22. maddesi uyarınca işçiye yazılı olarak bildirilmesi ve işçi tarafından kabul edilmesi gerektiği, bu yapılmadığından işçi aleyhine olan değişikliğin geçersiz olduğu ve işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarına hak kazandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı isteminin özeti:

Davacı vekili ; müvekkilinin davalı işveren nezdinde 1. Tip İş Sözleşmesi ile şef teknisyen olarak çalıştığını, 31/01/2013 tarihinde emekli olduğunu, davalı işverence İş Mevzuatına Tabi Olan Personelin Ücret ve Fazla Çalışma Esaslarına göre toplu iş sözleşmeleri uyarınca müvekkilinin ücretine uygulanması gereken zamların yapılmadığını, 2008 yılından itibaren uygulanarak işyeri şartı hâline gelen performans priminin de ödenmediğini ileri sürerek, ücret, ilave tediye ve ikramiye artışı ile performans primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının emekliliği nedeniyle işten ayrıldığını, müvekkilini ibra ettiğini, emsal dosyalarda müvekkili lehine kararlar verildiğini, davacının çalışma esaslarına ilişkin değişiklikten haberi olmadığı iddiasının yerinde olmadığını, özel ödülün ise işyeri şartı olmayıp yöneticilerin kanaatleri ile uzman ve üzeri personele uygulandığını, davacı şef teknisyen olduğundan kendisine ödül ödemesi yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 29/02/2016 tarihli ve 2014/35443 esas, 2016/5894 sayılı kararı ile özetle ; “....Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında varılan neticede, talep de nazara alınarak, 01/01/2007-19/09/2008 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmeleriyle kapsam içi işçilere uygulanan ücret artış oranlarından, davacının da yararlanması gerektiği sonucuna varılmaktadır. 01/01/2007-19/09/2008 tarihleri arasında davacının bordroları da incelenmek suretiyle aylık ücretine uygulanan artış oranları ve toplu iş sözleşmesi uyarınca uygulanması gereken artış oranları karşılaştırılmalı, varsa aradaki fark artış oranı belirlenmelidir. Neticeye göre dava konusu aylık ücret alacakları bir değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmelidir.” gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına direnilmesine karar verilmiştir. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hukuk Genel Kurulu’nca yapılan inceleme sonucunda özetle; “....mahkemenin direnme olarak adlandırdığı kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, bozmadan önceki kararda tartışılıp değerlendirilmemiş yeni gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır. Hâl böyle olunca, kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir. Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir,” gerekçesi ile davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.

Temyiz:

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davacı ile davalı arasında 20/02/2006 tarihinde Tip 1 İş Sözleşmesi imzalandığı, işyerinde şef teknisyen olarak çalışan davacının 31.01.2013 tarihinde emekli olmak suretiyle işyerinden ayrıldığı, çalışma sürecinde işyerinde yürürlükte olan ‘’kapsam dışı personel yönetmeliğinin’’ , “iş mevzuatına tabi (kapsam dışı) olan personelin ücret ve fazla çalışma esasları’’ başlıklı düzenlemenin 4. maddesi uyarınca eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.

Taraflar arasında işyerinde geçerli olan Toplu İş Sözleşmesi'’nin ücrete ilişkin düzenlemelerinin kapsam dışı personel niteliğinde çalışan davacıya uygulanıp uygulanmayacağı, varılacak sonuca göre davacının tis’den kaynaklanan fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

20/02/2006 tarihinde imzalanan Tip 1 İş Sözleşmesinin 5. maddesinde mevcut iş mevzuatına tabi personele ilişkin esaslar ile diğer düzenlemelerde belirtilen hükümlerin iş sözleşmesinin eki olarak kabul edildiği belirtilmektedir. Sözleşmede ikramiye ve ilave tediye ödenmesinin de öngörüldüğü görülmektedir.

Bu düzenlemelere göre kapsam içi işçilerin iş kolunda geçerli toplu iş sözleşmesinde düzenlenen ücret zammı oranlarının kapsam dışı personele de uygulanması gerektiği açıktır. Esasen bu hususta uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı vekili, 2005 tarihli çalışma esaslarının yürürlükten kalktığını ve yerine 26/09/2008 tarihinde Türk Telekomünikasyon A.Ş. İnsan Kaynakları Çalışma Esaslarının yürürlüğe girdiğini, söz konusu yeni çalışma esaslarına ilişkin düzenlemede kapsam dışı personelin toplu iş sözleşmesinden yararlanacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, önceki düzenlemelerin yürürlükten kaldırıldığını savunmaktadır.

4857 sayılı Yasanın 22. maddesi ‘’İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz....’’ hükmünü içermektedir. Bu durumda sonraki düzenleme ile iş sözleşmesinin ve önceki düzenlemelerin toplu iş sözleşmesinin ücret zamlarından faydalanmaya ilişkin hükümleri kaldırılmakla işçi aleyhine değişiklik sözkonusu olduğundan yeni düzenlemenin bağlayıcı olabilmesi için işçiye yazılı olarak bildirilmesi ve işçi tarafından da altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmesi gerekir. Somut olayda söz konusu yeni düzenlemeler işçiye tebliğ edilmiş olmakla birlikte işçi tarafından yazılı olarak kabul edildiği iddia ve ispat olunmadığından işçi açısından bağlayıcı olmayacaktır. O halde önceki düzenlemeler çerçevesinde toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret alacağı ile buna bağlı olarak oluşan fark ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalının zamanaşımı def’i gözetilerek hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.