Logo

9. Hukuk Dairesi2021/8912 E. 2021/14493 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin yurtdışı ofisinde çalıştığı dönemde ödenmeyen fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücretleri ve ihbar tazminatı alacaklarının davalı işverenden tahsili talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının talep sonucu ile bağlı kalınmadan ve fazla çalışma alacağının ispatı hususunda tanık beyanlarının eksik değerlendirilmesi suretiyle fazla mesai ücretinin hatalı hesaplanması ve talep dışı hüküm kurulması gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 48. Hukuk Dairesi

...

DAVA TÜRÜ : ALACAK

...

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin 27.03.2013-25.04.2018 tarihleri arasında davalının yurtdışı ofislerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiğini, müvekkilinin çalıştığı sürede fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili çalışmaları karşılığı ücretlerinin ödenmediğini, aylık net 2.250,00 ABD Doları maaş aldığını, aylık ücretin bir kısmının elden yurtdışında ihtiyaçlarını görmesi için verilerek kalan kısmının bankadan ödendiğini belirterek, ödenmeyen dava konusu işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının 27.03.2013-25.04.2018 tarihleri arasında müvekkili işverenin Türkmenistan’da bulunan işyerinde ofis teknikeri olarak çalıştığını, davacının ücretinin 1.250,00 ABD Doları olduğunu, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacağının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu:

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Temyiz:

Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

Gerekçe:

1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun, taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 26. maddesine göre, “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.”

Dava dilekçesinde, ihbar tazminatı alacağının bir kısmının davalı işveren tarafından ödendiği, bakiye 1.493,34 ABD Doları ihbar tazminatı alacağı kaldığını, ücretin ise 2014 yılı Mayıs ayına kadar net 2.000,00 ABD Doları olduğu belirtilmiş olup bu beyanların davacı tarafı bağlayacağı gözetilmeden ve davacının taleplerini aşar şekilde fazla çalışma, hafta tatili ulusal bayram ve genel tatil ile ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

3-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.

Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

Aynı ispat kuralları hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.

Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta ve genel tatili alacaklarının ispatında salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan delil ya da olgularla desteklenen husumetli tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, iş müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.

Somut olayda, dava konusu fazla çalışma alacağı tanık beyanlarına göre davacının haftanın 6 günü 08.00-21.00 saatleri arası yasal ara dinlenme ile haftada ortalama 24 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hüküm altına alınmıştır.Anılan alacağının ispatı konusunda, dosya içerisinde, işyerindeki çalışma düzenini gösterir kayıt bulunmadığından davacının fazla çalışmalarının tanık beyanlarına göre kabulünde isabetsizlik yok ise de dosya kapsamı, yapılan işin niteliği ve özellikle davacı tanığı S. ...’in beyanları dikkate alındığında, işyerinde saat 19’dan sonra yapılan çalışmanın haftanın 5 günü ile sınırlı olarak ispatlandığı, kabul edilenin aksine davacının sürekli saat 21.00’e kadar çalıştığı hususunun tanık beyanları ile tam olarak ispatlanamadığının anlaşılmasına göre davacının fazla çalışmasının haftanın 5 günü 08.00-21.00 saatleri arasında 1 günü ise 08.00-19.00 saatleri arasında yasal ara dinlenme sonrası haftalık 22,5 saatle sınırlı olarak ispatlandığı kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

Anılan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç:

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.10.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.