"İçtihat Metni"
İLK DERECE
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin çalışma döneminde 11, 12, 13, 14, 1, 2, 3. dönem Toplu İş Sözleşmelerinin ve 2005 ve 2007 Kamu Toplu İş Sözleşmesi Çerçeve Anlaşma Protokollerinin eksik uygulandığını öne sürerek fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının ücretinin doğru olarak belirlendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bozma Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine; Dairemizin 18.01.2021 tarih 2020/4391 esas ve 2021/1381 sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesinin esastan redde yönelik kararı özetle, dosyada aldırılan kök hesap raporu ve eklerinin Toplu İş Sözleşmesi ve Çerçeve Protokollerin doğru uygulanıp uygulanmadığı konusunda hüküm kurmaya elverişli olmadığı, denetime elverişli rapor alınması gerektiği gerekçesiyle bozularak ortadan kaldırılmış ve dosya incelenmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece Mahkemesince; Dairemizin bozma kararına uyularak yapılan araştırma ve aldırılan bilirkişi raporu sonucunda davanın tümden reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı; davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosya kapsamının değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmamasına göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında, davacının kıdem terfii priminden ne zamandan itibaren yararlanabileceği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
01.01.2008-31.12.2010 tarihleri arasında yürürlükte bulunan 2. Dönem Toplu İş Sözleşmesi’ne kadar, istek konusu toplu iş sözleşmelerinin tamamında kıdem terfii 33. maddede “Daimi işçilerin Kıymetlendirme Fişlerine Dayalı Kıdem Terfii” başlığı ile düzenlenmiş olup, madde içeriğinden de sözü edilen terfi için daimi işçi olarak çalışılması gerektiği açıktır. Toplu iş sözleşmesinin 35. maddesinde, sendika üyesi olan işçilerin üyeliğin sendikaya bildirilmesinden itibaren daimi işçiler gibi toplu iş sözleşmesinden yararlanacakları yönünde kurala yer verilmiş ise de; sözü edilen hükmün ücret artışı ile diğer sosyal hakları ilgilendirdiği kabul edilmelidir. Zira Toplu iş sözleşmesinin 25. maddesinde daimi işçi ile mevsimlik işçi tanımları yapılmış ve 33. maddede kıdem terfi sadece daimi işçiler için öngörülmüştür. Mevsimlik işçinin üyeliğin bildirildiği andan itibaren toplu iş sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanabileceği kabul edildiğinde, toplu iş sözleşmesinde öngörülen daimi işçi ile mevsimlik işçi arasındaki ayrımın sebebi ortadan kalkar. Toplu iş sözleşmesinde açıkça daimi işçilerle mevsimlik işçilere ait tanıma yer verilmesi ve 33. maddede açıkça daimi işçilere kıdem terfii öngörülmesi sebebiyle düzenlemenin amaçsal yorumu yapıldığında, mevsimlik işçilerin kıdem terfi haklarının olmadığı kabul edilmelidir. Toplu iş sözleşmesinin 35. maddesi hükmü, açıkça daimi işçilere sağlanan haklar dışında kalan hükümler bakımından sonuç doğurur. 01.01.2008-31.12.2010 tarihleri arasında yürürlükte bulunan 2. dönem Toplu İş Sözleşmesi ile birlikte 33. maddede daimi işçi-mevsimlik işçi ayrımı kaldırıldığından mevsimlik işçilerin kıdem terfiiden yararlanması ancak 2. Dönem Toplu İş Sözleşmesi ile birlikte mümkün hale gelmiştir.
Yapılan bu açıklamalar ışığında; davacı işçi yönünden de kadroya alındığı tarih öncesi dönem için kıdem terfii hesabı yapılmasının doğru olmayacağı açıktır. Ne var ki; davacının daimi kadroya geçiş tarihi dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre “24.09.1993” olup belirtilen tarih Dairemizin 18.01.2021 tarih 2020/4391 esas ve 2021/1381 karar sayılı ilamında sehven “06.02.2001” olarak yazılmıştır. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davacı işçinin kadroya geçiş tarihi açıkça belli olmasına karşın davacının bozma ilamında yazılı şekilde “06.02.2001” tarihinde kadroya geçtiği kabul edilerek kıdem terfii bu tarihten sonrası için hesaplanmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04/02/1959 gün ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09/05/1960 gün ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
Şu halde; davacının kadroya geçiş tarihinin “24.09.1993” olduğu gözetilerek kıdem terfii priminin hesaplanması için hükmün yeniden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 04.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.