Logo

9. Hukuk Dairesi2022/10174 E. 2022/13258 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının şoför olarak çalıştığı dönemde fazla mesai ücretine hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla mesai yaptığına dair görevlendirme belgelerinde günlük gidiş-dönüş saatlerinin yer almasına rağmen, mahkemece sadece katedilen mesafe üzerinden değerlendirme yapılarak fazla mesai ücreti hesaplanmamasının hatalı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 1. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı ...Ş. tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin asıl işveren olan davalı ...Ş’nin değişen alt işverenleri nezdinde 01.07.2012 tarihinden itibaren şoför olarak çalıştığını, en son diğer davalı ... Taş. Akaryakıt İnş. Gıda İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. nezdinde çalışmakta iken ... sözleşmesinin 21.05.2019 tarihinde hiçbir haklı gerekçe bildirilmeksizin feshedildiğini, ... sözleşmesinin devamı süresince yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, karşılığı ücret alacağının da ödenmediğini, müvekkili davacının 07.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, bazen daha geç saatlere kadar da çalışması olduğunu, karşılığı hak edilen ücret alacaklarının ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, asgari geçim indirimi alacağı, yol parası, yemek parası, eğitim yardımı, çocuk parası, ikramiye/prim alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın taleplerinin yerinde olmadığını, sürücü araç kiralama hizmet alımının ihale kanununa göre yapıldığını, davacının ... sözleşmesinin yüklenici firma tarafından sona erdirildiğini, ihale makamı olan müvekkili Kuruma husumet yöneltilemeyeceğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı ... Taşımacılık Akaryakıt İnş. Gıda İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın taleplerinin yerinde olmadığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, bu konuda zamanaşımı def'inde bulunduklarını, belirsiz alacak davası açmada davacının hukuki yararı bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının işyerinden ayrıldıktan sonra müvekkili Şirketin davacı tarafa kıdem ve ihbar tazminatını ödemeyi kabul ettiğini, davacı tarafın türlü bahaneleri nedeniyle bir türlü ödemenin sağlanamadığını, davacının hesabına yatırılan kıdem ve ihbar tazminatını davacı tarafın bir miktar kesinti yaparak müvekkilinin hesabına iade ettiğini, davacının yıllık izinlerinin eksiksiz kullandırıldığını, işyerinde hafta tatilleri ile ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma yapılmadığını, davacının fazla çalışması bulunmadığı gibi, asgari geçim indirimi ve diğer alacaklarının da ödendiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince dava dilekçesinde talep konusu yapılan eğitim yardımı talebi yönünden arabuluculuğa başvurulmadığından bu talep açısından tefrik kararı verilerek ayrı bir esasa kayıt yapıldıktan sonra diğer alacaklar bakımından yapılan değerlendirmede, İlk Derece Mahkmeesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının şoför olarak 01.07.2012-21.05.2019 tarihleri arasında 6 yıl 9 ay 19 gün çalıştığı, davalılar arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisi bulunduğu, ... sözleşmesinin haksız şekilde davalı Şirket tarafından sona erdirildiği, davacının bakiye kıdem ve ihbar tazminatı alacağının bulunduğu, 46 gün yıllık izin ücretinin kullandırıldığı yahut karşılığının ödendiğinin davalı işverence ispatlanmadığı, görevlendirme belgeleri ile tanık beyanları dikkate alındığında davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerine denk gelen çalışmasının bulunmadığı, davacının fazla çalışma yapmadığı, çocuk yardımı, ikramiye alacağına hak kazandığını ispatlayamadığı, yol ücretinin, asgari geçim indirimi alacağının düzenli ödendiği, ödenmeyen ücret alacağının davacı tarafından somutlaştırılmadığı, bu sebeple ücret alacağına da hak kazanamadığı; ancak davacının kimi hafta tatili çalışmalarının mevcut olduğu ve karşılığının ödenmediği, ayrıca davacının ödenmeyen yemek ücreti alacağının bulunduğu gerekçesiyle kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, yemek ücreti alacaklarının kabulü ile; talep konusu diğer alacakların reddine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ...Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın eksik inceleme ile verildiğini, hukuka aykırı olduğunu, kararın dayanağı raporun hatalı olduğunu, fazla çalışma ücreti hesabı yapılırken aksi yönde sözleşme bulunmasına rağmen genel hükümlere göre hesaplama yapıldığını, tüm tanıkların haftanın beş günü çalışıldığını beyan ettiğini, davacı tarafça usulüne uygun bir sözleşme sunulmamışsa da tanık beyanlarına göre davacı ve diğer çalışanların haftanın 5 günü 08:00-17:00 saatleri arasında çalıştığını, buna göre haftalık çalışma saatinin 40 saat olduğunu, emredici hükümlere aykırı olmamak kaydıyla sözleşme yapılabileceğini, bu nedenle genel hükümleri uyarınca değil sözleşme hükümleri uyarınca işlem yapılması ve 40 saati aşan çalışmaların fazla sürelerle çalışma olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, belirli haftalarda cumartesi çalışması olmasına rağmen bu günlerdeki çalışmaların hesaplamaya dâhil edilmediğini, bilirkişi tarafından fazla çalışma ücreti hesabında hata yapıldığını, yapılan kilometrenin 80'e bölünmesi ile hesap yapıldığını, hesaplamanın bilimsel veya hukuki alt yapısının olmadığını, hız sınırının şehir merkezinde 50 km/h olduğunu, bu hesaplamanın işveren lehine yapıldığını, şoför olarak çalışan kimsenin sadece araç kullandığını kabul etmenin doğru olmadığını, götürdüğü kimseleri beklediğini, çoğu zaman gün aşırı görevlendirmelerin yapıldığını, bu nedenle taşımakla görevli olduğu kişileri akşam yemeğine vs. götürdüğünü, kilometre (km) üzerinden hesap yapılmasının hatalı olduğunu, bilirkişinin haftanın yedi günü çalıştığı kabul edildiği günlerde cumartesi çalışmasının da aynı çalışma şekli benimsenerek hesaplanması gerektiğini, buna göre haftada 3 saat fazla çalışma hesabının yapılması gerektiğini, en azından hafta tatili alacağı hesap edilen haftalara ilişkin fazla çalışma hesabı yapılması gerektiğini, görevlendirme yazılarına göre bazı haftalarda 23.00’e kadar çalışmanın uzadığını, bu çalışmalar nazara alınmadan genel hesaplama yapıldığını, hafta tatili hesaplamasının hatalı olduğunu, görevlendirme yazılarında birden fazla cumartesi, pazar günlerinde çalışmasının bulunduğunu, örnek olarak görevlendirmelerin istinaf dilekçesine yazıldığını, arabuluculuk sürecinin anlaşamama ile sonuçlanmasından hemen sonra ödeme yapıldığını, müvekkilinin kısmi ödemeyi kabule zorlanamayacağını, rapordan hesaba yatırılan miktarın alacağı karşılamadığının anlaşıldığını, müvekkilinin mağdur edilmemesi amacıyla itiraz ederek ıslah yapıldığını, faiz ve vekâlet ücretine ilişkin kararın toplam miktar üzerinden hesap edilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kısmen kabul kararının kanuna aykırı olduğunu, şoför olarak çalışan davacının son yüklenici ile yapılan hizmet alım sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle ... sözleşmesinin sona erdiğini, davanın belirsiz alacak veya kısmi alacak davası olarak açılamayacağını, bu nedenle hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkili Kurumun ihale makamı olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin istinaf gerekçelerinin yerinde olmadığı; davacı vekilinin ise dosyada mevcut tüm deliller ve görevlendirme yazıları uyarınca yeniden alınan bilirkişi raporu uyarınca hafta tatili ücreti alacağına ilişkin istinaf başvurusunun kısmen yerinde olduğu, ayrıca davalı ...Ş harçtan muaf olmadığı hâlde İlk Derece Mahkemesi kararında harçtan sorumlu tutulmamasının hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulü ile davalı ...Ş.’nin yargılama harçlarından da müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepler resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki (4) numaralı bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

4. Somut olayda, davacı davalıya ait işyerinde şoför olarak çalışmakta olup davacı vekili davacının tüm haftasonları dâhil 07.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, hatta bazen daha geç saatlere kadar çalışma yaptığını bunun işveren nezdindeki görevlendirme yazılarından anlaşılacağını ileri sürmüştür. İşveren tarafından davacının gerek davalı Kurumun işleri için gerekse de başka kamu kurumlarının ihtiyacı doğrultusunda ilgili kurumlar nezdinde farklı sürelerle görevlendirildiğine ilişkin görevlendirme belgeleri ibraz edilmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından kapsama alınan 16.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda, görevlendirme belgeleri incelenerek davacının bir günlük görevlendirmelerde 8.00-17.00 saatleri arasında çalışmasının gözüktüğü, bu nedenle fazla çalışma yapıldığının ispatlanmadığı, iki üç günlük görevlendirmelerde şehir dışında kalındığı, fakat çalışılan süreye ilişkin bilgi bulunmadığı, bu görevlendirmelerde araç kullanılan mesafenin en az 179 km en fazla 567 km olduğu, günlük ortalama 280-290 km araç kullanıldığı, binek araçlar açısından azami hız sınırının 80 km olduğu düşünüldüğünde davacının 4 saat fiili çalışma bulunduğu, şehir dışında kalınan sürede ara dinlenme ve fiili çalışma süresine ilişkin başkaca belge bulunmadığı gerekçesi ile fazla çalışma ücreti hesaplanmamıştır. 24.8.2020 havale tarihli ek bilirkişi raporunda da, görevlendirme belgelerinde çalışmayı gösterir mesafelerin belirtildiği, bu mesafelerin saat karşılığının belirlenmesi mümkün olmadığından haftasonu çalışmalarının çalışmaya etkisinin hesaplanamadığı ifade edilmiştir. Ancak dosya kapsamındaki görevlendirme belgelerinin incelenmesinde, kimi görevlendirme belgelerinde davacı tarafından yapılan kilometrenin yanı sıra görevlendirmenin başlangıç ve bitiş saatlerinin de ayrıca belirtildiği anlaşılmaktadır. Örneğin, 19.07.2016 tarihli görevlendirme belgesinde gidiş 13.00 olup dönüş saati 21.05; ....09.2016 tarihli görevlendirme belgesinde gidiş saati 10.00, dönüş saati 19.00; 12.10.2016 tarihli görevlendirme belgesinde ise gidiş saati 10.45 ve dönüş saati 21.15 olarak belirtilmiştir. Bazı haftalarda birkaç gün üst üste olacak şekilde görevlendirmelerin bulunduğu da anlaşılmaktadır. Bu şekilde günlük görevlendirmelerin gidiş ve dönüş saatleri dikkate alınarak çalışma saatlerinin belirlenmesi gerekirken, yalnızca katedilen mesafeden hareketle değerlendirme yapılması hatalı olmuştur.

5. Belirtmek gerekir ki, dosyada yer alan görevlendirme belgelerinin bir kısmı iki günlük, üç günlük ve daha fazla sürelere şehir dışı görevlendirmelerine ilişkindir. Örneğin, 10.08.2016-12.08.2016 tarihleri arasındaki görevlendirme belgesi Konukbekler Karaağaçlar kanalizasyon kesin kabulü için yapılmış olup; 10.08.2016 saat 15.00'te çıkış; 12.08.2016 saat 12.00'de dönüş yazılı olduğu görülmektedir. Bu şekilde konaklamalı yapılan seyahatlerde davacının günlük çalışma saatinin üzerinde fazla çalışma yaptığını gösterir somut delil bulunmadığından, söz konusu belgelerin değerlendirmeye alınmaması gerekmektedir. Benzer şekilde, kimi görevlendirme belgelerinde davacının dava dışı başkaca kamu kurumunun ihtiyacına binaen "gerekli görülmesi halinde" ilgili kamu kurumu nezdinde görevlendirildiği anlaşılmaktadır. Bu ve benzeri hâllerde davacının, görevlendirme belgesinde gösterilen tarihlerde çalışıp çalışmadığının belirli olmadığı durumlarda söz konusu görevlendirme belgesinin dikkate alınmaması gerektiği hususu da göz önünde bulundurulmalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.