Logo

9. Hukuk Dairesi2022/10209 E. 2022/14966 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İleriye etkili belirleme içeren işçilik alacağı davasında verilen kararın istinaf kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığı ve istinaf yolunun açık olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararının davacının ücretine ilişkin tespit ve ileriye etkili belirleme içermesi nedeniyle verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceği ve bu tür uyuşmazlıklarda miktar ve değere bakılmaksızın istinaf yolunun açık olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin istinaf başvurusunu kesinlik sebebiyle reddetmesi usulden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 5. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 14. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun hükmün kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 20.....2022 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince hüküm altına alınan miktar dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de somut davada, İlk Derece Mahkemesi kararının ileriye etki eden belirleme içermesi karşısında verilen kararın temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceğinden, 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir. Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 20.....2022 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesinin asıl kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili işçinin davalı ... Bakanlığının 44 üncü Bakım Fabrika Müdürlüğü/... işyerinde çalıştığını, davacının ... ... Sendikası üyesi olup işyerinde yürürlükte olan toplu ... sözleşmesinden yararlandığını, 24 üncü, 25 inci ve 26 ncı dönem toplu ... sözleşmelerinin servis hizmetinin düzenlendiği 74 üncü maddesinde işçilere servis hizmetinin verilemediği durumlara ilişkin olarak yol ücreti ödeneceğinin düzenlendiğini; ancak işverenin toplu taşıma ücretini ödemediğini ileri sürerek servis ücreti alacağına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, servisten yararlanmak isteyen personelin ikâmetgah adreslerine en yakın servis noktalarına gelip buradan toplanıp servise bindirildiğini, işverenin tüm işçileri ... ... ikâmetgahına kadar servisle taşıma yükümlülüğünün bulunmadığını, işçi sayısının mevcudiyetine göre merkez ilçelerde oturanların neredeyse her yerinde servis güzergâhı bulunduğunu, toplu ... sözleşmesinin uygulanabilmesi için servisin o bölgeye hiç çıkarılmamış olması gerektiğini, bu nedenlerle talebin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

" ...

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının ... Torbalı'da ikamet ettiği, işyerinin ... Yenişehir'de bulunduğu, dosya kapsamındaki belgeler de dikkate alınarak, ... Büyükşehir Belediyesi tarifelerine göre, sabah ulaşımı ve akşam işi dönüşü ulaşımları yönünden, her bir tam gün için, 2 adet ulaşım bilet bedelinin hesaplamalarda esas alınması gerekeceği, davacının puantaj kayıtları bulunmayan dönemler için, davacının yıllık, sıhhi, mazeret ve hafta tatili kullandığı izin günleri de dikkate alınarak, haftada 5 ... günü esası ile ayda 22 ya da 23 gün, ... bayram genel tatil günleri de dışlanarak, servis imkanından yararlanacağı, davacının meskeni ile ... yeri arasında günlük 2 kez yolculuğuna dayalı belirlenen tutarda masraf yapacağı, anılan masrafın işverence karşılanması koşullarının oluşacağı anlaşılmış, davalı tarafça davacıya servis hizmeti verildiği ispatlanamadığından dosya kapsamına uygun, hükme ve denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.

..." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece, hüküm altına alınan yol ücreti alacağının fiili çalışmanın karşılığı olduğu ve bu itibarla hüküm altına alınan miktara bakıldığında; miktarın karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı kapsamında kaldığı gerekçesiyle 6100 sayılı Kanun'un 341 ve 352 nci maddeleri uyarınca davalının istinaf başvurusunun hükmün kesin olması sebebiyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe

1. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 341 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası.

2. Değerlendirme

1.Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olup miktar veya değeri istinaf kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca istinaf edilemez.

2. 6100 Sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, istinaf kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.

3. Somut davada, İlk Derece Mahkemesi kararının davacının tazminat hesaplamalarına esas ücretine ilişkin tespit ve ileriye etki eden belirleme içermesi karşısında verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyecektir.

4. Bu tür uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin kararların istinaf incelemelerinde, 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırı gözetilmemeli, dolayısıyla miktar ve değerine bakılmaksızın istinafın olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir. Şu hâlde İlk Derece Mahkemesince verilen karar kesin olmadığından; Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, başvurunun kesinlik sebebi ile reddine karar verilmesi hatalıdır. Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan incelenmesi için Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 20.....2022 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,Bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.