Logo

9. Hukuk Dairesi2022/10403 E. 2022/15212 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işçilik alacaklarına karşılık davalının ileri sürdüğü takas def'inin koşullarının oluşup oluşmadığına ve davalının zarar iddiasının ispat edilip edilmediğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının takas def'ine konu ettiği zararın varlığı, miktarı ve davacı ile ilişkisi hususunda yeterli araştırma yapılmadan ve davacının bu konudaki iddialarına karşı deliller toplanıp değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 15. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : Alaşehir 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Kuruma bağlı 2193 nolu Bağlıca Sarıgöl Tarım Kredi Kooperatifinde personel olarak çalışmakta iken 31.05.2019 tarihinde emekli olduğunu, davacının hak ettiği kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının %10'luk kısımlarının davalı tarafça ödendiğini, bakiye 211.113,90 TL'nin ödenmesi için davalı Kuruma başvuruda bulunulduğunu ancak davalı Kurum tarafından ödeme yapılmadığını, alacak miktarları konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığını ileri sürerek bakiye kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurumun 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu'na (1581 sayılı Kanun) göre kurulmuş özel hukuk tüzel kişiliğini haiz kooperatif kuruluşu olduğunu, başmüfettiş tarafından düzenlenen 14.07.2017 tarih ve 1 sayılı İdari Soruşturma Raporunda, davacının 555 sayılı Yeşilyurt Tarım Kredi Kooperatifinde Müdür olarak görev yapmakta iken 18 ortağa gerekli teminatı almadan kredi kullandırmak suretiyle toplamda 823.097,04 TL anapara ve süregelen faiz alacağının riske girmesine sebebiyet verdiğinin tespit edildiğini, usulsüz kredi verilen 18 ortaktan 13 tanesinin borcunu ödediğini, borcunu ödemeyen 5 ortak bulunduğunu, bu ortakların toplam borcunun 276.450,01 TL olduğunu, bu nedenle takas ve mahsup def'inde bulunduklarını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...Davacı hakkında idari soruşturma raporu ve eklerine göre davacının bir kısım kişilere usulsüz kredi kullandırdığı, teminatların eksik alındığı, işveren zararının oluştuğunun iddia edildiği, bu kapsamda mahkememizce olayların olduğu döneme ilişkin davacının görev tanımı ile yetki ve sorumluluklarına ilişkin belgeler de dosya kapsamına dahil edilerek davalının kusurunun bulunup bulunmadığı, varsa oranının ne olduğu, davalının zararı var ise miktarının tespiti maksadıyla dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, kooperatif ve serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişisi emekli başkontrolör Alaittin Kaya tarafından 18/05/2021 tarihli bilirkişi raporunun tanzim edildiği, bu rapora göre, davacının ipoteğin usulsüz olarak kaldırılması nedeniyle kullandırılan kredinin tahsil edilememesi ve usulsüz şekilde kredi kullandırılması sebepleriyle davalının toplamda 230.384,61-TL zararının olduğu ve Tarım Kredi Kooperatifleri Anasözleşmesi 43.maddesi ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 62/2.maddesi gereğince davacının kuruma vermiş olduğu zararlardan sorumlu olduğu hususlarının rapor edildiği, her ne kadar bilirkişiye yönelik itiraz söz konusu ise de söz konusu uyuşmazlığın çözümünün uzmanlık gerektirip tarım kredileri konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmesi gerektiği ve düzenlenen raporun dosya içeriği ile uyumlu ve denetlenebilir olması, tarafsızlığını gölgeye düşürür bir sebebin bulunmaması dolayısıyla bilirkişiye yönelik yapılan itirazların yerinde görülmediği anlaşılmıştır.

Davalının takas ve mahsuba konu ettiği alacak kalemleri davacı tarafından kabul edilmemekte ise de bilirkişi raporu ile ayrıntıları teker teker tespit edilen zararlara yönelik olarak, kooperatif müfettişlerince tespit edilen zarar miktarına davacı tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığı, yasal bir süreç başlatılmadığı ve söz konusu zararın mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile ayrıntılı olarak tespit edildiği de görülmekle davalı tarafın takas ve mahsup talebine konu ettiği alacaklar taraflar arasında çekişmeli olmaktan çıkmış ve ileri sürülen def'inin haklı olduğu kanaatine varılmış ve yasal süresi içerisinde ileri sürülen takas mahsup def'i yerinde görüldüğünden, davalının zararının davacının işçilik tazminatlarından fazla olduğu anlaşıldığı..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının dava konusu alacakları hak ettiğine ilişkin uyuşmazlık bulunmadığını, davacının davalı Kurumu zarara uğrattığına ilişkin iddianın varsayıma dayalı olduğunu, dosyadan anlaşılacağı üzere ortak B.U. dışında diğer ortakların borçlarını ödemiş olduğunu, anılı ortağın ise davanın devamı sırasında borcunu ödemek için davalıyla anlaşarak borcunu yapılandırdığını, bunun sonucunda da 65.000,00 TL ödemede bulunduğunu, davalı Kurumun bu haliyle herhangi bir zararının bulunmadığını, davalı Kurum tarafından borcun ilk taksitini ödemiş bulunan B.U. hakkında icra takibi yapıldığını ve bu takipte kefil ve ipoteklerin bulunduğunu, bu sebeple borcun teminat altına alınmış olduğunu, kooperatifin zarar riskinin bulunmadığını, borçlu ile davalı Kurumun borcun ödenmesi hususunda anlaşmış olduğunu, henüz doğmamış alacağın takas def'ine konu edilmesinin mümkün olmadığını belirterek hükmün bozulmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...Dosyadaki yazılara, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleri ile tarafların dayandığı maddi delillere ve bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve ayrıca davacının dava konusu yaptığı alacakların miktarının taraflar arasında çekişme konusu olmadığı, 18/05/2021 tarihli bilirkişi raporu ile ipoteğin usulsüz olarak kaldırılması nedeniyle kullandırılan kredinin tahsil edilememesi ve usulsüz şekilde kredi kullandırılması sebepleriyle davalının toplamda 230.384,61-TL zararının olduğu ve Tarım Kredi Kooperatifleri Anasözleşmesi 43.maddesi ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 62/2.maddesi gereğince davacının kuruma vermiş olduğu zararlardan sorumlu olduğu, anılan raporun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olması nedeniyle mahkemece hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmadığı, davalı tarafın süresinde ileri sürdüğü takas def'i nazara alındığında davalının zararının davacının işçilik alacaklarından fazla olduğu tespit edilmiş olmakla mahkemece davanın reddine karar verilmesinde hata bulunmadığı, Bilal Uslu isimli ortak tarafından mahkemece verilen hükümden sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiğinin anlaşılmasına göre..." gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarına karşı davalının ileri sürdüğü takas def'i şartlarının oluşup oluşmadığı ve davalının zarar iddiasının ispatı hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) ilgili 139 ila 145 inci maddeleri.

3. 6098 sayılı Kanun'un 139 uncu maddesinde takasa ilişkin genel kurallar şu şekilde açıklanmıştır:

"İki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir.

Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir.

Zamanaşımına uğramış bir alacağın takası, ancak takas edilebileceği anda henüz zamanaşımına uğramamış olması koşuluyla ileri sürülebilir."

4. 6098 sayılı Kanun'un "İşçinin sorumluluğu" kenar başlıklı 400 üncü maddesi şu şekildedir:

" İşçi, işverene kusuruyla verdiği her türlü zarardan sorumludur.

Bu sorumluluğun belirlenmesinde; işin tehlikeli olup olmaması, uzmanlığı ve eğitimi gerektirip gerektirmemesi ile işçinin işveren tarafından bilinen veya bilinmesi gereken yetenek ve nitelikleri göz önünde tutulur."

5. 1581 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.

6. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Takas def'inin koşulları 6098 sayılı Kanun'un 139 uncu maddesinde açıklanmış olup takasın yapılabilmesi için her iki borcun muaccel olması gerekmektedir. Diğer taraftan alacaklardan birinin çekişmeli olması takas def'inin ileri sürülmesine engel değildir.

3. Somut uyuşmazlıkta davacı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini istemiş, davalı taraf davacının usulsüz kredi vermesinden dolayı zarar oluştuğunu, borcunu ödemeyen 5 ortağın toplam borcunun 276.450,01 TL olduğunu savunarak takas def'i ileri sürmüştür. Mahkemece, takas koşulları oluştuğu kabul edilerek davalının zararının davacının işçilik tazminatlarından fazla olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan incelemenin eksik olduğu anlaşılmaktadır.

4. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda Tarım Kredi Kooperatifleri Kredi Yönetmeliği'nde ortağa Kredi Genel Sözleşmesi ile tespit edilen kredinin kullandırılmasında teminat olarak alınan taşınmaz ipoteğinin 1.derece 1. sıra ipoteği olması gerektiği, kredi teminatı olarak alınan taşınmaz ipoteğinin kredi borcunun ana para ve geçiş gün faizleri ile birlikte tamamen tahsil ve tasfiye edilmesi kaydıyla fek edilebileceğinin hüküm altına alındığı, cevap dilekçesinde usulsüz kredi kullandırılması sebebiyle borcu bulunan 5 ortaktan bahsedildiği, söz konusu ortaklardan üçünün kredilerini ödediği, bir tanesinin de kredi borcunun birinci derecede ipotek alınması sebebiyle teminatı eksikliğinin giderilerek riskin ortadan kaldırıldığı ancak usulsüz şekilde kredi kullandırılan dava dışı ortak B.U.'nun kooperatife 230.384,61 TL borcunun bulunduğu, kredi borcunun tahsil edilemediği ve bu tutarda davacının Kurumu zarara uğrattığı belirtilmiş ve bu rapor Mahkemece bu rapor doğrultusunda hüküm kurulmuştur.

5. Ancak davacı vekili, dava dışı ortak B.U. hakkında davalı Kurumca icra takibi yapıldığında, borcun bir kısmının ödendiğini, bu takiplerde borçlu ile davalı Kurumun anlaşma yaparak borcun yapılandırıldığını, teminat altına alındığını bu nedenle zararın meydana gelmediğini iddia etmiştir. Bu iddialar konusunda herhangi bir araştırma yapılmadan ve takas koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeden sonuca gidilmesi hatalıdır.

6. Mahkemece davacı vekilinin iddiaları ile ilgili olarak davalı Kurum tarafından dava dışı ortak B.U. hakkında başlatılan takiplere ilişkin icra dosyaları incelenerek borçlu ortak tarafından davalı Kuruma ödeme yapılıp yapılmadığı, bu icra dosyalarında tarafların borcun ödenmesi konusunda anlaşıp anlaşmadığı, borcun teminat altına alınıp alınmadığı araştırılarak hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi bozma sebebidir.

7. Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava dışı borçlu B.U.'nun 230.384,61 TL borcunun bulunduğu bu tutarda davalı Kurumun zarara uğratıldığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporunun incelenmesinde, dava dışı borçlunun 04.03.2013 tarihli ve 2637 numaralı genel kredi sözleşmesi için alınan ipoteklerde Sarıgöl Mahallesi 748 parsel numaralı gayrimenkul üzerinde birinci dereceden 20.000,00 TL tutarında ipotek tesis edildiğinin belirtildiği görülmüştür. Bu hâlde Tarım Kredi Kooperatifleri Kredi Yönetmeliği'ne uygun olarak birinci derecede ipotek altına alınan 20.000,00 TL tutarında borç bulunmasına rağmen bu hususun dikkate alınmamış olması bir başka hatalı yöndür.

8. Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,24.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.