"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Banka bünyesinde müfettiş yardımcısı, müfettiş, ... ilinde şube müdürü, ... ilinde bölge pazarlama müdürü, ... ilinde bölge krediler müdürü, son olarak ... ilinde şube müdürü olarak görev yaptığını, müvekkilinin görevini yapmakta iken amirlerinin baskısı, bir kısım haklarının ödenmemesi ve bankacılık mevzuatına aykırı olarak müşterilere yapılan yanlış uygulamalar nedeni ile mağduriyet yaşadığını, satış baskısı olduğunu, hakların korunmaması ve ödenmemesi sebebi ile mağduriyetler yaşadığını, davalıya ait işyerinde fazla çalışma yapılmasına rağmen karşılığı ücret alacağının ödenmediğini, müvekkilinin hak etmiş olduğu prim ödemelerinin de yapılmadığını, müvekkilinin bu nedenlerden dolayı ... sözleşmesini 30.10.2017 tarihli ihtarname ile haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, prim ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacı feshi haklı nedene dayanmadığından istifa niteliği taşıdığını, davacının son beş yıl içerisinde üst düzey yönetici ve atandığı birimin müdürü olarak çalıştığını, fesih tarihinde ... şubesinde şube müdürü olarak görev yaptığını, davacının çalıştığı işyerinde en üst düzey yetkili olması sebebiyle davacıya fazla çalışma konusunda talimat verecek bir yöneticinin bulunmadığını, davalının banka olması sebebiyle farklı bir çalışma mevzuatı ve prensibinin olduğunu, davacı şubede en yetkili amir olduğundan gerek unvanı gerekse aldığı ücret ve ekleri gözetilerek fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağının izahtan vareste olduğunu, davacı tarafça imzalanmış İnsan Kaynakları Yönetmeliği'ne göre yıllık 270 saate kadar fazla çalışmaların ücrete dâhil olduğunun kararlaştırıldığını, davacının feshi istifa olarak kayıtlara alındığından davacının ... T.A.Ş Personeli Sosyal Yardımlaşma Güvenlik Vakfı nezdindeki primlerinden ihbar tazminatı kesildiğini, ihbar tazminatı kesildikten sonra bakiye alacak kalması hâlinde ilgili Vakıf tarafından Vakıf Senedi hükümlerine göre ödendiğinde artan kısmın davacıya ödendiğini, davacının davalı Banka nezdinde hiçbir hak ve alacağının kalmadığını ve zamanaşımı def’inde bulunduklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.04.2021 tarihli ve 2017/993 Esas, 2021/215 Karar sayılı kararıyla davacının ödenmeyen prim ve fazla çalışma ücreti alacağının bulunduğu, bu sebeple ... sözleşmesini feshinin haklı nedene dayandığı ve davacının kıdem tazminatına da hak kazandığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 28.09.2021 tarihli ve 2021/1997 Esas, 2021/2250 Karar sayılı kararıyla;
“...
Davalı işveren tarafından işyeri giriş-çıkış saatlerini gösterir kayıtlar veya tüm çalışma dönemine ait tahakkuk içeren imzalı ücret bordroları yahut talep edilen ücretlerin ödendiğini gösterir banka dekontu vb. ödeme belgesi sunulmadığı, davacının bilgisayar kullanımına ait log kayıtlarının sunulmadığı, davacının üst düzey yönetici konumunda olduğu ve mesai saatlerini kendisinin belirlediği iddiasının ispat edilemediği, davacının bölge müdürlüğünün belirlediği saatlerde ve oranın emir ve talimatı altında çalıştığı, davacıya ilişkin maddi vakıa niteliğindeki fazla çalışmaların taraf tanıklarının beyanları üzerinden ve doğru şekilde tespit edildiği, bu haliyle fazla çalışma ücreti alacağına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı; yerinde incelemede, talep konusu dönemde şube müdürü olarak çalışmış olan davacının başarısızlığını veya performansının yetersizliğini ortaya koyan bir durum saptanmadığından, davacının hak ettiği prim alacağının kıstelyevm usulüyle doğru şekilde hesaplandığı; geniş anlamda ücreti (fazla çalışma ücretleri) ödenmeyen davacının ... sözleşmesini feshinin haklı nedene dayandığı ve kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesinde de hata olmadığı ...” gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 29.11.2021 tarihli ve 2021/11762 Esas, 2021/15902 Karar sayılı kararıyla davacının davalı işyerinde son alarak ... şube müdürü olarak çalıştığı, bu sebeple bulunduğu yerde en üst düzey yönetici sıfatıyla çalıştığının ve yetki alanı gereğince çalışma düzenini kendisinin belirleyebilecek konumda olduğunun anlaşılmasına göre fazla çalışma ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde verilen kabul kararının hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının belirtilen sebepten dolayı bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda fazla çalışma alacağı talebinin reddine; prim alacağı ile kıdem tazminatının ise bozmadan önce olduğu gibi kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı feshinin haklı nedene dayanmadığını, istifa olarak kabulü gerektiğini, davacının Şekerbank T.A.Ş Personeli Sosyal Yardımlaşma Güvenlik Vakfı nezdindeki primlerinden ihbar tazminatı kesildiğini, ihbar tazminatı kesildikten sonra bakiye alacak kalması hâlinde ilgili Vakıf tarafından Vakıf Senedi hükümlerine göre ödendiğinde artan kısmın davacıya ödendiğini, davacının müvekkili Bankadan hiçbir alacağının kalmadığını, işyerinde prim ödemesinin emsal işçilere oranlanarak değil başarıya bağlı olarak yapıldığını, yerinde yapılan incelemede davacının prime hak kazandığına dair hiçbir belge tespit edilemediğini, davacının müvekkil Banka nezdinde herhangi bir prim alacağı bulunmadığını, belirtilen nedenlerle davanın reddi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının fazla çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.