Logo

9. Hukuk Dairesi2022/10795 E. 2022/12289 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıların, taşeron işçisinin işçilik alacaklarından dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu olup olmadıkları, ödemelerin mahsup edilip edilmediği, cumartesi çalışma ücretinin hesabı, vekâlet ücreti ve karar harcı konuları.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçiye uygulanacak toplu iş sözleşmesinin belirlenmesinde ve cumartesi çalışma ücretinin hesabında mükerrerlik ile davalılar yararına eksik vekalet ücretine hükmedilmesi hataları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 35. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre ve diğer temyiz şartları yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 01.12.2009 tarihinden itibaren davalı Kuruma ait ... İşletme Müdürlüğünde sayaç kesme işinde çalışmaya devam ettiğini, son ücretinin 2.500,00 TL + 200,00 TL multinet yemek kartı + 170,00 TL ... ve toplu ... sözleşmesi ile sağlanan fakat ödenmeyen diğer hakları olduğunu, davacının taşeronlarda çalıştığını, davalının özelleştirilmesiyle 31.07.2015 tarihinde ... sözleşmesine son verilip 05.08.2013 tarihinde diğer davalı ... Şirketinde aynı şekilde çalıştırılmaya devam ettiğini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Teftiş Kurulu Başkanlığınca düzenlenen 10.05.2011 tarihli ve 7457 sayılı raporla davacının çalıştığı işlerin kanuna aykırı olduğu ve muvazaalı olduğunun belitildiğini, raporun iptali için açılan davanın ise reddedildiğini, davacının baştan beri ... Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin (...) işçisi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davalı ve davacının çalıştığı taşeronların ilişkisinin 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi ile düzenlendiğini, davalı aleyhine ... 13. ... Mahkemesinin 2013/335-345 Esas sayılı dava dosyalarıyla davacıların davalı Kurum işçisi olduğunun tespit edilip işe iadelerine karar verildiğini, Anayasa'nın "Ücrette adalet sağlanması" başlıklı 55 inci madde ve 4857 sayılı Kanun'un 5 inci maddesine aykırılık bulunduğunu, alt işverenlik sözleşmeleri gereği emir ve talimatların verilmesinde, işin sevk ve idaresi ile işten çıkarmalarda asıl işverenliğin yetkisinin ağırlıklı olduğunu, davacının 05.11.2012 sayılı Yönetim Kurulu kararıyla ... Sendikası üyesi olduğunu, davacının davalı ... ile ... Sendikası arasında imzalanan 14-15. dönem toplu ... sözleşmesi ve sonraki toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmadığını, davacının normal çalışma saatlerinin 08.30-17.00 olduğunu, ancak cumartesi de dâhil akşam 21.00'e kadar çalıştığını, cumartesi ve pazar mesai yaptığını, ayda ortalama 2 pazar çalıştığını, ulusal ... ve genel tatillerde çalıştığını, talep edilen hakların muvazaa kararı nazara alınarak toplu ... sözleşmesine göre hesaplanmasını talep ettiklerini iddia ederek ücret farkı, sosyal yardım, cumartesi çalışma zammı, ilave tediye, ikramiye, ... güçlüğü tazminatı, ... gıda yardımı, elektrik yardımı, yemek yardımı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, davanın kısmi dava olmasına muvafakat etmediklerini, davacının delillerinin taraflarına ulaşmadığını, yüklenici firmalarla davalı arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisi olmadığını, davacının davalı Kurum çalışanı olmadığını, davacının davalı Şirketin işçisi olmadığından toplu ... sözleşmesine bağlı haklardan faydalanamayacağını, davacının sendika üyesi olmaması ya da dayanışma aidatı ödememesi nedeniyle sendika üyesi olan bir işçinin emsal ücreti ve toplu ... sözleşmesi haklarından yararlanmasının mümkün olmadığını, muvazaa kararının özelleştirme sonrası döneme uyarlanmasının mümkün olmadığını, ... Enerji Şirketi ile ... Sendikası arasında imzalanmış 1. dönem toplu ... sözleşmesinde belirlenen ücretin asgari ücretin üstünde olduğunu, davacının ilave tediye alacağı olmadığını, dava tarihi itibarıyla işçinin kamu işçisi sıfatının ortadan kalkmış olduğunu, davalının özelleştirilmesine ilişkin sürecin göz önünde bulundurularak davacının taleplerinin reddi gerektiğini, davacının iddia ettiği alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"... Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davalı ... ile alt işverenler arasındaki hukuki ilişkinin muvazaaya dayandığı, bu sebeple alt işveren işçileri başlangıçtan itibaren ... ın işçisi sayılması gerektiği hususunun ... ... Teftiş Kurulu Başkanlığının teftiş raporu ve ... 1. ... Mahkemesinin 2011/681 E- 2013/16 K sayılı ilamıyla ... olduğu davacının özelleştirmeden önce davalı ... dan ihale ile ... alan muvazaa tespitine farklı taşeron şirketlerine bağlı olarak çalıştığı davalı ... ın özelleştirme sürecinin tamamlanmasından sonra ise ... ile yüklenici firmalar arasındaki sözleşmenin sona erdiği ihale konusu işin özelleştirme sonrasında hisse satış sözleşmesi ile işyerini devralan ... şirketi tarafından yapıldığı, davacının özelleştirme sonrasında da özelleştirme öncesi işinde hala devam ettiği, özelleştirme nedeniyle işyerini devralan ... şirketi ile ... Sendikası arasında toplu ... sözleşmeleri yapıldığı, davalı ... ın %100 oranındaki hissesinin diğer davalı ... A.Ş ye satışı suretiyle gerçekleşen özelleştirme nedeniyle davalılar arasında organik bağ bulunduğu, 2 şirketinde dava konusu alacaklardan müşterek ve müteselsil sorumlu olduğu, davacının başından itibaren 6772 sayılı kanun kapsamında yer alan davalı kurum işçisi sayılacağından başından itibaren ilave tevdi alacağına hak kazanacağı özelleştirme sonrasında ilave tevdiye ödeme koşullarının ortadan kalktığı hususları tespit edilmiştir. Dosya da alınan hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davalı ... ile alt işverenler arasındaki hukuki ilişkinin muvazaaya dayandığı, bu sebeple alt işveren işçileri başlangıçtan itibaren ... ın işçisi sayılması gerektiği hususunun ... ... Teftiş Kurulu Başkanlığının teftiş raporu ve ... 1. ... Mahkemesinin 2011/681 E- 2013/16 K sayılı ilamıyla ... olduğu davacının özelleştirmeden önce davalı ... dan ihale ile ... alan muvazaa tespitine farklı taşeron şirketlerine bağlı olarak çalıştığı davalı ... ın özelleştirme sürecinin tamamlanmasından sonra ise ... ile yüklenici firmalar arasındaki sözleşmenin sona erdiği ihale konusu işin özelleştirme sonrasında hisse satış sözleşmesi ile işyerini devralan ... şirketi tarafından yapıldığı, davacının özelleştirme sonrasında da özelleştirme öncesi işinde hala devam ettiği, özelleştirme nedeniyle işyerini devralan ... şirketi ile ... Sendikası arasında toplu ... sözleşmeleri yapıldığı, davalı ... ın %100 oranındaki hissesinin diğer davalı ... A.Ş ye satışı suretiyle gerçekleşen özelleştirme nedeniyle davalılar arasında organik bağ bulunduğu, 2 şirketinde dava konusu alacaklardan müşterek ve müteselsil sorumlu olduğu, davacının başından itibaren 6772 sayılı kanun kapsamında yer alan davalı kurum işçisi sayılacağından başından itibaren ilave tediye alacağına hak kazanacağı özelleştirme sonrasında ilave tevdiye ödeme koşullarının ortadan kalktığı hususları tespit edilmiştir. ..." gerekçesiyle aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesinin alacak kalemlerini hangi gerekçelerle kabul ettiğine dair gerekçe yazmadığını, bilirkişi raporuna atıfta bulunarak karar verildiğini, davacının müvekkili ... bünyesinde hiç çalışması olmadığını, yüklenici şirketlerle arasında asıl işveren -alt işveren ilişkisi olmadığını, müvekkili ... yönünden husumetten ret kararı verilmesi gerektiğini, ayrıca muvazzalı bir durum olmadığını, dava tarihi itibarıyla müvekkili ...'ın 2 yıl sorumluluk süresinin geçmiş olduğunu, alacak kalemlerinin tespitine ilişkin değerlendirmeleri ve hesaplamaları kabul etmediklerini, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal ... genel tatil alacaklarına uygulanan hakkaniyet indiriminin yetersiz olduğunu, ilave tediye alacağına uygulanan faizin türünün hatalı olduğunu ve yasal faiz uygulanması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ilk derece mahkemesince hükme bağlanan işçilik alacaklarından davalıların sorumlu olup olmadıkları noktasında toplanmaktadır.

Davalılar vekili ilk derece mahkemesi kararında alacak kalemlerinin hangi gerekçelerle kabul edildiğinin açık olmadığını istinaf sebebi olarak ... sürmüş ise de; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporu ve ek raporunun alacak kalemlerine yönelik dosyadaki delil durumuna uygun tespit ve hesaplamalar içerdiği, ilk derece mahkemesi gerekçesinin bilirkişi raporuna atıfta bulunarak oluşturulmasında usul ve yasalara aykırı bir yön bulunmadığı, bu yöndeki istinafın yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.

Davalılar vekili müvekkili ... yönünden husumetten red kararı verilmesi gerektiğini, istinaf sebebi olarak ... sürmüş ise de; ilk derece mahkemesinin bu konudaki gerekçesinin Yargıtay İçtihatlarına uygun olduğu, bu yöndeki istinaf sebebinin de yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.

Davalılar vekili fazla mesai, hafta tatili ve ... alacaklarına uygulanan hakkaniyet indiriminin hakkaniyetli olmadığını istinaf sebebi olarak ... sürmüş ise de; bu alacak kalemlerine uygulanan %30 hakkaniyet indiriminin Yargıtay İçtihatlarına ve dosyadaki delil durumuna uygun olduğu kanaatine varılmıştır.

Davalılar vekili ilave tediye alacağına uygulanan faizin türünün hatalı olduğunu, yasal faiz yürütülmesi gerektiğini istinaf sebebi olarak ... sürmüş olup, yasa ve içtihatlar dikkate alındığında ilave tediye alacağına yasal faiz yürütülmesi gerekirken ilk derece mahkemesince en yüksek banka mevduat faizinin yürütülmesinin hatalı olduğu bu konudaki istinafın haklı olduğu kanaatine varılmıştır.

... " gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; müvekkili Şirket olan ... Enerjinin kuruluş tarihinin 02.04.2013 olduğunu, bu tarihten önce işçi çalıştırması, hizmet alması veya hizmet vermesinin söz konusu olmadığını, her ne kadar diğer davalı ... ile yüklenicileri arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu tespit eden mahkeme kararına gerekçeler arasında yer verilmişse de ... hakkında verilmiş ve sonuçlandırılmış olan bir kararın, müvekkili ... Enerji açısından sonuç doğurması kanaati ile müvekkili Şirketin sorumluluğuna gidilmesinin hatalı olduğunu, muvazaayı kabul etmediklerini, davalılardan ...'ın, fiili devir tarihi olan 28.05.2013 tarihinden itibaren en fazla iki yıl sorumlu tutulabileceğini, dava tarihi dikkate alındığında bu sürenin geçmiş olduğunu, bu davalı yönünden davanın husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, davacının 01.09.2013 tarihinden itibaren ise ... A.Ş.'de çalıştığını, bu süre içerisindeki tüm alacaklarının davacı işçiye eksiksiz bir şekilde ödendiğini, davacıya ait ücret bordroları temin edilmeksizin tahsilde tekerrüre sebebiyet verecek şekilde müvekkili Şirketler aleyhine müştereken ve müteselsilen sorumluluk izafe edilmesinin hukuka açıkça aykırılık teşkil ettiğini, davacının 1337749 numaralı işveren nezdinde ... sözleşmesinin sona erdiği tarih olan 12.10.2011 ile 1242595 numaralı işveren nezdinde yeni ... sözleşmesi ile çalışmaya başladığı tarihi olan 19.12.2011 arasında 2 ... 7 günlük süre, 1242595 numaralı işveren nezdinde ... sözleşmesinin sona erdiği tarih olan 03.03.2012 ile 1383112 numaralı işveren nezdinde çalışmaya başladığı tarih olan 21.03.2012 tarihi arasında 18 günlük süre mevcut olduğunu, hizmet süreleri arasındaki boşluk göz önüne alındığında makul süre aşıldığından her bir hizmet döneminin yeni bir ... sözleşmesine dayandığının kabulü gerektiğinden, hizmetin birleştirilmesinin hukuka aykırılık oluşturduğunu, davacının işvereni olan ... A.Ş.'nin taraf olmadığı toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmasının kabul edilemeyeceğini, 01.07.2013-29.02.2016 tarihleri arasındaki toplu ... sözleşmesi hükümlerinin dikkate alınması gerektiğini, ...'ın taraf olduğu toplu ... sözleşmesinin işyeri devri sebebiyle davacıya uygulanmasının hatalı olduğunu, ayrıca müvekkili Şirket ... Enerji A.Ş.'nin ... Sendikasıyla imzalamış olduğu 01.07.2013-29.02.2016 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesi kapsamında işbu davaya konu ikramiye, sosyal yardım alacakları dışındaki hiçbir alacağın hüküm altına alınmadığını, müvekkili ... Enerjinin tarafı olduğu toplu ... sözleşmesi kapsamında davacı çalışanına, yükümlü olduğu ödemeleri gerçekleştirdiği görülmekte olup bu alacak kalemleri dışında kalan ... güçlüğü, gıda yardımı, elektrik yardımı, yemek yardımı ve cumartesi zammı alacağı gibi toplu ... sözleşmesinden sadır alacak kalemlerine davacının hak kazanamayacağını, davacı tanık anlatımlarına itibar edilemeyeceğini, Mahkemece hem fazla çalışma hem de cumartesi çalışma zammı alacağına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davalılar yararına eksik vekâlet ücretine hükmedildiğini, davacı yararına kazanılmış hak olmadığını, davalılarca ödenen bakiye karar harcının mahsup edilmeksizin hüküm kurulduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hüküm altına alınan alacak kalemlerinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, yapılan ödemelerin dikkate alınıp alınmadığı, cumartesi çalışma zammı alacağının ispatı ve hesaplanması, vekâlet ücreti ve bakiye karar harcı konularındadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeler, 4857 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi'nin ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalılar vekili temyizinde, davacıya bordrolar ile ikramiye alacaklarının tahakkuk ettirilerek ödendiğini, davacının ... Enerji Şirketinde geçerli olan toplu ... sözleşmesinden faydalandırıldığını, İlk Derece Mahkemesi kararıyla davacının aynı anda farklı 2 farklı toplu ... sözleşmesinden yararlanmasına sebebiyet verildiğini, bordrolardaki tahakkukların mahsup edilmediğini ... sürmüştür.

3. Dava dilekçesinde davacı vekili, davalılar arasında muvazaa olduğunu, gerçek işverenin davalı ... olduğunu, ... ile ... Sendikası arasında bağıtlanan 01.03.2011 - 28.02.2013 yürürlük süreli 14. dönem toplu ... sözleşmesi ile 01.03.2013 - 28.02.2015 yürürlük süreli 15. dönem toplu ... sözleşmelerinden yaralandırılmadığını ... sürmüştür. Bu hâli ile dava dilekçesinde ... Sendikası ile davalı ... arasındaki toplu ... sözleşmelerinden kaynaklanan alacakların talep edildiği, diğer davalı ... Enerji Şirketinin tarafı olduğu toplu ... sözleşmesine dayanan bir talebin dava dilekçesinde yer almadığı anlaşılmaktadır.

4. Belirtilen sebeple, davacıya davalı ...'ın tarafı olduğu toplu ... sözleşmesi hükümleri tatbik olunmalı, dava dışı ... Enerji Şirketinin taraf olduğu toplu ... sözleşmesi uyarınca dava konusu alacaklara yönelik ödendiği anlaşılan miktarlar ise hesaplanan alacak kalemlerinden mahsup edilerek sonuca gidilmelidir.

5. Bordrolardaki tahakkukların ödenip ödenmediğinin tespiti noktasında, davacıya ait banka hesap hareketlerinde eksik olan dönemler var ise ilgili bankadan getirtilerek irdelenmelidir. Yapılacak hesaplamada, dava dilekçesindeki ve davacı vekilinin diğer dilekçelerindeki taleplerle bağlılık kuralı da gözetilmelidir.

6. Kabule göre dava dilekçesinde cumartesi çalışması zammı ayrıca talep edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 15. dönem toplu ... sözleşmesinin 83 üncü maddesinin (b) bendi uyarınca, vardiya düzenine tabi olmayan davacının cumartesi günleri çalıştığı kabul edilerek bu günler için %150 zamlı ücret üzerinden cumartesi çalışması zammı alacağı hesaplanmış ve bu hesaplama hükme esas alınmıştır. Cumartesi çalışması zammı alacağının hesabında cumartesi günleri esas alınarak hesaplama yapılmış, ayrıca kabul edilen fazla çalışma ücretinde de cumartesi günleri hesaba katılmış olup mükerrer hesaplama yapıldığı gözden kaçırılmıştır.

7. Yine kabul şeklinde göre vekille temsil edilen davalılar lehine maktu ücretin altında bulunan reddedilen miktar kadar vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalıdır.

8. Davalının yatırdığı karar harcı mahsup edilmeden kurulan hüküm de hatalıdır.

9. Yukarıdaki bozma sebepleri doğrultusunda vekâlet ücreti, yargılama gideri ve harçların değişebileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.