"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli ve 2019/4 Esas, 2020/374 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 08.04.2021 tarihli ve 2021/960 Esas, 2021/1019 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun ise kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre dava tarihi itibarıyla işyerinde çalışması bulunmadığı anlaşılan işçinin açtığı somut davada; hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar davalı yönünden 12.716,15 TL olup bu miktar, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığından davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı dava dilekçesinde; davalı işyerinde 02.07.2010 tarihinden itibaren uzman olarak çalışırken 04.08.2016 tarihinde ... sözleşmesinin 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (667 sayılı KHK) kapsamında haksız ve usulsüz bir şekilde ve Anayasa'ya aykırı olarak feshedildiğini belirterek çalışma süresince hak ettiği hâlde ödenmediğini iddia ettiği kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, harcırah alacağı, işsizlik maaşı, kira yardımı parası, düşük taban ücretten işe başlatılması sebebiyle oluşan maddi kaybı ile işe girdiği ilk 4 aylık döneme ait görevlendirme, konaklama giderleri ve toplantılarda veya gelen misafirlere verilen ikramlıkları kendi ödemek zorunda kaldığından ikram paralarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili yargılama sırasında sunduğu tam ıslah dilekçesinde dava dilekçesindeki iddiaları tekrarlayarak kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, 6245 sayılı Harcırah Kanunu'ndan kaynaklanan alacak, işsizlik maaşı alacağı, lojman imkânı sağlanmaması, kira yardımı yapılmaması ve taban ücretle işe başlatılması ve davalı işveren misafirlerine yapılan ikramların personelce karşılanmasından kaynaklanan eşitsiz uygulama sebebiyle oluşan alacaklar ve kötüniyet tazminat taleplerinin davalıdan tahsil edilerek hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının ... sözleşmesinin terör örgütüne üye olmasına ilişkin bilginin Kuruma ulaşması üzerine Yönetim Kurulunca haklı nedenle feshedildiğini, davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan hakkında ceza kararı verildiğini, açmış olduğu işe iade davasının reddedilerek kararın kesinleştiğini, davacının tüm ücretlerinin kalkınma ajanslarının tabi olduğu yasal düzenlemelere göre ödendiğini, davacının hiçbir talebinde haklı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ... sözleşmesinin 667 sayılı KHK' nın 4 üncü maddesi gereğince feshedildiği, davacı hakkında terör örgütüne üye olma suçundan kamu davası açıldığı, hakkında terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet kararının kesinleştiği ve bu itibarla davacının ... sözleşmesinin tazminat gerektirmeyecek şekilde feshedildiğinin işverence ispatlandığı gerekçesiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı, davacının toplam hizmet süresine göre 120 gün yıllık izne hak kazanmasına rağmen işverence 71 günlük yıllık izin belgesi sunulduğundan bakiye yıllık izin ücret alacaklısı olduğu, davacının harcırah alacağını, fazla çalışma ücretini ve eşitsiz uygulamadan kaynaklandığı iddia edilen diğer taleplerini somut delillerle ispatlayamadığı, kötüniyet tazminatına hak kazanma koşullarının oluşmadığı ve işsizlik maaşının muhatabının da davalı işveren olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiğini, harcıraha ilişkin kayıtların celbi hâlinde harcırah alacağı olduğunun ortaya çıkacağını, tavan yerine taban ücret ödemesinden kaynaklı müvekkilinin zararına ilişkin taleplerinin de ispatının, Kurum içerisinde müvekkili ile aynı pozisyonda çalışan işçilerin ücret bordroları temin edilerek emsal ücret araştırması yapılması sonucu mümkün olacağını, diğer ajanslardan gerekli bilgiler talep edildiği zaman ajans uzmanlarına yapılan maaş, yan ödemeler, lojman, sosyal haklar gibi faydaların müvekkilinin çalıştığı ajansta bulunmadığının kolayca belirlenebileceğini ve davalı işveren vekiline bu denli yüksek bir meblağda vekâlet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olmayıp son derece adaletsiz olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı taraf tanık deliline dayanmadığından tanık beyanlarının hükme esas alınmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, davada davacı vekilince ikinci kez dava dilekçesi verildiğini, bu verilen dilekçeyi kabul etmediklerini, iddianın değiştirilmesi ve genişletilmesine izinleri olmadığını, davacının fazla çalışma ücretine hak kazanmadığını ve hak edip de kullanmadığı yıllık izin ücreti bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Davacının terör örgütüne üyelikten kesinleşmiş mahkumiyeti bulunduğu sabit olmakla, ... akdinin tazminatı gerektirmeyecek şekilde sonlandığı sonucuna varılmıştır.
Dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmadığı ve dairemizin 2021/960- 1019 esas karar sayılı ilamında toplanması gerektiği belirtiği delilerin de davacı yanın 03.02.2021 tarihli istinaf dilekçesinin açıklamalar bölümünün 3. Bendiyle sınırlı olduğu anlaşılmakla, fazla çalışmanın ispat edilmediği değerlendirilmiştir.
Kötü niyet ve ayrımcılık tazminatları ile işsizlik maaşı ve harcırah taleplerinin ispat edilmediği anlaşılmıştır.
Açıklamalar da dikkate alındığında fazla çalışma ücretine yönelik hükmün düzeltilmesi gerektiği bu husus dışında ise ispat külfeti olan tarafların istinaf sebeplerini ispat edemedikleri kanaatine varılarak aşağıdaki karar verilmiştir." gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilin ise istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve Bölge Adliye Mahkemesince müvekkili lehine fazla çalışma ücreti alacağına hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, bilindiği üzere bölge adliye mahkemesinin ve Yargıtayın bozma kararından sonra evvelce tanık listesi sunmamış tarafın yeni tanık listesi sunma hakkı olduğunu, daha öncesinde de tanık listesi verilmediğinden ikinci kez tanık listesi verme durumunun da söz konusu olmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde feshedilip edilmediği, fazla çalışmasının ispatı, harcırah alacağına hak kazanıp kazanmadığı, tavan ücret yerine taban ücretten işe başlatılmasından ve diğer ajanslarda çalışanlara verilen kira yardımı, sosyal haklar gibi bazı hakların verilmemesinden kaynaklanan maddi zararının olup olmadığı ve davalı lehine verilen vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.