"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 24. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 23. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 22.08.2022 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de somut davada yapılan ücret tespitinin ileriye yönelik etkisinin bulunması karşısında verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir. Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 22.08.2022 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, taşeron bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, yine ikramiye ve ilave tediyelerinin de eksik ödendiğini iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekil istinaf dilekçesinde; davanın açıldığı tarih itibarıyla davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, tesis edilen kararın kesinlik sınırı altında kaldığından söz edilemeyeceğini, sürekli işçi kadrolarına geçirilen personelin herhangi bir hak kaybı olmaksızın ilgili kurumların sürekli işçi kadrolarına geçirildiğini, davacının mevcut ücretinin üzerine asgari ücretin % fazlası ve üzerine %4 toplu ... sözleşmesi zammı eklenmesi yönündeki talebinin yürürlükteki mevzuat ve toplu ... sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğu gibi hakkaniyete de aykırılık teşkil ettiğini, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu uyarınca toplu ... sözleşmesinin emredici etkisi gereği bireysel ... sözleşmesinin toplu ... sözleşmesi ile çelişen hükümlerinin ortadan kalkmış olacağını, emsal Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, davanın reddi gerektiğini ... sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve uygulanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ... sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile buna bağlı olarak hüküm altına alınan alacakların hesap yöntemi, ilave tediye ücretine uygulanacak faiz türü ve alacak kalemlerinin ... mi yoksa brüt mü olduğu noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 32 nci maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) 1 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının talep ettiği alacak kalemleri brüt olarak hesaplanmasına ve davacı tarafından sunulan ıslah dilekçesinde, alacak miktarları hesaplanan brüt tutarlar üzerinden ıslah yoluyla artırılmasına rağmen davacının talebi aşılarak brüt olan miktarların ... olarak hüküm altına alınması hatalıdır.
3. İlave tediye alacağı, 6772 sayılı Kanun'da düzenlenen bir alacak olup bu alacağa uygulanması gereken faiz oranı yasal faizdir. Mahkemece ilave tediye alacağına davacının talebi de gözetilerek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi geçmemek üzere yasal faiz yürütülmesi gerekirken bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi de isabetsizdir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 22.08.2022 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
3. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarına ilişkin (2), (3) ve (4) numaralı bentlerin hükümden tamamen çıkartılarak yerlerine;
"2-6.222,36 TL brüt ücret farkı alacağının, 10,00 TL'lik kısmının dava tarihinden, kalan kısmının ıslah tarihi olan 23.....2021 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-841,36 TL brüt fark ilave tediye alacağının, 10,00 TL'lik kısmının dava tarihinden, kalan kısmının ıslah tarihi olan 23.....2021 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi geçmemek üzere yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-161,80 TL brüt fark ikramiye alacağının, 10,00 TL'lik kısmının dava tarihinden, kalan kısmının ıslah tarihi olan 23.....2021 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," bentlerinin yazılması suretiyle kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.