"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Akçaabat 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
Taraflar arasındaki tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 30.03.2018 tarihli ve 2017/123 Esas, 2018/154 Karar sayılı kararı ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 30.12.2019 tarihli ve 2018/3765 Esas, 2019/2668 Karar sayılı kararıyla ortadan kaldırılarak kararda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra yeniden karar verilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince gönderme kararı üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverene ait işyerinde alt işveren şirketlerin işçisi olarak çalıştığı, müvekkilinin yaptığı işin asıl işverenin işçileri ile aynı işler olduğunu, davacının asıl işveren işçisi ile aynı haklara sahip olması gerektiğini beyan ederek ... işçisi olduğunun tespiti ile sendika üyeliğinin işveren tarafından davalıya bildirildiği tarihten itibaren toplu ... sözleşmesinden doğan her türlü ücret alacakları ile davacıya ödenen ücretler arasındaki fark ücret alacaklarının davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili İdarenin yaptığı sözleşmelerin eser sözleşmesi olduğunu, ihale konusu yapılan işlerde müvekkili İdarenin malzemesinin kullanılmadığını, eser sözleşmelerinde işverenlik sıfatının ortadan kalktığını, somut olayda muvazaanın söz konusu olmadığını ve davacının ihale kapsamında yüklenici firma bünyesinde çalıştığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
" ...
6001 Sayılı ...'nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 4. maddesi uyarınca, davalının yapacağı hizmetlerin başkasından satın alınması da mümkündür. Sözü edilen düzenleme ile asıl işin tamamı ya da bir kısmı 4857 Sayılı Kanun'un 2. maddesinde öngörülen sınırlamalara tabi olmaksızın alt işverene verilebilir. Bu durumda sadece 4857 Sayılı Kanun'un 2. maddesinin 7. fıkrası ve 6098 Sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi çerçevesinde muvazaa denetimi yapılabilir. (Yargıtay 22. HD. 2016/19317 E.-23678 K. 20.10.2016 T. içtihadı)
Açıklamalar Mahkememizce, davalı kurumdan davacı asilin çalışmış olduğu şirketler ile imzalanan hizmet alım sözleşmeleri ve teknik şartnameler dosya arasına alınmış olup, dosya ... hukuku alanında uzman bilirkişiye yerinde tespit yetkisi verilerek tevdii edilmiş 31/08/2020 tarihinde rapor dosya arasına alınmıştır. Dosya kapsamında dinlenen tanık beyanları, kazandırılan belgeler hep birlikte değerlendirildiğinde davacının kurum ile özel şirketler arasında yapılan sözleşmede, sözleşme konusu işin davalı kurumun hizmet kampüsünde icra edildiği, ihale edilen işin Alt İşveren Yönetmelik'inin 3. Maddesinde belirtilen hizmetin icrası için zorunlu bir ... olmadığı ancak asıl ... devam ettikçe devam eden ve asıl işe bağımlı olan yardımcı ... niteliğinde olduğu, işin icrası için gerekli araçların alt işveren tarafından karşılandığı, davacının davacı ile aynı işi yapan kadrolu personelin aksine sivil plakalı araç kullandığı, kurumda şoför olarak çalıştığı kurumun kadrolu personeli ile aynı işi icra ederek çalıştığı anlaşılmış olup davacının icra ettiği işin 4 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde ve 6001 sayılı Kanun ile ...'nün görev ve sorumlulukları arasında belirtilen işlerden olmadığı tespit edilmiş, yapılan işin yardımcı ... niteliğinde olduğu, davalılar arasında imzalanan sözleşmenin muvaazalı olmadığı.... " gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; ret kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, dava konusu olayda muvazaalı durum bulunduğunu, Mahkemenin bu konuyu yeterince değerlendirmediğini, uygulamada özellikle işçilerin ücretlerini düşürmek, sosyal güvenliğe ilişkin yükümlülüklerden kaçınmak, işyerinde sendikalaşmayı azaltmak ve işçilerin toplu ... sözleşmesine ilişkin haklarını kullanmalarına engel olmak, ... sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerinden kaçınmak, ... mevzuatının bazı hükümlerinin uygulanmasını önlemek gibi sebeplerle sıklıkla muvazaalı alt işveren ilişkisinin başvurulduğunu, kanun koyucunun bu tür hukuka uygun olmayan alt işverenlik ilişkilerinin kurulmasını önlemek amacıyla hem alt işverenlik ilişkisinin kurulmasının şartlarını ağırlaştırdığını hem de belirli bazı muvazaa hallerini yasal karine olarak düzenleme altına alarak muvazaalı alt işverenlik ilişkisinin yaptırımını belirlediğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi gereğince resen gözetilecek nedenlerle istinaf incelemesi yapılarak davanın reddine dair karar kaldırılarak ve yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılara, hükmün Dairece de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine ve özellikle davacının çalışmış olduğu hizmet alım sözleşmesi ile ... verilen şirketler için ayrı ayrı inceleme ve değerlendirme yapılmış olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davacının makam şöförü olduğunu, yapılan keşif raporunda da belirtildiği üzere davacının talimatları davalı ... yetkililerinden aldığı, kadrolu ve kadrosuz personelin aynı yerde birlikte beklediği, davalı ile dava dışı işverenler arasındaki asıl işveren - alt işveren ilişkisinin işçi temini niteliğinde ve muvazalı olduğunu, bugüne kadar Yargıtay kararları ve öğretide bu şekilde uygulama devam ettiğini, İstinaf Mahkemesinin farklı görüş ile kararı kaldırarak davayı reddetmesi üzerine savunma hakkının elinden alındığını Anayasa'nın adil yargılama hakkı ihlal edildiğini belirterek ve istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davalı ... ile dava dışı işverenler arasında yapılan hizmet alım sözleşmelerinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesine göre, bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır.
3. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesinin ilgili bölümü şöyledir :
"...
Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde ... alan ve bu ... için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile ... aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir.
Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl ... bölünerek alt işverenlere verilemez.
..."
4. 6001 sayılı Kanun'un mülga 4 üncü maddesi ile 15.07.2018 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 211 inci maddesi uyarınca, davalının yapacağı hizmetlerin başkasından satın alınması da mümkündür.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.