Logo

9. Hukuk Dairesi2022/14039 E. 2022/16045 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, resmi ve dini tatil ücretleri alacaklarının miktarı, hesaplanması ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarı uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurt dışında çalıştığı süreler dikkate alınarak fazla mesai, hafta tatili ve resmi tatil ücret alacaklarının hesaplanması gerekirken, davacının Türkiye'de bulunduğu sürelerin de hesaba katılması, ücretin USD üzerinden hesaplanması gerekirken TL üzerinden hesaplama yapılması ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı hesaplanması nedeniyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ: ... 48. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ: ALACAK

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için ....12.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat .... ile davacı vekili Avukat ... ... geldiler.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Şirketin ... .daki havaalanı ve ... inşaat projelerinde kalite kontrol şefi olarak 12.09.2014-31.11.2017 tarihleri arasında çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiğini, 31.11.2017 tarihinde davalı. İnş. Taah. AŞ tarafından sona erdirilmiş olup haftanın 6 günü 07.00-21.00 saatleri arasında çalıştığını, şantiyelerin resmî açılışlarından önceki 3 ay 07.00-00.00 saatlerinde çalıştığını, bu çalışma dönemlerinde hafta sonu olan pazar günleri hiç tatil yapmadığını, normal çalışma döneminde ayda iki pazar 07.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını, ücretinin net 5.500,00 USD olduğunu, fazla çalışma, ... ... ve genel tatil günlerinde yapılan çalışmaların ücretlerinin ödenmediğini, dinî bayramlardan ... bayramında bir gün, kurban bayramlarında ise iki gün tatil verildiğini, ihbar tazminatının 6.078,24 USD'lik kısmının ödendiğini geriye 4.187,76 USD bakiye ihbar tazminatı alacağı mevcut olduğunu ileri sürerek ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ve ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

Davacı vekili davacı işçinin net 5.500 USD ücret aldığını iddia etmiştir. Dosyaya sunulan ... sözleşmesinde davacı işçinin 3.056 USD ücret aldığı görülmüştür. Davacı tarafça sunulan maaş listelerinde davacı işçinin maaşının 5.500 USD olduğu görülmüştür. Davacı tanıkları davacı işçinin iddiasını desteklemektedir. Davacı işçinin yurt dışında çalıştığı, 3 yıldan fazla hizmet süresi bulunduğu ve davacının kalite kontrol şefi olarak çalıştığı hususları bir arada değerlendirilerek davacı işçinin net 5.500 USD, net 21.736,00 TL, brüt 28.628,82 TL, yemek ve barınma yardımının eklenmesi suretiyle giydirilmiş brüt 29.419,22 TL ücret aldığı kabul edilmiştir.

Davacı tarafça, davacının ... akdinin ihbar öneli verilmeden sonlandırıldığı iddia edilmiştir. Kurum kayıtlarında davacı işçinin işten ayrılış nedeni "kod:18 (... bitimi)" olarak bildirildiği görülmüştür. Davacı işçinin ihbar süresi kullandığına ilişkin herhangi bir delil dosya kapsamında bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı işçinin kıdemi dikkate alınarak bilirkişi kök raporunda yapılan hesaplama Mahkememiz tarafından kabul edilmiştir.

Davalı ... yerinde fazla çalışma yapıldığı, hafta tatil günlerinde ve ... ... genel tatil günlerinde çalışıldığının ispat yükü davacı işçiye aittir. Davacı tanıkları davacı işçinin iddiasını desteklemektedir. Her ne kadar davacı tanıklarından . ve .'ın davalı şirkete karşı davası bulunsa da, ilgili tanıkların beyanlarının diğer tanıklar ile örtüştüğü anlaşılmakla, davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmiştir. Tanık beyanları dikkat alınarak bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplama Mahkememiz tarafından kabul edilmiş, davacı işçinin çalıştığı süre ve sürekli aynı şekilde çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu dikkate alınarak bilirkişi ek raporunda hesaplanan miktarlardan %40 hakkaniyet indirimi yapılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Davalı vekili; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, dosyaya davacı tarafça sonradan sunulan belgeleri kabul etmediklerini, tespit edilen ücretin hatalı olduğunu, emsal ücret araştırması yapılması gerektiğini, davacının ihbar tazminatının eksiksiz ödendiğini, üst düzey konumda çalışan davacının fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ile hafta tatili ücret alacaklarının doğmayacağını, pazar gününe denk gelen genel tatil ücret alacakları için hesaplama yapılmasının ve yine ... ... ve genel tatil günlerinin fazla çalışma hesabında dışlanmamasının yanlış olduğunu, davacının önceki dönem ücretlerinin son ücreti üzerinden geriye doğru asgari ücrete oranlanarak tespitinin gerektiğini, beyanları hükme esas alınan davacı tanıklarının davalı Şirkete karşı açmış oldukları davalarının bulunduğunu, davacı ile aynı işi yapan kimseler de olmadıklarını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yapılan indirimin yetersiz olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ücret konusunda talebi aşılmak suretiyle hesaplama yapıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kalite kontrol şefi olarak çalıştığı gözetildiğinde ücretinin 5.500,00 USD olduğuna dair bilirkişi raporunun dosya içeriğine uygun düştüğü, görev tanımına göre davacının üst düzey yönetici olarak kabulünün mümkün olmadığı, fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ile hafta tatili ücret alacaklarının yalnızca davalı ile menfaat birliği içinde bulunan tanık anlatımlarına göre hesaplanmadığı, dosyadaki diğer delillerin de dikkate alındığı, davacı tüm çalışma süresi boyunca aynı ücret ile çalışmış olduğundan önceki dönem ücretlerinin asgari ücrete oranlanarak tespit edilmesi gerektiği yönündeki davalı istinafının yerinde bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan indirim oranının dosya kapsamına uygun olduğu; ancak davacı vekilinin ihbar tazminatına yönelik talebini dava dilekçesinde sınırlandırdığı gözetilmeden karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

1.Davacı vekili; lehlerine hükmedilen vekâlet ücretinin eksik olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile katılma yoluyla temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepler ile birlikte davacının 01.11.2017 tarihinde ...'ye giriş yapmış olmasına rağmen fazla çalışma ve hafta tatili alacağının 30.11.2017 tarihine kadar hesaplanmasının hatalı olduğunu, davacının izinde olduğu dönemlerin dışlanmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

Uyuşmazlık, ihbar tazminatı alacağının bulunup bulunmadığı, ücret miktarı, fazla çalışma, hafta tatili ve ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması ile davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17, 32, 41, 44, 46, 47 nci maddeleri.

2. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir :

"(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.

(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir

2. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının ...'de bulunduğu süreler bakımından fazla çalışma, hafta tatili ve ... ... ve genel tatil ücreti alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının yurt dışında çalıştığı dönem için fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplandığı; ancak davacının ...'de bulunduğu dönemlerin dışlanması gerekli iken bu dönemler bakımından da hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının davalı Şirketin yurt dışındaki şantiyesinde çalıştığı anlaşılmakla; sadece yurt dışı çalışması bakımından fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil alacaklarının hesaplanması yerine yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

3. Taraflar arasındaki bir diğer ihtilaflı husus ise fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanmasında dikkate alınması gereken ücret miktarıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanmasında fesih tarihindeki kur dikkate alınarak belirlenen ücretin asgari ücrete oranı tespit edilmiş ve bu oran üzerinden dönemsel olarak alacaklar hesaplanmıştır. Ne var ki bu hesaplama tekniği yerinde değildir. Öncelikle bu hesaplama yöntemine göre fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ücreti alacakları bakımından son dönem ücreti olarak dikkate alınan ücret 28.628,77 TL olup bu miktar, fesih tarihindeki kur dikkate alındığında 7.244,12 USD ücrete denk gelmektedir ki davacı tarafça ücretin net 5.500,00 USD olduğu iddia edildiğine göre bu hesaplama talep aşımına neden olmuştur. Diğer yandan dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile tanık beyanlarına göre davacı, çalışma dönemi boyunca aynı ücret ile çalışmış ve dava konusu alacakları USD para cinsinden talep etmiştir. Şu hâlde yapılacak ...; davacının tüm dönem fazla çalışma, hafta tatili ve ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının, net 5.500,00 USD ücret üzerinden hesaplanması ve buna göre belirlenecek miktarların hüküm altına alınmasıdır.

4. Davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti bakımından ise Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilen alacak toplamının 99.931,94 USD olduğu, karar tarihine (23.....2022) göre Merkez Bankası tarafından ilan edilen gösterge niteliğindeki (efektif satış) döviz kuru (17,4043 TL) uyarınca kabul edilen alacağın 1.739.245,46 TL'ye karşılık geldiği anlaşılmaktadır. Söz konusu tutar ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre davacı lehine 93.673,59 TL vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken hatalı hesaplama daha az tutarda vekâlet ücretine hükmedilmesi de bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Davacı yararına takdir 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıya, davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine,

....12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.