Logo

9. Hukuk Dairesi2022/14538 E. 2023/7681 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mahkemece hüküm altına alınan fazla mesai ve yıllık izin ücretlerinin hesaplanma yöntemi ile bozma kararıyla oluşan usuli kazanılmış haklara riayet edilip edilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan hususların yeniden incelenmesine hukuken imkan olmadığı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 18.05.2015-28.05.2016 tarihleri arasında davalının Suudi Arabistan'daki şantiyesinde elektrik proje müdürü olarak çalıştığını, net ücretinin 6.750,00 USD olduğunu, ücretin bir kısmının bankadan bir kısmının elden ödendiğini, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının çalıştığı projenin TAV Tepe Akfen Yatırım İnş. ve İşletme AŞ (TAV Tepe Şirketi) ile Al Arrab Contracting Company CSCJ (Al Arrab Şirketi) Şirketlerinin oluşturduğu T5JV Adi Ortkalığı tarafından üstlenildiğini, davacının dava dışı Akfa Müh. ve Taah. Hizm. AŞ unvanlı işverenin işçisi olduğunu, iş sözleşmesinin feshi ile birlikte tüm hak ve alacaklarının ödendiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 19.10.2018 tarih ve 2017/729 Esas, 2018/393 Karar sayılı kararı ile; davacıya ait banka hesap hareketlerinin incelenmesinde, 6.750,00 USD ücret ödemesinin yapıldığının görüldüğü, buna göre davacının 6.750,00 USD ücret aldığının banka hesap hareketlerinden anlaşıldığı, işyerinde yemek ve barınma yardımının da sağlandığı anlaşılmakla davacının tazminata esas ücretinin hesaplandığı, iş sözleşmesinin feshi ile birlikte 12.832,03 Suudi Arabistan Riyali (SAR) ödendiği, bu tutarın TL karşılığının (12.832,03 TLx0,79553 TL=) 10.208,26 TL olduğu için davacının kıdem tazminatı talebinde bulunamayacağı, 1 yıl, 10 ... olan hizmet süresi karşısında gerekli olan önel süresinin 4 hafta olup buna göre davacının talep edebileceği ihbar tazminatı alacağı hesaplandığı, dosya kapsamına göre fazla çalışma yaptığı, dinî bayramların bir günü hariç ulusal ... ve genel tatil günlerinde ve hafta tatil günlerinin yarısında çalıştığı, asgari geçim indirimi alacağına hak kazandığının anlaşıldığı, feshin haklı neden dayandığı ispat edilemediğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29 Hukuk Dairesinin 26.09.2019 tarihli ve 2018/4842 Esas, 2018/1784 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince davaya cevap dilekçesinde yer ... ihbara ilişkin talebin karşılandığı, mübrez Banka kayıtlarından ödemelerin davalı TAV Tepe Şirketi tarafından yapıldığı, Şirketler arasında organik bağ bulunduğu, görgüye dayalı bilgileri olan ve davalı işyerinde davacı ile birlikte çalışmış tanıkların beyanları doğrultusunda, yapılan işin niteliği de nazara alınarak davacının ispat külfetini yerine getirdiği, davacı tanıklarının davalı Şirkete yönelik davalarının bulunduğuna dair gerek yargılama aşamasında gerekse istinaf dilekçesinde somut bir bilgi bulunmadığı, davalı vekilinin her ikisinin de davalı işveren aleyhine dava açıp açmadıklarının kararda belirtilmediği yönündeki soyut anlatıma itibar edilemeyeceği, davacının ispat külfetini yerine getirdiği, İlk Derece Mahkemesince dosya kapsamı doğrultusunda fazla çalışma, hafta tatili ile ... ve genel tatil alacaklarına hükmedilmesinin yerinde olduğu gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 18.02.2020 tarihli ve 2019/7201 Esas, 2020/2435 Karar sayılı ilâmı ile; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacının davalıya ait Suudi Arabistan'daki inşaat işinde dava dışı Şirket nezdinde çalıştığı anlaşılmakta olup buna göre davalı ile dava dışı Firma arasındaki hukuki ilişki organik bağ olmayıp 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin altıncı fıkrasında yer ... düzenleme gereği asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, davalının anılan hüküm kapsamında davacı alacaklarından sorumlu olduğu, davalı ile dava dışı Firma arasında organik bağ olduğuna yönelik dosyada delil olmayıp davacıya banka kanalı ile davalı tarafça bir kısım ödemeler yapılmasının da organik bağ sonucunu doğurmayacağı, davalının sorumluluğuna yönelik gerekçe yazılmaması ve Bölge Adliye Mahkemesince hatalı değerlendirme ile davalı ile dava dışı Şirket arasında organik bağ olduğunun kabulünün hatalı olduğu, davalı tarafça sunulan işyeri belgelerinde fesihle birlikte davacıya "tatiller" açıklamasıyla bir kısım ödeme yapılmasına ilişkin kayıt olup bu konuda tarafların beyanları tespit edildikten sonra mahsup hususunun düşünülmesi gerektiği, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücreti hesaplarında davacının yurt içinde bulunduğu süreler tespit edilerek dışlanması gerektiği gerekçeleriyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 27.01.2021 tarihli, 2020/79 Esas, 2021/62 Karar sayılı kararıyla; ilgili Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacının 2015-2016 yılları arasındaki yurt dışı giriş çıkış kayıtlarının celp edildiği, taraf vekilleri tarafından bozma ilâmına karşı beyan dilekçeleri sunulduğu, dosyanın bozma ilâmı doğrultusunda ek rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından rapor tanzim edildiği ve tanzim edilen raporun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinin görüldüğü, tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davalı Şirket ile ihbar olunan Firma arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının yurt içinde bulunduğu süreler tespit edilerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücreti hesabında dışlandığı anlaşılmakla Mahkemenin ilk kararında hüküm altına alınan ve bozma ilâmının kapsamı dışında bırakılarak kesinleşen alacak kalemleri aynen muhafaza edilerek açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 16.06.2021 tarihli ve 2021/76076 Esas, 2021/10360 Karar sayılı ilâmı ile; tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, Dairemizin bozma ilâmında, yıllık izin ücreti alacağı hususunda herhangi bir bozma sebebine yer verilmemiş olup davacının yurt içinde olduğu sürelerin tespiti hususunun sadece fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil alacaklarının hesabına esas süreden dışlanmasına ilişkin olduğu, dosya içeriğine göre, “tatiller” adı altında yapılan ödemelerin hafta tatili alacağı için yapıldığı yönünde davalının herhangi bir beyanının da bulunmadığı, işveren tarafından davacıya bu başlık altında yapılan ödemenin hafta tatili alacağına ait olmadığı, yıllık izin ücreti alacağına ilişkin olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davalının bozma ilâmı uyarınca oluşan usuli kazanılmış hakkı ihlal edilerek, ilk kararda hüküm altına alınandan fazla tutarda fazla çalışma alacağının hüküm altına alınmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmına uyularak yargılamaya devam olunduğu, dosyanın bir önceki bilirkişiye tevdi ile bozma ilâmı değerlendirilmek üzere ek rapor alındığı, tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, davacıya “tatiller” adı altında yapılan ödemelerin hafta tatili alacağı için yapıldığı yönünde davalının herhangi bir beyanının bulunmadığı, işveren tarafından davacıya bu başlık altında yapılan ödemenin hafta tatili alacağına ait olmadığı, yıllık izin ücreti alacağına ilişkin olduğunun Mahkemece kabul edildiği, ayrıca Mahkemenin önceki kararlarında hüküm altına alınan ve bozma ilâmlarının kapsamı dışında bırakılarak kesinleşen hususlar ve alacak kalemleri aynen korunarak tarafların usuli kazanılmış hakları da gözetilmek suretiyle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvurusunda; beyanlarına itibar edilen tanık anlatımlarının taraflı olduğunu, müvekkilinin yurt içinde ve yurt dışında yüksek maliyetli projeler üstlendiğini, dosyada yer ... Kurum kayıtlarından da anlaşılacağı üzere davacının müvekkili Şirket işçisi olmadığını, dava konusu uyuşmazlıkta asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, husumet itirazlarının değerlendirilmediğini, davacının özlük dosyası celbedilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, davacının ücreti ödenmemiş hiçbir çalışması bulunmadığını, davacının iddiasını ispat için hiçbir yazılı belge sunamadığını, ücretin hatalı tespit edildiğini, yazılı delillere itibar edilmeyerek tanık anlatımına göre karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Sendika üyesi olmayan işçi için sendikalı sendikasız ayırımı yapılarak bildirilmiş olsa dahi sendikalar tarafından bildirilen ücretlerin hesaba esas alınamayacağı açık olduğundan davacının haksız talebinin reddi gerektiğini, ücret bordrolarının kesin delil niteliğinde olduğunu, bordrolarda tahakkuk yapılmış olup banka kayıtlarından anlaşılacağı üzere çalışmasının karşılığının kendisine ödendiğini, davacı tanığı M.T. hakkında yalan tanıklıktan suç duyurusunda bulunulduğunu, ceza davası sonuçlanıp kesinleşene kadar Mahkemece bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava konusu uyuşmazlıkta yabancılık unsuru olduğu için, davacının çalıştığı ülke mevzuatının uygulanması gerektiğini, vekâlet ücretinin hatalı tespit edildiğini, asgari geçim indirimi alacağına hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; Mahkemece hüküm altına alınan fazla çalışma alacağı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hesaplanma yöntemine ile bozma ile oluşan usuli kazanılmış haklara riayet edilip edilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41 ve 53 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.