"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1690 E., 2022/3013 K.
DAVA TARİHİ : 13.03.2021
KARAR :İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/324 E., 2022/23 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı hastane işyerinde hizmet alım sözleşmeleri kapsamında alt işveren şirket nezdinde çalışmakta iken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında davalı taraf ile ... ... sözleşmesi imzalayarak sürekli işçi kadrosuna geçtiğini ve hâlen ... ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinin güvenlik biriminde görev yaptığını, alt işveren bünyesinde çalıştığı dönemde ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken düzenlenen ... ... sözleşmesinde de ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası şeklinde düzenlendiğini, ancak davalı tarafından 01.01.2019 tarihinden itibaren sözleşmedeki bu düzenleme dikkate alınmadan eksik ödeme yapıldığını iddia ederek 01.01.2019 ile 01.11.2020 tarihleri arasındaki 22 aylık dönem bakımından ödenmeyen ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçiş sonrası işçi ücretlerinin Yüksek Hakem Kurulu kararı uyarınca imzalanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, talep edilen faiz oranı ile faiz başlangıç tarihlerine itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair açık düzenleme olduğu gerekçesiyle belirsiz süreli ... ... sözleşmesinin ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca dava dilekçesindeki talep doğrultusunda bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalara göre davacının fark ücret alacağı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak bu ücretin üzerine %4'lük zam yapıldığını, ücret indirimine gidilmediğini, ücretin düşürülmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacının ücretinin her seneki asgari ücrete yükseltilerek hizmet sözleşmesindeki oran üzerinden tekrar tespit edilmesi talebinin hukuka aykırı olduğunu, ... sözleşmede kastedilen asgari ücretin 2018 yılı asgari ücreti olup kadroya geçiş ücretinin de davacının 2018 yılı ücreti korunarak belirlendiğini, toplu ... sözleşmesinde kastedilen ücretin de 2018 yılındaki asgari ücrete göre belirlenen ücret olduğunu, aksi yorumda davacı ve aynı durumda görev yapan sürekli işçilere hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu ... sözleşmesinden kaynaklı zammın yapılması gibi (çifte zam) bir durum oluşturacağını ve bu durumun ülke genelinde görev yapan tüm çalışanlar arasında eşitsizliğe yol açacağını, davacının dava dilekçesinde talep ettiği gibi her yıl belirlenen asgari ücrete ... sözleşmede belirtilen oranın eklenmesi, üstüne toplu ... sözleşmesinde belirlenen oranın eklenmesi ve hatta toplu ... sözleşmesi ile belirlenen tüm ücret kalemlerinin eklenmesi hâlinde sürekli işçi kadrolarında görev yapan personelin ücretlerinin fahiş bir hâl alacağını, bu ücretin de işçilerin kadroları ve özlük hakları ile bağdaşmayacağı ve diğer personelin aldığı ücretlerle arasında büyük bir dengesizlik ve eşitsizlik oluşacağını belirterek Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı Kurum arasında sürekli işçi kadrosuna geçenlere özgü yapılan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde davacının ücretinin geçişin yapıldığı tarihten itibaren asgari ücretin belirli (sözleşmede belirtilmiş olan) oranda fazlası olarak tespit edildiği, Yargıtayın emsal mahiyette içtihatlarında değinildiği üzere; kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan ... sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, asgari ücret değiştiğinde davacının ücretinin de oransal olarak değişeceği, buna göre belirsiz süreli ... sözleşmesinin ücrete ilişkin 7 nci maddesinin uygulanması gerektiği kanaatine ulaşıldığı Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda sözleşmede belirlenen orana göre yapılan hesaplamaya göre fark alacakların kabulüne karar verilmesinin dosya kapsamı ile uyumlu bulunduğu, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve davacı talebi ile bağlı kalınarak dava dilekçesinde istenen alacak miktarına dava tarihinden itibaren, ıslahta istenen alacak miktarına da ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen ücret fark alacağının bulunup bulunmadığı ve hükmedilen faiz başlangıç tarihinin dosya kapsamı ile uyumlu olup olmadığı hususundadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut uyuşmazlıkta; davalı Bakanlığa bağlı işyerinde ihale ile hizmet alımı yapılan alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olan davacı işçinin, geçiş esnasında düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesinin aylık ücretin düzenlendiği 7 nci maddesinde yazılı bulunan oran dikkate alınmaksızın temel ücretinin hatalı belirlenmesi nedeniyle eksik ödeme yapıldığı iddia edilmiştir. Kadroya geçiş aşamasında imzalanan ... sözleşmesinde, ücretin her ay için ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kural her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlar. Buna göre taraflar arasında düzenlenen ... sözleşmesi hükmü dikkate alındığında dava konusu alacağın hüküm altına alınmasında ve dava konusu fark ücret alacağı için dava dilekçesinde; alacağın doğum tarihinden, ıslah dilekçesinde; temerrüt tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi talep edilmesinin yanı sıra ücretin ödenmesi için tereddüde yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade tayini olmaması ve arabuluculuk dışında bir yöntemle temerrrüt gerçekleşmemesi karşısında temerrüdün arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla gerçekleştiği gözetilerek İlk Derece Mahkemesince arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.